MADENMO: EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

Bugün 1 Mayıs. İşçilerin, emekçilerin 8 saatlik iş günü talebiyle mücadeleye başladığı gün.

Bugün, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, yoksulların “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” 1 Mayıs’ın 131. yıl dönümü.

1 Mayıs 1886 tarihinde işçiler Amerika’da günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma süresine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Sonraki günlerde de devam eden bu iş bırakmaya yüz binlerce siyah ve beyaz işçi katıldı. Bu grev dalgası tarihte “Haymarket Olayı” diye bilinen sonuçta 4 işçi ve 7 polisin öldüğü onlarcasının yaralandığı olaylara neden oldu. 

1889 yılında, 8 saatlik işgünü talebinin simgesi olan 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kutlanması kararı alındı. O günden itibaren tüm dünyada işçiler, emekçiler, yoksul halk kesintisiz olarak taleplerini gündeme getirmekte, bu talepler için sokağa çıkmakta, çeşitli etkinlikler ve mitingler düzenlemektedir.

Her yıl coşkulu mitinglerle gündeme gelen 1 Mayıs’ta bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle alanlara çıkılamayacak. TMMOB, DİSK, KESK ve TTB tarafından birlikte planlanan 1 Mayıs etkinlikleri maalesef dijital ortamda, sosyal medya etkinlikleri ile gerçekleştirilecek.

Covid-19 her ne kadar sınıf ayrımı gözetmiyor denilse de gerçek böyle değil. Ekonomik ve sosyal durumu iyi olanlar tecrit koşullarında Covid-19’dan uzak durabilmekte, ancak işçiler, emekçiler, yoksullar çalışmak zorunda bırakıldıklarından dolayı salgının tehdidi altında yaşamaktadırlar.

Bugün üyelerimizin de dahil olduğu birçok çalışan Soma’da, Zonguldak’ta, Amasya’da Elbistan’da, madencilik faaliyetlerinin yürütüldüğü adını sayamadığımız birçok il ve ilçede işini kaybetme ile hastalığa yakalanma riski altında yaşam mücadelesi vermektedirler. AKP İktidarı, çalışmak zorunda bırakılan üyelerimize ve diğer emekçilere adeta “ya açlıktan öl ya da hastalıktan” ikilemini sunmaktadır.

Oysa devlet öncelikle, yaşamak için çalışmak zorunda olan yurttaşlarımızın koruyucusu olmak durumundadır. Bu nedenle, özelleştirme politikalarıyla sosyal devlet kimliğinden uzaklaştırılan günümüz devlet yapısı değiştirilmeli, devlete yeniden sosyal görevler yüklenmelidir. Bu çerçevede mevcut iktidar işçilere, emekçilere, diğer yoksul kesimlere destek olmalı, halkımızın yaşamsal sorunlarını önleyici ekonomik ve sosyal politikaları acilen uygulamalıdır.

İşsizliğin, yoksulluğun, çocuk tecavüzlerinin, kadın cinayetlerinin, bireysel şiddetin üst düzeye çıktığı, suçluların salındığı, suçsuzların kanıtsız, hukuksuz olarak ceza evlerine doldurulduğu, kimliğini ve inancını belirtmenin suç sayıldığı bu süreçte, insanı çürüten, toplumsal yapının temelini bozan mevcut politikalar acilen terk edilmelidir. Nüfuzlu çıkar grupları için değil, toplum için devlet anlayışı ile “sosyal devlet” talebi yeniden gündeme alınmalıdır.

Bu yıl TMMOB, DİSK, KESK ve TTB birlikteliği içerisinde 1 Mayıs için “Emek ve Bilim ile Kurulacak Yeni Bir Toplumsal Düzen İçin: Yaşasın 1 Mayıs!” diyoruz. Bu şiar salgının yaşamlarımızı tehdit ettiği şu günlerde çok daha anlam kazanmış durumdadır.  Çünkü tam 131 yıl önce başlattıkları mücadele ile bize 8 saatlik iş gününü miras bırakan dünya emekçileri gibi, biz de kendimiz için, oğullarımız ve kızlarımız için, yani gelecek kuşaklar için sosyal devlet talebiyle sesimizi yükseltmeli, devletin özellikle bu zor günlerde yeterli ve düzenli bir geliri olmayan tüm kesimleri koruyacak kalıcı önlemler alması gerektiğini savunmalıyız.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak, bu 1 Mayıs’ta her alanda adalet talep ediyoruz.

Eşitlik, özgürlük, evrensel hukuk ve barış temelinde “Emek ve Bilim ile Kurulacak Yeni Bir Toplumsal Düzen“ tüm yurttaşlarımızın hakkıdır.

YAŞASIN 1 MAYIS İŞÇİLERİN, EMEKÇİLERİN “ULUSLARARASI BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ”

Saygılarımızla,

TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu