ODALARDAN 12 EYLÜL DARBESİNİN YILDÖNÜMÜ AÇIKLAMALARI...

12.09.2014

İnşaat, Maden ve Makina Mühendisleri Odası, 12 Eylül darbesinin yıldönümü nedeniyle birer basın açıklaması yaptı.

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
BASIN AÇIKLAMASI

TÜRKİYE HÂLÂ 12 EYLÜL KARANLIĞINDA

12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 34 sene geçti. Ülke tarihinin en karanlık dönemi olarak adlandırılan 12 Eylül’de nispi demokratik haklar bile askıya alındı, parlamento feshedildi, Anayasa askıya alındı, tüm siyasi partiler kapatılıp yöneticileri tutuklandı, demokratik kitle örgütleri yasaklandı, sendikalar, meslek odaları işlevsizleştirildi, öğrenci dernekleri kapatıldı. Toplum terörize edildi, yüz binlerce insan tutuklandı, işkenceden geçirildi, cezaevlerine atıldı. İşkencede ve darağaçlarında yüzlerce insan yaşamını yitirdi. Düşünce ve örgütlenme suç sayıldı, gazeteler, kitaplar toplatıldı, gazeteciler, yazarlar, sendikacılar tutuklandı. Türk-İslam sentezi, devletin ideolojik-politik yaklaşımın odağına alındı, kadrolaşma bu çerçeveye oturtuldu. Grevler yasaklandı, neoliberal politikalar uygulamaya alındı, özelleştirmeler başladı. Hâlâ yürürlükte olan baskıcı, yasaklayıcı Anayasa kabul edildi. Bütün mevzuat Anayasa’nın faşizan ruhuna uygun hale getirildi.  12 Eylül’ün ideolojik-politik zemini yeni kurumlarla pekiştirildi; YÖK, HSYK kurularak üniversite özerkliği, yargı bağımsızlığı tamamen yok edildi.   

Türkiye 34 sene önce böylesi bir karanlık içindeydi. 1983’te yapılan ilk seçimlerle başlayan  “parlamenter demokrasi” sürecinde pek çok hükümet kuruldu. 12 yıldır da Türkiye’yi AKP Hükümeti yönetiyor. Ancak hiçbir Hükümet döneminde 12 Eylül’le hesaplaşma yapılmadı, 1983 Anayasası değiştirilmedi, 12 Eylül kurumları varlığını korumaya ve antidemokratik mevzuat yürürlükte kalmaya devam etti. Toplumsal hayat demokratikleştirilmedi.

Tam da bu noktada bir parantez açarak, son birkaç yıldır TMMOB’ye bağlı meslek odalarının mevzuatında yapılan değişikliklerin, meslek odalarını idari ve mali denetime alan düzenlemelerin 12 Eylül döneminde bile görülmediğinin, meslek odalarının kamu adına yaptığı denetimin 12 Eylül günlerinde bile bu denli engellenmediğinin altını çizmek istiyoruz.

Bugün Türkiye, 12 Eylül karanlığını aratmayacak bir dönemi yaşıyor. 12 Eylül’ün ürünü olan sosyo-kültürel-siyasal zeminin yarattığı AKP iktidarı, 12 yıldır ülkeyi 12 Eylül’e benzer şekilde yönetiyor.

Yapılan kısmi değişiklilere rağmen Anayasa’nın bir bütün olarak yürürlükte olduğunu, toplumsal hayatın demokratikleşmediğini, neoliberal ve gerici düzenlemelerin ayyuka çıktığını, başta eğitim olmak üzere tüm alanların neoliberal-gerici yönelime uygun düzenlendiğini, özelleştirmelerin tüm hızıyla devam ettiğini, demokratik tepkilerin polis şiddetiyle bastırıldığını, 12 Eylül kurumlarının varlığını sürdürdüğünü, kuvvetler ayrılığının yok edildiğini, başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal sorunların çözülemediğini, kalıcı barışın tesis edilemediğini, taşeronlaşmanın çalışma yaşamının asli unsuru haline getirildiğini, iş kazalarının toplumsal travmaya yol açacak boyuta geldiğini, Türkiye’nin hızla tek adam yönetimine doğru ilerlediğini, düşünceyi ifade etmenin hala suç sayıldığını, iktidar yanlısı olmayan basın kuruluşlarına yaşama hakkı tanınmadığını, muhalif gazetecilerin işsiz kaldığını, evrensel hukuk kurallarının yok edilerek açılan davaların pek çok insanı mağdur ettiğini, etnik ve mezhepsel kökene vurgu yapan ve bu doğrultuda toplumsal gerginliğe yol açan söylemin iktidar sözcüleri tarafından kullanıldığını, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin politik-ekonomik kıskaç altında tutulduğunu, ilgili yasaların antidemokratik bir biçimde değiştirildiğini ifade etmek durumundayız.

Açık ki, 12 Eylül’de açılan yara içten içe kanamakta, tek adam yönetimindeki Türkiye yeni ve köklü sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.

TMMOB ve bağlı odaları 12 Eylül faşizmine nasıl direndiyse, AKP karanlığına da direnmeyi bilecek; demokratik, eşitlikçi ve adil bir toplumsal hayatın kurulması ve bu hayatı simgeleyen Anayasa ve yasaların hazırlanması, 12 Eylül’ün bütün kurum, kanun ve sonuçlarıyla yok sayılması, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki bütün engellerin kaldırılması doğrultusundaki kararlılığını sürdürecektir.

 

İnşaat Mühendisleri Odası

 

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
BASIN AÇIKLAMASI

 12 EYLÜL`ÜN ACILARI DEVAM EDİYOR 

34 yıl önce ülkemizin üzerine bir karabasan gibi çöken 12 Eylül faşizminin ilanı, Ankara‘dan ve TRT stüdyolarından yapılmıştı. Tank sesleriyle ve marşlarla uyandırılmamızla başlayan süreç, Türkiye‘yi siyasal, sosyal, hukuksal ve bilimsel alanlarda büyük yıkımlara uğratmıştır. Hukuk, adalet, bilim, emek ve çalışma yaşamı yok edilmiş, emekçilerin kazanılmış bütün hakları zorla ellerinden alınmıştır. 12 Eylül; IMF ile bağıtlanan 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarının üzerine gerçekleşmiş emek ve demokrasi karşıtı, kapitalizmin neoliberal uygulamalarına geçişi sağlayan faşist bir darbedir.

12 Eylül sürecinde 650 bin kişinin gözaltına alınması, 1 milyon 683 bin kişinin fişlenmesi, 230 bin kişinin yargılanması, idam cezaları ve yüzlerce yıla varan cezaların verilmesi, bir toplu yok edişin göstergesi olmuştur. Aynı süreçte, 517 kişiye idam cezası verilmiş, idam cezası verilenlerden 50‘si asılmıştır. 388.000 kişiye pasaport verilmemiş, 30.000 kişi "sakıncalı" olduğu için işten atılmış, 14.000 kişi vatandaşlıktan çıkarılmıştır. 30.000 kişi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitmek zorunda kalmış, 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldürülmüş ve 171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelenmiştir.

12 Eylül; demokrasinin, özgürlüklerin kısıtlanması, her türden hak arama arayışının ve örgütlenme girişimlerinin baskı altına alınması, madencilik başta olmak üzere kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, gençlerin geleceksizliğe mahkum edilmesi, toplumun gerici ve ırkçı akımların etkisi altında şekillendirilmesinin önünü açmış olmasıyla hatırlanmaktadır.

12 Eylül ve 12 Eylül‘ü oluşturanların yaratmış oldukları hukuksuzluğu ortadan kaldırmanın yolu, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri tamamen kaldırmaktan ve örgütlü toplumu geliştirmekten geçmektedir.
Meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütlerine yönelik anti-demokratik düzenlemeler, 12 Eylül‘ün devamı niteliktedir. Maden Mühendisleri Odası; TMMOB çatısı altında, örgütlerimize, tüm halkımıza ve bilimsel-teknik mesleki gerekliliklere yönelik saldırılara tüm gücüyle karşı duracaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
12 Eylül 2014, Ankara

 

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
BASIN AÇIKLAMASI

12 EYLÜL FAŞİZMİNİN UYGULAMALARI AKP İKTİDARINDA DORUĞA ULAŞMIŞTIR

12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbe, IMF ile bağıtlanan 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarının üzerine gerçekleşmiş, emek ve demokrasi karşıtı, kapitalizmin neoliberal uygulamalarına geçişi sağlayan faşist bir darbedir.

12 Eylül’ün anti-demokratik anayasası, kurumları, emek düşmanı, sermaye yanlısı düzenlemeleri ve dinci gericiliği yaygınlaştırması, AKP iktidarı aracılığıyla mantıksal ve fiili gelişmesinin doruğuna ulaştırılmıştır. Serbestleştirme, özelleştirme, sanayisizleştirme, tarımın tasfiyesi, esnek, güvencesiz, taşeron çalışma biçimleri, sendikasızlaştırma, eğitim ve sağlık alanlarında yürütülen neoliberal “dönüşüm” operasyonları yerli ve yabancı sermaye güçleri lehine, yeni bir sermaye birikimi sürecinin gereksinimleri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.

Anti-demokratik 12 Eylül anayasası, arada yapılan birçok anayasa değişikliği ile pekiştirilmiştir. Anti-demokratik muhtevadaki siyasi partiler ve seçim yasaları AKP tarafından korunmaktadır, yeni seçim düzenlemeleri gündemdedir. Meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütlerine yönelik anti-demokratik düzenlemeler 12 Eylül’ün devamı ve doruğu niteliğindedir.

2011 yılında çıkarılan ve temsili parlamenter sistemi dışlayan anti-demokratik Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu idari yapısında yapılan değişiklikler tekelci, otoriter nitelikte ve yeni sermaye birikimi süreçlerinin çıkarları doğrultusundadır. 12 Eylül askeri cuntasının yasama, yürütme, yargı güçlerini otoritesi altına alması, AKP iktidarında doruğa ulaşmıştır.

12 Eylül’ün darağaçlarında, cezaevlerinde, dağlarda, sokaklarda gerçekleştirdiği katliam, baskı ve terör ağı bugünün özgül koşulları içinde sürdürülmektedir. Haziran Direnişi ile birlikte AKP iktidarı ülkeyi polis ve gaz cumhuriyetine dönüştürmüştür. 12 Eylül genç canları hedef almış ve katletmişti, şimdi AKP iktidarı yine genç canları bu kez polisleri aracılığıyla katlediyor.

12 Eylül döneminde önce “Türk-İslam Sentezi” adı altında desteklenen dinci gericilik, bugün siyaset, üniversiteler, gençlik, spor, aile vb. alanlar üzerinden toplumsallaştırılarak yaygınlaştırılmış, laiklik ciddi bir darbe almıştır. 12 Eylül faşizminin desteklediği Suriye’nin Müslüman Kardeşleri’ne, bugün Mısır’ın Müslüman Kardeşler’i, El-Kaide, El-Nusra, IŞİD gibi yeni çok uluslu şeriatçı örgütler eklenmiştir. AKP iktidarı alenen mezhepçilik yapmaktadır.

Ancak bütün bu olumsuzluklara karşı Türkiye’de ciddi bir birikim oluşmuş ve toplumsal muhalefet, Haziran Direnişi ve onun devamı niteliğindeki direnişlerle kendini ortaya koymuştur. Bugün başka bir Türkiye ve dünya özlemi yayılmaktadır.

Makina Mühendisleri Odası, TMMOB çatısı altında, bilimsel-teknik mesleki gerekliliklere, örgütlülüklerimize ve tüm halkımıza yönelik saldırılara karşı; eşit, özgür, demokratik, laik, tam bağımsız, barış içinde bir Türkiye’yi savunmaya, sermaye egemenliği ve faşizmi geriletmeye yönelik toplumsal muhalefetin içinde alanlardaki yerini almaya devam edecektir.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu