İSTANBUL İKK: AKP İKTİDARININ TASFİYE VE SÜRGÜN POLİTİKASI DEVAM ETMEKTEDİR

07.11.2014

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, Tüm Bel-Sen 1 No`lu Şube Başkanı Kadri Kılıcı, Fatih Belediyesi hayvan barınağında `geçici` olarak görevlendirilen 8`i mühendis 13 kişinin durumu ile ilgili olarak 6 Kasım 2014 tarihinde Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenledi.

AKP İKTİDARININ TASFİYE VE SÜRGÜN POLİTİKASI DEVAM ETMEKTEDİR

Fatih Belediyesi'nin çalışanlar üzerindeki baskı, şiddet, görev yeri değişikliği ve sürgünler artarak devam etmektedir.

Fatih Belediyesi’ne bağlı Yedikule Hayvan Barınağı; sendikal ve demokratik mücadele içinde bulunan kamu emekçileri için sürgün yeri haline getirilmekte, meslek odalarımızın ve KESK’ e bağlı Tüm Bel-Sen üyeleri, hayvan barınağında ‘Geçici görevlendirme’ ye tabi tutularak sürekli mobbinge uğratılmaktadırlar. Çok farklı kadrolarda görev yapan üyelerimiz, haksız, hukuksuz ve afakî gerekçelerle Yedikule Hayvan Barınağına sürgün edilmekte, bu yolla sendikadan istifaya, emekli olmaya ve başka kurumlara gitmeleri için zorlanma yapılmakta ve keyfi soruşturmalara da tabi tutulmaktadırlar.

Belediye Sürgün ve Yıldırma Politikalarında Sınır Tanımamaktadır

AKP zihniyetinin ‘ileri demokrasisi’, kendinden olmayan sendikaların ve odaların içinde yer alan kamu emekçilerini belediyelerden tasfiye etmek üzerine kuruludur. Bu tasfiye politikasını hayata geçirmek için belediyelerde, akıl dışı yöntemler kullanılarak kamu emekçilerine mobbing uygulanmaktadır. Başta mühendisler olmak üzere birçok sendika üyesi arkadaşımız, kendi meslekleriyle hiçbir ilgisi olmayan hayvan barınağında, işçi sağlığı ve güvenliği açısından çok zor koşullarda çalışmaya tabi tutularak istifaya zorlanmaktadırlar. Bu sürgünler hiçbir gerekçeye dayanmadığı gibi, ‘geçici görevlendirme’ süreleri keyfi olarak uzatılarak kalıcı görevlendirmeye dönüştürülmüş durumdadır.

Şu an ki durum itibari ile barınağa sürgün edilen toplam 13 memurdan10’u Tüm-Bel-Sen üyesi, 3’üde hiçbir sendikaya üye değildir. Bunların içinden de 8 kişinin ise teknik eleman olması manidardır. Üyelerimizin sürgün edildiği yemekhanede hâlihazırda 4 adet masa bulunmakta ve üyelerimize görev verilmemektedir. Hiçbir görev verilmediği halde araç ve gereçleri korumamak, arkadaşlarıyla olan uyumsuzluğu gibi gerçek dışı gerekçelerle bozuk performans ta verilmektedir. Hatta senelik izinde olanlar bile bundan nasbini almaktadır. Bunların altında yatan; emekçilerin sendikal ve demokratik mücadelesini hazmetmektir. Ülkeyi taşeron cehennemine çevirerek madenlerde ve inşaat alanlarında katliam yapan zihniyet kamu emekçiklerinin örgütlü mücadelesini de tasfiye etmek istemektedir.

Kamu emekçilerinin çalışması için gösterilen yer bir yemekhanedir. Kapı açık olduğunda bile hayvanların içeriye girdiği ve pislediği bir yerdir. Çöp konteynırlarının hemen yanda olması ve binanın etrafındaki hayvanların çıkardığı dışkılar, hem çok kötü kokular yaymakta, hem de hastalıklara sebebiyet vermektedir. Bu durum birçok arkadaşımızın sağlık sorunu yaşamasına neden olmuştur. Burası hijyen koşullarından uzak ve memurları baskı altında tutmak için iş ve çalışma alanları olmayan özel alanları dahi kamera sistemi ile izlenen yarı açık bir cezaevi durumundadır. Güvenlik açısından çok tehlikeli bir yerde, surların dibinde olan barınağın çevresinde son altı ay içinde iki cinayet işlenmiş olması nedeniyle üyelerimizin can güvenliği yoktur. Ayrıca barınak dışındaki köpeklerin sayısının oldukça çok olması olası bir saldırıya da davetiye çıkarmaktadır. Çünkü üyelerimiz hem barınak dışındaki, hem de barınak içindeki köpeklerin içinden geçerek yemekhaneye girmektedirler. 

