İMO: DOĞA OLAYLARI VE DEPREM

21.07.2017

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe son yaşanan doğa olayları ve depreme ilişkin olarak 21 Temmuz 2017 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

DOĞA OLAYLARI VE DEPREM

Ülkemiz doğa olaylarını çok sıkça yaşıyor, yaşamaya da devam edecek. İstanbul birkaç gün önce yağan yağmura teslim oldu. Evler su altında kaldı, alt geçitler, metro, yollar ve sokaklar su ile doldu. İnsanlar işyerlerine ulaşamadılar, yollarda kaldılar. Can kaybı yaşanmadı fakat çok büyük sorunlar yaşandı. Öngörülebilen bir yağmur afete dönüştü, çok büyük maddi kayıplar oluştu.
Yıllardır ifade ediyoruz. Topraklarımızın büyük bir kısmı deprem tehlikesi altında bulunuyor. Yapı stokumuzun çok büyük bir kısmı deprem riski taşıyor. İstanbul ve kıyı kentlerimiz bilim dışı bir şekilde büyüyor. Orman alanları, su havzaları ve kıyılarımız durmadan yapılaşıyor. Kentlerde boş alan bırakılmıyor, kıyılar doldurularak veya var olan ağaçlar kesilerek çeşitli yapı ve tesisler yapılıyor. Bilim, bilgi ve mühendislik dışlanarak kısa erimli kişi ve grup çıkarlarına göre hareket ediliyor.

Çok doğal olan doğa olayları afete dönüşünce; yağmur yağmışsa yağmur, deprem olmuşsa deprem suçlu olarak ilan ediliyor. Olayların kendisi tartışılıyor fakat yapılması gerekenler dikkatlerden kaçırılıyor. Yaşanan doğa olaylarının sonuçları yıkıcı da olsa hiçbir kimse sorumluluğu üzerine almıyor. Sorun başka afetler yaşanıncaya kadar unutuluyor.

1992 Erzincan, 1995 Dinar, 1998 Adana – Ceyhan, 1999 Doğu Marmara (Gölcük) 2003 Bingöl, 2011 Van depremlerini yaşadık. Bu depremler büyük bir afete dönüştü. Ayrıca, 2009 yılında yağan yağmur İstanbul`da büyük bir afet yarattı. 33 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Çok büyük maddi hasarlar oluştu.

2017 yılı içerisinde Çanakkale – Ayvacık, Manisa, Adıyaman ve İzmir Karaburun depremini yaşadık.

Bugün Ege denizinde 6.6 büyüklüğünde bir deprem oldu. Başta Bodrum olmak üzere Ege Kıyıları etkilendi. Alınan bilgilere göre 100 den fazla yurttaşımız yaralandı, iki kişi yaşamını yitirdi. Bilim bilgi ve mühendislik ilkeleri yok sayılarak yapılan yapı ve tesisler hasar gördü. Yıllardır "Akdeniz ve Ege Denizinde deprem ve tsunami tehlikesi var ", hatta 8 büyüklüğünekadar deprem yaşanabilir denmesine rağmen deniz kıyıları "hoyratça" sömürüldü. Ormanlar yok edildi, kıyılar doldurularak yapılaşmaya açıldı.

Bugün Ege`de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki deprem, doğanın kendisinden bilim, mühendislik ve bilgi dışı yollarla alınan yerleri önemli ölçüde etkiledi. Bir metre yüksekliğe kadar oluşan Tsunami Dalgaları; denizin 20 ile 100 metreye kadar geri çekilmesine ve oluşan dalgaların kıyıya vurmasına neden oldu. Bodrum başta olmak üzere kıyı yapıları ve kıyıya demirli olan tekneler üst üste yığıldı. Kıyıda bulunan yapı ve evleri su bastı, yollarda ve tesis önlerinde bulunan araçlar hasar gördü.

Yıllardır söylüyoruz "afet bir olayın kendisi değil doğurduğu sonuçlardır.`` Eğer yapılarınızı depreme dayanıklı olarak üretmişseniz, kıyılarınızı doldurup veya var olan ormanı yok ederek yapılaşmaya açmamışsanız depremden korkmaya gerek yoktur. Yapılarımız mühendislik ilkeleri ve deprem yönetmelikleri dikkate alınarak üretilmediği için depremden korkuyoruz. Bu nedenle normal büyüklükte bir deprem bile afete dönüşüyor. Sonuç olarak bir kez daha kalın harflerle çiziyoruz ki; sesimize kulak verin. Bilimin, bilginin ve mühendisliğin ilkeleri dikkate alınarak üretilen yapılardan korkmaya gerek yok.
 
Cemal Gökçe
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı