KAMU İHALE KURUMU UYGULAMA YÖNETMELİKLERİ VE KAMU İHALE TEBLİĞİ’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TMMOB GÖRÜŞÜ

29.05.2015

Kamu İhale Kurumu uygulama yönetmelikleri ve Kamu İhale Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair TMMOB görüşü 14 Mayıs 2015 tarihinde Kamu İhale Kurumu’na gönderildi.

KAMU İHALE KURUMU
Düzenleme Dairesi Başkanlığı’na

ANKARA

 

İlgi: 7 Nisan 2015 tarih ve 74618582-045.02-406-7227 sayılı yazınız hk.

İlgi yazınızda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53. maddesinin (b) bendinin (2) nolu alt bendi uyarınca Kuruma verilen yetkinin kullanılması doğrultusunda uygulama yönetmeliklerinde ve Kamu İhale Tebliğinde değişiklik yapılması düşünülmekte olduğu ve hazırlanan taslaklar hakkında görüş talep edilmektedir.

Bugüne kadar vermiş olduğumuz görüşlere riayet edilmediği, her değişikliğin korunması gereken genel yarar yanında mühendis ve mimarlar aleyhine de geliştiği hepimizin malumudur.

En son Kamu İhale Yasasında, 06.02.2014 tarih 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bir dizi değişiklik yapılmıştır. Bu Yasa, Kamu İhale Kanunu’nun 3, 10, 38, 43, 53, 54, 63. maddelerinde değişiklikler yapılmış, Geçici-4. maddeye bir fıkra eklenmiş ve 3 yeni ek madde ihdas edilmiştir. 10. maddede yapılan değişiklik ile mühendis ve mimarların denetleme belgelerindeki oran düşülerek kamu ihalelerine katılmaları olanaksız hale getirilmiştir, 38. madde ile İhale Komisyonlarının düşük tekliflerin değerlendirilmesinde belgelendirme kriteri kaldırılmış ve komisyona ucu açık takdir yetkisi tanınmış, 43. madde ile düşük teklif verenlerin kesin teminat miktarları idarenin takdir edeceği (%6-%15) aralığında artırılmış, Ek-3 madde ile paket ihale yöntemi geliştirilmiştir. 2002 yılında tüm siyasal partilerin ortak mutabakatı ile kabul edilen 70 maddelik Yasanın değişmeyen hükmü kalmamıştır. Kanunun 2 ve 3. maddesi 10 kez değişikliğe uğramıştır. Yapım İşleri İhale Yönetmeliği ise 15 kez değişikliğe uğramıştır.

Kamu İhale Yasası kapsamında bulunan yapım ve danışmanlık hizmetleri mühendis ve mimarları yakından ilgilendirmektedir. Yasa koyucu, müteahhitlik için yalnızca ekonomik kriterin yeterli olmadığını yaşanan depremlerde test etmiş olduğundan müteahhitlik alanına mühendis ve mimarları çekmek için mesleki yeterliliği ön plana almak istemiştir. Bu nedenle, bizzat işin başında işi yapan ve denetleyen mühendis ve mimarların iş denetleme belgelerinin ihale başvurularında tam olarak değerlendirilmesini düzenlemiş iken, yıllar içinde yapılan değişiklikler ile hem bu belgelerin oranı azaltılmış hem de işi alan firmalarda çalışanların niteliği yönetmelik,  olmadı yasa ile düşürülmüştür. Anahtar teknik personel için aranan koşullar kaldırılmış dolayısıyla böyle bir personel istihdam etme yükümlülüğü kaldırılmıştır. Mühendis ve mimarların üzerine yıkılmış tüm teknik ve güvenlik riskleri bir yana bırakılmış ve ellerindeki belgelerle ihalelere katılmaları olanaksız hale getirilmiştir. Alınan teminatlar ağırlaştırılmış, itirazen şikayet yolu ağır mali yükle caydırıcı hale getirilmiş, düşük fiyat tekliflerinde aranan belgeler ortadan kaldırılmış, her hizmet için ayrı ihale açmak gerekirken son getirilen ek madde ile farklı idareler paket ihale yöntemi birlikte ihale açmanın önü açılmıştır. Objektif mali-mesleki yeterlilik kriterleri olmayan, İhale Komisyon kararları ağır mali yük nedeniyle itiraza uğramayan, farklı teminat miktarları, idareye keyfi karar verdirecek belge istenmeden açıklamalarla yetinme,  ortak ihale kararları gibi hususlar kamu alım ve satımlarında şeffaflığı, tarafsızlığı, eşit muamele ve rekabet ortamını ortadan kaldırmıştır. Yaz-boz tahtasına çevrilen Kamu İhale Yasası sistematiğini yitirmiş ve amaca hizmet etme niteliğini kaybetmiştir. Her yasal değişiklik, yeni yönetmelik değişikliklerinin de önünü açmıştır.

Yasa ve Yönetmeliklerde her yıl yapılan değişiklikleri Yasa’nın 53. maddesindeki yetkinin, mevzuatı genel yarar doğrultusunda geliştirmek ve Kuruma iletilen sorunları çözmek için kullanıldığını ileri sürmek olanaklı mıdır? Birliğimizce Kuruma gönderilen sorunların çözümü için bir kez olsun değişiklik yapılmış mıdır? Yoksa bu yetki, kamudan ihale almayı başaran “belli” isteklilerin sorununu çözmede bir araç olarak mı kullanılmaktadır? Enerji, ulaşım, önemli alt yapı projeleri vb. gibi ihaleleri belli firmaların aldığı, diğerlerinin elendiği, kazara başka firmalar aldığında ihalelerin iptal edildiği artık herkesin malumudur. İş bitirme belgeleri ve finans artık belli firmaların elinde toplanmıştır ve diğer firmaların iş alma şansları neredeyse kalmamıştır, mühendis ve mimarların bu alana girmesine bir türlü fırsat verilmemiştir.

Gönderilen hazırlık çalışmalarından anladığımız, bütün büyük ihaleleri ellerinde tutan belli sermaye çevreleri o kadar iş almışlardır ki, işleri yüklenici olarak bitirmeleri olanaksız hale gelmiş bu nedenle aldıkları işleri alt yüklenicilere “taşeronlara” yaptırmak istemektedirler. Bu haliyle baktığımızda evet, bu firmaların sorunu var ve bu sorunu çözmek için alt yüklenicinin yapacağı iş miktarını artırmak gerekmektedir. Bu tabloda Kurum, korunması gereken genel yararı değil, kamu alımlarının ezici çoğunluğunu ellerinde bulunduran firmaların sorunlarının çözümünde yetki kullandığı izlenimi uyandırmaktadır. Bu gerçekten hareketle; bugüne kadar mesleki yeterlilik kriterini ortadan kaldıran Kurumun, kamu yararı için kamu kaynakları kullanılarak ihale edilen hizmet ve yapım işlerinin nitelikli ve güvenli bir seviyeye yükseltebilmesi için, öncelikli koşulun mesleki yeterlilik kriterinin güçlendirmesi gerektiği açıktır. Tüm mevzuat değişikliklerinin genel yarar doğrultusunda yapılması temel beklentidir.

Değişiklik ve öneriler ekte bilgilerinize sunulmaktadır.

Saygılarımızla,

Dersim GÜL
Genel Sekreter