Bu koşullar ve uygulamalar, alenen Anayasal insan haklarına, İş Kanunu ve Ülkemizce taraf olunan uluslararası yasa ve sözleşmelere aykırı olup, meslek haysiyetine de darbe niteliğindedir.

Geçici Görevlendirme Görevsiz Bırakmaktır.

Hayvan barınağına sürgün edilen memurların ve mühendislerin somut hiçbir görevi ve işi yoktur. Ancak sürekli olarak,“ihtiyaç üzerine!” üyelerimiz geçici olarak barınağa göreve gönderilmektedir. Buraya sürgün edilen memurlardan mühendis olanlar Oda üyesidir. Bu arkadaşımızın hayvan barınağında nasıl bir iş için görevlendirildikleri bilinmemektedir.

Açıkça Kamu kaynaklarını bu şekilde israf eden bu zihniyetin amacı, kamusal hizmetlerin görülmesi değil, sendikamız üyelerini tasfiye etmektir.

Taşeron cehennemi kamu hizmeti anlayışını yok etmektedir.

Barınakta asıl işi yapan taşeron firmadır. Belediye birçok alanda olduğu gibi burada da taşeronlaştırmayı gerçekleştirmiştir.

Sendikamızın şube başkanı dahil olmak üzere sendika temsilcileri ve üyelerimiz hayvan barınağına sürgüne gönderilmişlerdir. Böylece vatandaşlarımızın kamuda hizmet alma hakkı, hayvanların yaşam hakkı yok edilmektedir. Ancak bu hukuksuz sürgünlerden dolay sendikanın açmış olduğu davalardan üçünde görevlendirmelerin hukuka aykırı olduğuna hükmedilmiştir. Diğer davalarda devam etmektedir.  

Sendikamızın bazı üyelerinin, alerjisi olduğu doktor raporlarıyla sabit olduğu halde, başvurulara rağmen burada tutulmaya devam edilmişlerdir. Bu konudaki ısrar hala devam etmektedir. Çalışanlara servis hizmeti dahi verilmemekte başka yerlerden geçen servislere yetişmek için işyerinden 5 ila 10 dakika önce ayrılan memurlara sürekli soruşturmalar açılmaktadır. Mobbing’ in en ileri noktasını uygulayan belediye, memurların yemek yediği yer ile çalışılan yeri aynı yer olarak belirlenmiştir.

En çok 500 köpeğin barınmasına uygun olan barınakta halen yaklaşık 3000 köpek vardır. Barınağın fiziki koşulları, bırakın burada çalışanların sağlığını, hayvanların sağlığını da ciddi olarak tehlikeye sokan olumsuzluklar ve tehlikeler taşımaktadır.

Sonuç olarak

Yedikule hayvan barınağı, sendikamız üyesi kamu emekçileri ve oda üyesi mühendisler için bir işkence ve sürgün yerine, bakıma muhtaç hayvanlar için eziyet mekânına dönüştürülmüş durumdadır. Geçici görevlendirmelerle üyelerimizi kamu hizmetlerinden alıkoyanlar, hayvanların uzmanları tarafından sağlıklı bakımını engelleyenler‘hizmette sınır yok’ diyen zihniyetidir.

İş yaşamının tüm alanlarını taşeronlaştırarak katliamlara davetiye çıkaran bu zihniyet, ülkemizin her yerini taşeron cehennemine çevirdiği gibi, yereldeki belediyeleri de sürgün ve tasfiye operasyonlarına da hız vermiştir. Bizim bu zihniyeti teşhir etmek için yasal ve meşru tüm haklarımızı kullanacağımızı, her türlü sendikal, demokratik ve mesleki platformda mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.

ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAKTIR.

BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ.

 

TMMOB İSTANBUL İKK SEKRETERLİĞİ

 ve

TÜMBEL-SEN 1 NO’LU ŞUBE YÖNETİM KURULU