İMO: 1 MAYIS; BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN

1 MAYIS; BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN

1 Mayıs; tüm emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Aynı zamanda sömürüye, savaşa, adaletsizliğe, işsizliğe ve hukuk tanımazlığa karşı birlikte yürütülen bir mücadele ve dayanışma günü olarak tüm dünyada kutlanıyor. Yine 1 Mayıs, evrensel taleplerimiz olan eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi taleplerinin çok daha fazla gündeme getirildiği bir gündür. 

Bugün ülkemizde sıcak bir şekilde yaşamış olduğumuz ekonomik krize ek olarak ortaya çıkan Korona Krizi var. Üst üste gelen iki kriz, toplumsal yaşamımızı çok daha olumsuz etkiledi. Birçok işyeri zorunlu olarak kapatıldı, çalışanlar evlerine gönderildi. İşsiz kalanların sayısı 8 milyona yaklaştı.  Oysa acil ve önceliği olmayan birçok inşaat şantiyesi çalışmalarına son hızla devam ediyor. Bu şantiyelerde yeterli ölçüde hijyen şartları bulunmuyor. Gerek şantiye yemekhanelerinde, gerekse yatakhanelerde gerekli fiziki mesafenin korunamadığı için hastalığın yayılmasına davetiye çıkarılıyor. 

Hükümet tarafından açıklanan ekonomik pakete bakıldığında müteahhitler ve işverenler için milyarlık paketler var. Bu duruma rağmen bazı meslektaşlarımızın ve çalışmak zorunda olan diğer emekçilerin ücretsiz izine gönderilmeleri adaletli bir uygulama değildir. Yap İşlet Devret Modeli ile yapılan köprü, tünel ve şehir hastanelerine 2020 yılı için 19 milyar lira para ayrılmıştır. Bu paralar, ortaya çıkan açlık ve işsizliği gidermek için kullanılabilir. Durmuş olan yatırımlar başlatılıp yeni ve öncelikli olan yatırımların önü açılabilir. Ülkemizde süren ekonomik ve sınıfsal eşitsizlikler çok daha fazla derinleşmeden azaltılabilir. Her insanın eğitim, sağlık, barınma, ulaşım ve enerji gibi temel insan haklarına ancak kamucu bir politika ile ulaşacağının altı bir kez daha 1 Mayıs nedeniyle çizilebilir.

İnşaat mühendisleri de gerek aydın olma özellikleri, gerekse emekçi olma özellikleriyle 1 Mayıs`ın ortaya çıkardığı değerlere sahip çıkıyor. Örgütlü bir güç olarak diğer emekçi kesimlerle birlikte 1 Mayıs`ı kutluyorlar. Giderek bir köye dönen dünyamızda bir avuç sermaye sınıfının dışında kalan tüm toplumsal kesimlerin daha sıcak bir dayanışma içine girmeleri gerekiyor. 

Bir yandan ülkemizi ve dünyayı kasıp kavuran Korona Virüsü kendisine yaşayabileceği bir hayat alanı yaratırken, diğer yandan insanlar kendilerini bu virüsten korumaya çalışıyorlar. İletişim ve ulaşımın çok fazla geliştiği dünyamızda hiçbir ülke halkı, sadece kendisini koruyarak sürdürülebilir bir yaşamı sağlama şansına sahip değildir. Bu nedenle 1 Mayısın önümüze koyduğu Birlik ve Dayanışma İlkesi, dünyanın en uzak köşesinde bile ses veriyor. Bu duruma rağmen bazı meslektaşlarımızın ve çalışmak zorunda olan diğer emekçilerin ücretsiz izine gönderilmeleri yeni sorunların habercisi olarak bir kez daha karşımıza çıkacaktır. 

1 Mayısın Bayram olarak kutlanmasını sağlayan bir geçmişi var. Bu geçmiş; kan ve gözyaşı ile doludur. Bu acı ve gözyaşını ortaya çıkaran provokasyonlar birçok ülkede yaşandığı gibi ülkemizde de yaşanmıştır. Fakat hiçbir güç, 1 Mayıs`ın Birlik Mücadele Ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasını engelleyememiştir. Ne yazık ki bu yıl, tüm dünyayı etkisi altına alan Korona Virüsü nedeniyle 1 Mayıs meydanlarda kutlanamıyor. 

Bilim insanlarının altını çizmiş oldukları önemli bir konu var. Korona Virüsünden korunmak için; hijyen şartlarının sağlanması, evde kalınması ve sürekli olarak ellerin yıkanması gerekiyor. Oysa UNİCEF` in yapmış olduğu açıklamalara göre dünya nüfusunun %40`nın evinde ellerini yıkayabilecekleri su, sabun ve lavabo bulunmuyor. Ayrıca dünyada ve ülkemizde hiçbir evi olmayanların yanında, mülteciler gibi evsizler var. Üstelik bir taraftan insanlarımıza "evde kal" denirken, birçok insanımız geçimini sağlayabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Bu olumsuzluklar, "Sosyal Devlete" duyulan ihtiyacı her geçen gün biraz daha artırıyor. Bu nedenle ülkemizin yeni bir toplumsal düzene ihtiyacı var. Her zaman ifade ettiğimiz eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve demokrasi gibi kavramların askıda tutulduğu sürece bizim de mücadelemiz kesintisiz olarak devam edecektir. 

Bu nedenle 1 Mayıs, karamsarlığın, yılgınlığın ve tüm korkuların yüreğimizden sökülüp atıldığı hak arama günüdür. Bugün ülkemizde var olan haksızlıklar, adam kayırmalar, adaletsizlikler, hukuksuzluk, eşitsizlikler, çocuk istismarı ve kadın cinayetleri sürdükçe; 1 Mayıs,  İnşaat Mühendisleri Odası`nın sıcak bir gündemi olmaya devam edecektir. Tüm üyelerimizi emeklerine ve mesleğimize sahip çıkmaya, kaybolan mesleki ve ekonomik haklarımızın geri kazanılması için, diğer emekçilerle birlik içinde olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU