PEYZAJ MİMARLARI ODASI: DÜNYA HEPİMİZİN ORTAK YAŞAM ALANIDIR HEPİMİZE YETER

03.12.2014

Peyzaj Mimarları Odası, Dünya Engelliler Günü dolayısıyla 3 Aralık 2014 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Yine 3 Aralık geldi... bugün 3 Aralık Dünya Engelliler günü... Yine bugüne özel yayınlanacak mesajlarla engellileri hatırlayıp onların adına birçok söz söyleyeceğiz... Halbuki bugün konuşmak en çok onların hakkı!

 

Birleşmiş Milletler 1992 yılında , "engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması" amacıyla 3 Aralık gününün Dünya Engelliler Günü olması kararını aldı.

 

Bilinen rakamlara göre, Türkiye nüfusunun  %12.29‘u, yani 8.5 milyon kişi engellidir. Bu oran kadınlarda %13.45, erkeklerde ise %11.10‘dur.

 

1924`te yayınlanan Anayasada Madde 69 "Türkler kanun karşısında eşittirler ve ayrıksız kanuna uymak ödevindedirler. Her türlü grup, sınıf, aile ve kişi ayrıcalıkları kaldırılmıştır ve yasaktır." demektedir. 1961`de yayınlanan Anayasada Madde 12 ve 1982‘de yayınlanan Anayasada Madde 10 ise "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." demektedir. Ancak yine aynı devlet 2010 yılında "Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." fıkrasını eklemeye ihtiyaç duyarak anayasal eşitliği sağlayamadığını kabul etmiştir.

 

Bugün, siyasi iktidar tarafından yayınlanacak mesajlarda "engelli bireylerin eşit ve toplumun ayrılmaz parçaları olduğu, istihdam ve sağlık olanaklarının arttırıldığı, iyileştirildiği, hak ettikleri yaşam şartlarına kavuşturuldukları, ayrımcılığa uğramadıkları, yalnız ve itilmiş hissettirilmedikleri, eğitim, evde bakım hizmetleri, yeni yasalar, mevzuatlar, kamu hizmetleri, ulaşım vb."  gibi konularda ne kadar başarılı olduklarını söyleyeceklerdir.

Peki siz hiç engelli bir birey olup bu ülkede Anayasa‘nın 10. maddesi gereği diğer bireylerle eşit koşullarda;

- Okula gidip eğitim alabildiniz mi?

- Okula gittiniz, uygun eğitim alabildiniz mi?

- Yasalar, yönetmelikler, mevzuatlar sizin için uygulandı mı? Yoksa sadece kağıt üzerinde mi kaldı?

- Engelli kız/erkek çocuklarımızın yüzde kaçını okuttunuz?

- Hastanelere kolayca gidip sağlık hizmetlerinden öncelikli faydalanabildiniz mi?

- Engelli sosyal ve yasal haklarından faydalanmak için kolayca sağlık raporu alabildiniz mi?

- İşyerinize kolayca gidebildiniz mi?

- İşyerinize gittiğinizde iş arkadaşlarınız size diğerlerine davrandığı gibi davrandı mı?

- Son zamanlarda sayısı giderek artan iş kazaları dolayısı ile yaşamına engelli olarak devam edenlerin sayısını biliyor musunuz?

- Çıkıp sokaklarda özgürce dolaşabildiniz mi?

- Arkadaşlarınızla buluşup, sinemaya, tiyatroya, eğlenceye, konsere, çay bahçesine, parklara gidebildiniz mi?

- Karanlıkta yolunuzu bulabildiniz mi?

- Duyamadığınız sesleri, şarkıları dinlemek istediniz mi?

- Şarkılar söylemek istediniz mi?

- Size hiç "deli", "gerizekalı" denilip alay edildi mi?

- Sizin hiç onurunuz kırılıp, kendinizi değersiz hissettiniz mi?

- Siz hiç elinizde olmadan yaptığınız davranışlar yüzünden aşağılandınız mı?

- Hiç engelli arkadaşınız var mı?

- Hiç tekerlekli sandalye ile sokaklarda dolaşıp, otobüse, vapura, taksiye bindiniz mi?

- Hayatınızda engelliler nerededir? 

Bugün hiç değilse EMPATİ yapalım ve bir gün için de olsa onlar gibi düşünmeyi, hissetmeyi, duymamayı, görmemeyi, yürüyememeyi, düşünememeyi, konuşamamayı, dokunamamayı, yaşamaya çalışalım. İş güven/sizliği ve kapitalist sistemin yarattığı nedenler dolayısıyla hepimizin bir gün engelli olma ihtimali olduğunu göz ardı etmeyelim.

Yasalar, yönetmelikler vardır ancak; toplumsal bilinci veremediğimiz, algıyı sağlayamadığımız ve bu konuda diğer vatandaşlarımızı da eğitemediğimiz sürece bunların hepsi sadece kağıt üzerinde kalacak, engelli vatandaşlarımız güçlük yaşamaya, ayrımcılığa uğramaya, eşit yaşam haklarına sahip olmamaya devam edeceklerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti imzalamış olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi gereklerini yerine getirerek, sözleşmenin yürürlüğe girmesi için protokolü bir an önce imzalamalıdır.

10 Aralık 1948` de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ilk 2 maddesi; 

 

Madde 1
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

 

Madde 2 
Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir." demektedir.

Sonuç olarak;

• dünyada ve ülkemizde, insanlığın bütün üyelerinin doğal yapısındaki onuru ile eşit ve devredilemez haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğu,

• insan haklarını göz ardı etmenin ve hor görmenin, insanlığın vicdanında infial uyandıran barbarca eylemlere yol açtığı,

• insanların korku ve yoksunluktan kurtulması, konuşma ve inanma özgürlüğüne sahip olacağı bir dünyanın ortaya çıkmasının sıradan insanların en yüksek özlemi olarak ilan edilmiş bulunduğu,

• insanın zorbalık ve baskıya karşı son çare olarak başkaldırmak zorunda kalmaması için insan haklarının hukukun egemenliğiyle korunmasının önemli olduğu bilincinde olarak;

DÜNYA HEPİMİZİN YAŞAM ALANIDIR 
BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN
BAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN... diyor ve engelli dostlarımızı selamlıyoruz.

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

11. Dönem Yönetim Kurulu