PEYZAJ MİMARLARI ODASI: GERİ DÖNÜLEMEYECEK EŞİKLERE SÜRÜKLEDİĞİNİZ BU PARADİGMAYI “BİZ ÇÖZECEĞİZ”

02.02.2016

Peyzaj Mimarları Odası, "Dünya Sulak Alanlar Günü" dolayısıyla 2 Şubat 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

GERİ DÖNÜLEMEYECEK EŞİKLERE SÜRÜKLEDİĞİNİZ BU PARADİGMAYI “BİZ ÇÖZECEĞİZ”

Sulak Alanlar, dünyamızda yaşamın var olmaya başladığı dönemlerden itibaren varlığı her daim yaşamın kendi kurgusu içerisinde en önemli ekosistem alanlarını oluşturmuştur. Doğal çeşitliliğin yoğunlaştığı sulak alanlar, farklı peyzaj karakterlerini bünyelerinde barındırarak sosyal ve kültürel yaşamın doğa ile girift bir yapıyı beraberinde getirmektedir.

Sulak alanlar konusunda farkındalığı artmasıyla Ramsar Sözleşmesi olarak bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi", 1971 yılı Şubat ayında İran‘ın Ramsar kentinde imzalanmıştır.  Sözleşmenin imzalandığı 2 Şubat tarihi, sulak alanların korunmasının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek üzere 1997 yılından bu yana "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Her 2 Şubat`ta Sulak Alanlarımıza ilişkin kalemi elimize alıp, basım metnini hazırlayan alan biz peyzaj mimarları söze "bu yıl ne kadar sulak alanı kaybettik?" sorusuna cevap ararken buluyoruz kendimizi.

Küresel ısınma ve beraberinde getirdiği kuraklık, insan kaynaklı tehditlerle beraber, su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı geri dönülmez bir eşiğe doğru iterken Türkiye‘de 1960‘lı yıllardan bu yana yaklaşık 1.300.000 hektar sulak alan kurumuş, son 40 yılda ise Amik, Gavur, Suğla, Kestel, Emen, Avlan gölleri gibi çok sayıda sulak alan doğa gözetilmeden kurutularak tarım, sanayi ve yerleşim alanlarına dönüştürülmüş ve ısrarla dönüştürülmeye devam edilmektedir.

Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan haberlerde, inşası süren 3. Havalimanı ile ilgili Sayıştay raporuna yansıyan bilgilere göre zemin ve maden artıklarının bulunması nedeniyle plan değişikliğine gidildiği ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından değişikliğin onaylandığı bilgisi paylaşıldı. Bunun yanında zeminin yoğunluklu olarak ıslak çayır ve göletler biçiminde seyretmesi sebebiyle 3 milyon Euro bedelinde dolgu yapılarak ülke kaynakları yanlış yer seçimi sebebiyle çarçur edilmiştir. 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (ÇMO) tarafından hazırlanan raporda; İstanbul`un en önemli su rezervlerinden biri olan ve önemli bir sulak alan olan Terkos Gölü`ne 2,5 km. mesafede inşa edilen 3. Havalimanı Projesinin Terkos Gölü üzerinde yaratacağı etkiler aşağıda özetlenmiştir.

• Projenin inşaat aşamasında, inşaat faaliyetleri ve hafriyat dökümü sırasında oluşacak toz ve egzoz emisyonları gölü olumsuz etkileyecektir.

• Projenin inşaat aşamasında, alanda bulunan akarsuların yataklarının tahrip edilmesi sonucu Terkos Gölü‘nün su toplama miktarlarında azalma ve yüzeysel akışlarla kirlilik yüklerinde artma gerçekleşecektir.

• Su toplama alanı 736,2 km2, su alanı 39 km2 olan Terkos Gölü havzasını besleyen 2 adet derenin, yapılması planlanan inşaat çalışmaları sonucu, bağlantısı kesilecektir.

• Söz konusu derelerin tahrip edilmesi sonucu barajda su toplama miktarında azalma ve yüzeysel akışlarla kirlilik yüklerinde artma gerçekleşecektir.

• Terkos gölü havzasını besleyen Ceko deresi ve devamındaki adı Üstülük deresi olan dere ile Yeniköy deresinin bir kısmı tahrip edilecektir. Bu kapsamda Terkos dere akış güzergahlarının bu durumdan etkilenerek su potansiyelinin azalacağı görülmektedir.

 

Yıllardır tartışılan ve Odamızın da hukuki sürecinin tarafı olduğu Hasankeyf`e ilişkin geçtiğimiz günlerde Meclis`te kabul edilen torba yasa ile birlikte alanın sular altında kalmasına bir kez daha onay verilmiştir. 
Sulak alanlar, tüm flora ve fauna için önemli olmasının yanında birer kuş cenneti olma özelliği taşımaktadır ki, kıtalararası göç eden birçok kuş türü ülkemizdeki bu hoyrat tutum vesilesiyle göç yollarını değiştirmiştir. Belki de dönüp baktığımızda artık Manyas Kuş Cenneti`nin varlığından dahi bahsedilmediğini daha sık anımsamamız gerekir.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak sulak alanların önemine dikkat çekmek için geçtiğimiz yaz Kızılırmak Deltası`nda 9. Yaz Kampımızı gerçekleştirmiş, deltanın geleceğine ilişkin PMOGenç üyeleri ile deltanın geleceği tartışılarak koruma dengesinin nasıl kurulması gerektiği ortaya konmuştur.

Biz Peyzaj Mimarları "Gezegeni İyileştirmeye Adanmış Bir Mesleğin" icracılarıyız. Kadro talep eden, göreve hazır binlerce Peyzaj Mimarı; bozulmuş, geri dönülemeyecek eşiklere sürüklenmiş, sulak alanlarda dahil tüm ekolojik sorunları çözmek için görev beklemektedir.

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

11. Dönem Yönetim Kurulu