METALURJİ VE MALZEME MO: ERZİNCAN-İLİÇ ALTIN MADENİ KAPATILMALI, HUKUKİ VE SİYASİ SORUMLULARI YARGILANMALIDIR

06.07.2022

TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Erzincan-İliç Altın madeninde yaşanan ekolojik felakete ilişkin 6 Temmuz 2022 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

ERZİNCAN-İLİÇ ALTIN MADENİ KAPATILMALI

HUKUKİ VE SİYASİ SORUMLULARI YARGILANMALIDIR

Doğal kaynakların en önemli özelliği:

 ''Hiç bir topluluk, sınıf ya da katmanın emeği karşılığı üretilmemiş olması nedeniyle, hiç kimsenin sahiplenme hakkı iddia edemeyeceği ve dolayısıyla, tanımı gereği bu kaynakların tasarruf hakkının kamuda olmasıdır.'' 

Yani doğal kaynaklarımız, başta madenlerimiz olmak üzere, kamu adına devlet tarafından işletilmeli, elde edilen gelir, yine kamu adına eşit olarak kamu alanında kullanılmalıdır. Türkiye'nin Metalurji_sanayi yeri ve niteliği açısından genel hammadde ve dolayısıyla maden politikalarından ayrı düşünülemez. Dünya çelik üretiminde yedinci sırada olduğumuz düşünüldüğünde doğal kaynakların metalurjinin temel girdisi olması kaçınılmazdır. 

Metalurji sanayinin temel girdisi Madencilik alanında, bir devlet için temel ilke, maden kaynaklarına sahip çıkmak ve bunları, kamu yararına işletecek politikaları ortaya koymaktır.

Bir devletin doğal kaynaklarının kullanımı, toplumsal, siyasal ve ekonomik yapısı ile doğrudan ilişkilidir. Erzincan İliç Çöpler madeninde yaşananlar da bize ülkemizde sömürge madenciliği yapıldığını göstermektedir.

Erzincan İliç Çöpler Altın madeninde yaşanan ekolojik felaket ilk değildir ama son olmalıdır. Uşak-Eşme’de, Niğde-Ulukışla’da, Gümüşhane-Mastra’da, Kütahya-Gümüşköy’de, Sivas-Kangal’da, Giresun-Şebinkarahisar’da ve ülkemizin diğer pek çok yöresinde benzer şekilde yaşanan felaketlerin hiçbiri kaza değildir. Bu işletmeler, ülkemizin doğal varlıklarının talanı ve geriye bırakılan ekolojik yıkımla faaliyet yürütmektedirler. İşletmeci firmalara verilen sembolik cezalar asıl suçluların cezalandırılmasının ve altın madenciliği etrafında örülen kirli ilişkilerin gizlenmesinden başka bir sonuç yaratmamaktadır. Şimdiye kadar yaşanan bu kadar büyük facialara rağmen bu işletmelere ruhsat ve izin veren, ÇED raporlarını hazırlayan ve onaylayan hiçbir kişi ve kurum yargı önünde hak ettiği şekilde hesap vermemiştir. Bu işletmelerin yarattığı ekolojik yıkıma; hukuki, siyasal, ahlaki ve her türlü toplumsal çürümenin eşlik ettiğini görüyoruz. İliç’te yaşanan bu çürümenin yol açtığı kirlenmenin açığa çıkmış izleridir. Yüzyıllardır altının ışıltısıyla örtülmek istenen bu kirli ilişkilere Türkiye’de özellikle son on yılda iktidar hesaplaşmaları içinde tanık oluyoruz.  

İliç’te yaşanan bu son olayla birlikte siyanürlü atıklar ve toprakta meydana gelen arsenik ve diğer ağır metal kirlenmesi devam etmektedir. Bu zehirler Fırat nehri havzasına ve tüm bölge coğrafyasına yayılmaktadır. Havaya karışan zehirleyici hidrojen siyanürün ortalama 2,5 yıl havada asılı kalabildiği düşünüldüğünde felaketin boyutları daha iyi anlaşılabilir. Verilen para cezaları bölgede yaşanan ekolojik tahribatı ortadan kaldırmadığı gibi işletmenin faaliyetinin durdurulmasına ve izinlerinin iptali yönünde hiçbir işlem yapılmamıştır. 

Ülkemizin doğal, kültürel ve tarihi değerlerinin yok edilmesi, hukuksal ve siyasal denetimin devre dışı bırakılması, yaşanan felaketlerin yapanın yanına kar kalması; yani sömürge madenciliği maden şirketlerinin maliyet hesaplarında avantaj olarak yerini almaktadır. Bu çok uluslu şirketlerin yerli işbirlikçileri eliyle kurdukları yağma ve talan çarkıdır. Emperyalizmin en açık ifadesi olan bu sömürü ağının “kalkınma” olarak yutturulmasına izin vermeyeceğiz. 

İliç’in ortaya çıkardığı bu emperyalist kirli ilişkiler ağının bütün uzantılarıyla yargı önüne çıkartılarak hesap vermeleri gerekmektedir. 

Siyanürlü liç yöntemi ekolojik cinayettir. Tüm dünyada her türlü kullanımı yasaklanmalıdır. Denetleme aldatmacası ile bu cinayete ortak olunmamalıdır.

TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası olarak Bergama mücadelesinden bugüne olduğu gibi bundan sonra da bilimsel-teknik ve hukuk mücadelemizi yöre halkıyla birlikte sürdüreceğiz. 

Saygılarımızla.

TMMOB METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ

ODASI YÖNETİM KURULU