ŞPO: KIYILARDA VE DENİZLERDE YAPILAŞMAYI; KAMUSAL ALANLARIMIZIN İŞGALİNİ TARİFLEYEN YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİNE İTİRAZ EDİYORUZ!

16.11.2020

TMMOB Şehir Plancıları Odası 16 Kasım 2020 tarihinde "Kıyılarda ve Denizlerde Yapılaşmayı; Kamusal Alanlarımızın İşgalini Tarifleyen Yönetmelik Değişikliğine İtiraz Ediyoruz!" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

KIYILARDA VE DENİZLERDE YAPILAŞMAYI; KAMUSAL ALANLARIMIZIN İŞGALİNİ TARİFLEYEN YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİNE İTİRAZ EDİYORUZ!

Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 24 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.  Söz konusu Yönetmelik kapsamında, kıyılarda ve denizlerde planlama ve yapılaşma yeniden tariflenmekte, yeni dolgu alanlarının yapılmasının da koşulları tanımlanmaktadır.  

Yönetmeliğe göre, kıyılarda ve denizlerde endüstri bölgeleri, sağlık tesisleri, camii, millet kıraathanesi, idare binaları da içeren millet bahçesi, dolgu alanlarında kara, deniz, hava ulaşımına yönelik altyapı tesisleri,  ibadet yeri, takılıp sökülebilir lokanta, gazino, çay bahçesi, sergi üniteleri ve idare binalarını içeren fuar, piknik, eğlence alanları yapılabilecektir. Görüldüğü üzere önerilen yapıların birçoğu da esasen kara bölgesinde de yapılabilecek yapı ve kullanımlardır. Dolayısıyla dolgu alanlarında yapılmasının hiçbir şekilde zorunlu olmadığı bu kullanımların zorlama bir şekilde deniz dolgu alanlarında inşa edilmesi durumunda kıyılarımızda ekolojik tahribat artacaktır. Bununla birlikte kara bölgelerinde yapılması mümkün olan bu kullanımların deniz dolgu alanlarında inşa edilmesi ciddi ekonomik maliyet yaratacak olup; ekonomik kriz içerisinde bulunan ülkemizin mali kaynaklarının verimsiz şekilde harcanmasına sebep olacaktır. Bununla birlikte üzerinde yoğun kullanımların olacağı kapalı mekanları barındıran dolgu alanlarının deprem riskinin en yoğun şekilde var olduğu kıyılarda dolgu alanları üzerinde yapılması bir başka sorunlu noktadır.  

İçinden geçmekte olduğumuz süreçte, Anayasa`nın 43. maddesi gereği devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyılarımızda sürmekte olan "hukuksuz" ya da "hukuka uydurulmuş" müdahalelerin şiddeti giderek artmaktadır.  Bu şiddetin sonucu olarak, kıyı alanlarımız sistematik bir şekilde yapılaşmaya feda edilmekte, denizlerimizde yeni dolgu alanları oluşturularak, ekolojik tahribatın ve olası doğal afetlerde oluşacak olan risklerin boyutları gün geçtikçe artmakta, kamu kaynakları verimsiz şekilde kullanılmaktadır.

Yakın zaman önce Uzun Göl`ü, Salda`yı umarsızca tahrip eden anlayış, bugün söz konusu Yönetmelik değişikliği ile ülkenin kıyılarını, denizlerini, nehirlerini, kısacası tüm temel yaşam kaynaklarını bir bir yağmaya açma planları içindedir. İçerdiği tüm bu düzenlemelerle söz konusu yönetmelik değişikliği, kamusal haklarımızın gasp edilmesi anlamına gelmektedir.  

Denizlerin doldurularak pazarlanmasına, kıyıların ranta, talana ve yağmaya açık hale gelmesine, metalaşmasına yol açacak, olası depremler neticesinde ciddi yıkımlara sebep olması muhtemel, üzerinde yoğun kullanım barındıran kapalı mekanları içeren yapay dolgu alanları yaratacak bu yönetmelik değişikliğine itiraz ediyoruz. Kamusal alanlarımızı korumaya ve savunmaya devam edeceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası