HKMO: SOSYAL DEVLET İLKESİ, ŞEFFAFLIK VE AÇIK VERİ ÜZERİNE YETKİLİLERE AÇIK ÇAĞRIMIZDIR

01.04.2020

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 1 Nisan 2020 tarihinde "Sosyal Devlet İlkesi, Şeffaflık Ve Açık Veri Üzerine Yetkililere Açık Çağrımızdır" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

SOSYAL DEVLET İLKESİ, ŞEFFAFLIK VE AÇIK VERİ ÜZERİNE YETKİLİLERE AÇIK ÇAĞRIMIZDIR

Koronavirüs (COVID-19) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün insan yaşamını fizyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak zorlaştırmaktadır. Vaka ve can kaybı sayısının her geçen gün artmakta olduğu bu süreçte, yetkililer insanları sokağa çıkmama konusunda uyarmakta, “#Evde Kal” sloganıyla her vatandaşın kendi OHAL’ini ilan etmesini talep etmektedir. Evde kalan, işsiz kalan, iş-ekmek-aş derdi artan halkımız için çözüm ise bağış kampanyası olarak sunulmuştur.

Gün yalnızca dayanışma günü değil, sosyal devleti birey olarak hissetme günüdür.

“Devleti yönetenlere açık ve ivedi çağrımızdır. Devlet kamu kaynaklarını halkın yararına ön koşulsuz kullanmalıdır.”

  • Koronavirüs (COVID-19) için öncelikle mekânsal bilgiye dayalı sağlık yöntemi (Geospatial Health) benimsenmeli, tüm veriler açık ve şeffaf bir şekilde halk ile paylaşılmalıdır. Odamızın bilimsel ve teknik tüm etkinliklerinde uzun yıllardır üzerinde önemle durduğu ve tüm dünyada önemi her geçen gün artarak benimsenen “Açık Veri (Open Data)” olgusu desteklenerek hayata geçirilmelidir. Bu sayede tüm bilim insanlarının, ilgili kurum ve kuruluşların salgının önlenmesi konusunda yapacakları çalışmalar desteklenmelidir.
  • Her sektörde işinden çıkarılan, işsiz kalanlar için ön koşulsuz olarak, maaşlarında kesinti olmadan işsizlik fonu ve kısa çalışma ödeneği desteği sunulmalıdır. Ücretsiz izinler yasaklanmalıdır.
  • Büro/şirket sahibi üyelerimiz başta olmak üzere mühendislik hizmetleri kapsamında ticari faaliyetlerini sürdüren tüm gerçek ve tüzel kişilere yönelik KDV oranı %8’e indirilmeli; vergi borçlarında olduğu gibi SGK, kredi, kira ve diğer temel borçları faizsiz olarak ertelenmelidir.
  • Salgın süresince tüm halkımız, sağlık hizmetleri ile virüsten koruyucu ürün ve malzemelerden ücretsiz yararlanmalıdır. İhtiyaç sahipleri için temizlik ve gıda ürünleri devlet tarafından ücretsiz karşılanmalıdır.
  • Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilen yolcu geçiş garantili köprüler, otoyollar, tren garları ve havalimanlarında sokağa çıkamadığımız şu süreçte bu yıl garanti edilen sayıların yarısının dahi tutma ihtimalinin olmadığından mütevellit, bu işletmelerin tüm alacakları da ertelenerek bu ödenekler halk sağlığı için kullanılmalıdır.
  • Salgınla mücadele eden ve bu süreçte en büyük fedakârlıkta bulunan sağlık emekçisi çalışanların çalışma koşulları iyileştirilmeli, gerekli tüm tıbbi ekipmanlar ivedilikle karşılanmalıdır.
  • Temizlik ve gıda ürünlerinde karaborsacılığın önüne geçilmeli, fahiş fiyat uygulayanlar tespit edilerek gerekli cezai müeyyideler en ağır biçimde uygulanmalıdır.
  • Salgın süresince doğalgaz, elektrik, su ve internet erişimi kesintisiz ve ücretsiz olmalıdır.
  • “#Evde kal” çağrısının ekonomik sonuçları tüm yurttaşlar için devlet tarafından karşılanmalıdır. Aksi durumda bu çağrı; bir gün bile aksatmaksızın işine gitmek ve evine ekmek götürmek zorunda olan dar gelirli vatandaşlar için boş bir çağrıdan öteye gitmemektedir. 
  • Vatandaşlarımıza gerçeklikten uzak, sürecin amacına ters, peşinat oranı düşük konut kredisi vb. sağlama yerine insani temel öncelikler olan sağlık tedbirleri ve ekonomik destek sağlama gibi halka dokunan çalışmalar sunulmalıdır.

Yaşam savaşı verdiğimiz bu günlerde; “Kanal İstanbul Projesi kapsamındaki bazı işlerin ihalesinin gerçekleştirilmesi, 31070 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelik değişikliği ile nitelikli doğal koruma alanlarında baraj, gölet gibi yapıların inşa edilmesinin önünün açılması, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında düşük yoğunlukta faaliyetlere, entegre tesislere, turizm ve yerleşimlere artık izin verilmesi, anıt ağaçların tanımının daraltılarak pek çok anıt ağacın artık korumasız bırakılması” gibi adımlar ile yaşam alanlarımızı daha fazla betona teslim etmek yerine doğayı ve bireyi yaşatan adımlar atılmalı ve devletin tüm imkanları halk sağlığına seferber edilmelidir.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak bir kez daha tekrar etmek isteriz ki; halk sağlığı her şeyden öncelikli olmalıdır.  Bu nedenle alınacak tüm tedbirlerde, hayata geçirilecek tüm uygulamalarda öncelikle halk sağlığı gözetilmeli; devletin tüm imkânları bu süreçte seferber edilmelidir. Devlet, başta emekçi halkımız olmak üzere gereksinim duyan tüm yurttaşlarımız için kamu kaynaklarını ön koşulsuz kullanmalıdır. Tüm süreç şeffaflıkla yürütülmeli, kamuoyuna gerekli bilgilendirmeler açıklıkla yapılmalı ve ‘Açık Veri’ yaklaşımıyla tüm veriler, halk ile paylaşılmalıdır.

Bu hayati önem arz eden süreci dayanışma ve özveri ile en az can kaybıyla atlatmanın, ekonomik ve sosyal açıdan en az zararla çıkabilmemizin ancak bilimi ve aklı rehber almakla mümkün olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Bu nedenle dile getirdiğimiz bu hususların yetkililerce ivedilikle dikkate alınması, kendi OHAL’ini ilan eden halkımızın kendini güvence de hissedebilmesi acilen sağlanmak zorundadır.

TMMOB
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası