İSTANBUL İKK: AKP İKTİDARININ TASFİYE VE SÜRGÜN POLİTİKASI DEVAM ETMEKTEDİR

17.01.2015

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, aralarında mühendislerin de bulunduğu Fatih Belediyesi çalışanlarının Yedikule Hayvan Barınağına sürülmesiyle ilgili olarak 16 Ocak 2015 tarihinde Tüm Bel-Sen ile ortak bir açıklama yaptı.

BASINA VE KAMUOYUNA

AKP İKTİDARININ TASFİYE VE SÜRGÜN POLİTİKASI DEVAM ETMEKTEDİR

 

Fatih Belediyesi'nin çalışanlar üzerindeki baskı, şiddet, görev yeri değişikliği ve sürgünler devam etmektedir.

Fatih Belediyesi’ne bağlı Yedikule Hayvan Barınağı; sendikal ve demokratik mücadele içinde bulunan kamu emekçileri için sürgün yeri haline getirilmekte, meslek odalarımızın ve KESK’ e bağlı Tüm Bel-Sen üyeleri, hayvan barınağında ‘Geçici görevlendirme’ ye tabi tutularak sürekli mobbinge uğratılmaktadırlar. Çok farklı kadrolarda görev yapan üyelerimiz, haksız, hukuksuz ve afakî gerekçelerle Yedikule Hayvan Barınağına sürgün edilmekte, bu yolla sendikadan istifaya, emekli olmaya ya da başka kurumlara gitmeleri için zorlanma yapılmakta, keyfi soruşturmalara tabi tutulmaktadırlar.

Belediye Sürgün ve Yıldırma Politikalarında Sınır Tanımamaktadır.

AKP zihniyetinin ileri demokrasi” si kendinden olmayan sendikaların ve odaların içinde yer alan kamu emekçilerini belediyelerden tasfiye etmek üzerine kuruludur. Bu tasfiye politikasını hayata geçirmek için belediyelerde, akıl dışı yöntemler kullanılarak kamu emekçilerine mobbing uygulanmaktadır. Başta mühendisler olmak üzere birçok sendika üyesi arkadaşımız, kendi meslekleriyle hiçbir ilgisi olmayan hayvan barınağında, işçi sağlığı ve güvenliği açısından çok zor koşullarda çalışmaya tabi tutularak istifaya zorlanmaktadırlar. Bu sürgünler hiçbir gerekçeye dayanmadığı gibi, “geçici görevlendirme” süreleri keyfi olarak uzatılarak kalıcı görevlendirmeye dönüştürülmüş durumdadır.

Yedikule Hayvan Barınağına sürgün edilen toplam 12 memurdan şimdilik 5 kişi kaldı. Bunlardan 4’ü Tüm-Bel-Sen üyesidir. Üyelerimizin sürgün edildiği yemekhanede hâlihazırda birkaç masa ve sandalye bulunmaktadır. Buradaki üyelerimize araç ve gereçleri korumamak, arkadaşlarıyla olan uyumsuzluğu gibi gerçek dışı gerekçelerle bozuk performans verilmektedir. Hatta senelik izinde olanlar bile bundan nasbini almaktadırlar. Bunların altında yatan; emekçilerin sendikal ve demokratik mücadelesini hazmedememektir. Ülkeyi taşeron cehennemine çevirerek madenlerde ve inşaat alanlarında katliam yapan zihniyet kamu emekçiklerinin örgütlü mücadelesini de tasfiye etmek istemektedir.

Kamu emekçilerinin oturmak zorunda kaldıkları bu yer bir yemekhanedir. Kapı açık olduğunda, hayvanların içeriye girdiği ve pislediği bir yerdir. Çöp konteynırlarının hemen yanda olması ve binanın etrafındaki hayvanların çıkardığı dışkılar, hem çok kötü kokular yaymakta, hem de hastalıklara sebebiyet vermektedir. Bu durum birçok arkadaşımızın sağlık sorunu yaşamasına neden olmuştur. Olmaya da devam etmektedir. Sendikamızın bir üyesi KOAH hastası olduğu doktor raporlarıyla sabit olduğu halde, başvurulara rağmen burada tutulmaya devam edilmektedir. Burası hijyen koşullarından uzak ve memurları baskı altında tutmak için iş ve çalışma alanı olmayan ve özel alanları dahi kamera sistemi ile izlenen ve takip edilen bir cezaevi durumundadır. Güvenlik açısından çok tehlikeli bir yerde, surların dibinde olan barınağın çevresinde iki cinayet işlenmiş olması nedeniyle üyelerimizin can güvenliği de yoktur. Ayrıca barınak dışındaki köpeklerin sayısının oldukça çok olması; olası bir saldırıya da davetiye çıkarmaktadır. Çünkü üyelerimiz hem barınak dışındaki, hem de barınak içindeki köpeklerin arasından geçerek yemekhaneye girmektedirler.

Fatih Belediyesinin Mobing ve yıldırma politikası barınakla sınırlı kalmamaktadır.

Bu koşullar ve uygulamalar, alenen Anayasa’ya,  İnsan Haklarına, İş Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na, Ülkemizce taraf olunan uluslararası sözleşmelere aykırı olup, meslek haysiyetine de darbe niteliğindedir. Kamunun yaşadığı zarar sadece manevi değil, aynı zamanda maddi boyutadır.

Geçici Görevlendirme Görevsiz Bırakmaktır.

Hayvan barınağına sürgün edilen memurların ve mühendisin somut hiçbir görevi ve işi yoktur. Ancak sürekli olarak,“ihtiyaç üzerine!” üyelerimiz geçici olarak barınağa göreve gönderilmektedir. Buraya sürgün edilen memurlardan mühendis olanlar Oda üyesidir. Bu arkadaşımızın hayvan barınağında nasıl bir iş için görevlendirildikleri bilinmemektedir.

Açıkça Kamu kaynaklarını bu şekilde israf eden bu zihniyetin amacı, kamusal hizmetlerin görülmesi değil, sendikamız üyelerini tasfiye etmektir.

Taşeron cehennemi kamu hizmeti anlayışını yok etmektedir.

Barınaktaki işlerin yapımı taşeron firmaya ihale edilmiştir. Belediye birçok alanda olduğu gibi burada da taşeronlaştırmayı gerçekleştirmiştir.

Sendikamızın şube başkanı dahil olmak üzere sendika temsilcileri ve üyelerimiz hayvan barınağına sürgüne gönderilmişlerdir. Böylece vatandaşlarımızın kamuda hizmet alma hakkı yok edilmektedir.   

Çalışanlara servis hizmeti dahi verilmemekte başka yerlerden geçen servislere yetişmek için işyerinden 5 ila 10 dakika önce ayrılan memurlara sürekli soruşturmalar açılmaktadır.

En çok 500 köpeğin barınmasına uygun olan barınakta halen yaklaşık 3000 civarında köpek bulunmaktadır. Barınağın fiziki koşulları, bırakın burada çalışanların sağlığını, hayvanların sağlığını da ciddi olarak tehlikeye sokan olumsuzluklar ve tehlikeler taşımaktadır.

Sonuç olarak

Yedikule hayvan barınağı, sendikamız üyesi kamu emekçileri ve TMMOB üyesi mühendisler için bir işkence ve sürgün yerine, bakıma muhtaç hayvanlar için eziyet mekânına dönüştürülmüş durumdadır. Geçici görevlendirme adıyla üyelerimizi kamu hizmeti üretmesinden alıkonmaktadır. Yedikule Hayvan Barınağında kapasitesinden çok fazla hayvanın bulunmasına, iyi ve yeterli beslenememeleri sebebiyle birbirine zarar vermelerine göz yumanlar, hayvanların yeteri kadar uzman tarafından sağlıklı bakımını engelleyenler ‘hizmette sınır yok’ diyen zihniyetidir.

İş yaşamının tüm alanlarını taşeronlaştırarak katliamlara davetiye çıkaran bu zihniyet, ülkemizin her yerini taşeron cehennemine çevirdiği gibi, yereldeki belediyeleri de sürgün ve tasfiye operasyonlarına da hız vermiştir. Biz bu zihniyeti teşhir etmek için yasal ve meşru tüm haklarımızı kullanacağımızı, her türlü sendikal, demokratik ve mesleki platformda mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.

ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAKTIR.

BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ.

                                                        

TÜM BEL-SEN GENEL MERKEZİ

ve

TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU