ŞPO: MESLEK ODALARININ YASALARINDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİK OTOKRATİK BİR ANLAYIŞIN ÜRÜNÜDÜR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

13.05.2020

TMMOB Şehir Plancıları Odası Cumhurbaşkanı'nın "meslek örgütlerinin seçim sistemlerinin değiştirilmesi" konusundaki açıklamalarına ilişkin 12 Mayıs 2020 tarihinde bir açıklama gerçekleştirdi.

 MESLEK ODALARININ YASALARINDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİK OTOKRATİK BİR ANLAYIŞIN ÜRÜNÜDÜR 

Mücadeleye Devam Edeceğiz!

Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısı öncesi yaptığı açıklama ile meslek kuruluşlarının seçim usulüne yönelik düzenlemenin acilen gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde talimat vermiştir. Bu ifadenin hemen ardından, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu`nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi gündeme gelmiştir. 

İktidarın emek ve meslek örgütlerine karşı tahammülsüzlük düzeyi ve refleksi giderek dozunu artırmaktadır. Yıllardır baskıyla, zorla ve hatta korku salmak suretiyle sindirilmeye, pasif hale getirilmeye çalışılan meslek birlikleri ve odalarının hareket alanı, bu yasa değişikliği teklifi ile bir kez daha demokratik olmayan usullerle daraltılmaya çalışılmaktadır. 

Pandemi döneminde, siyasi iktidarın iştigal olması gereken salgın yerine meslek odalarımıza dönük yasa değişikliği basit bir yasa yapım süreci olarak görülemez. Kaldı ki, yasa değişikliği anti-demokratik bir müdahaledir, örgütümüzün yasa değişikliği hakkında herhangi bir talebi olmadığını da ayrıca belirtmek isteriz. Pandemi dönemi, toplumsal eşitsizliklerin ve bunun mekansal ilişkilerinin daha da belirginleştiği bir dönemdir. Bu sorunlara ilişkin olarak geçmişten bu yana sürdüğümüz mücadelenin haklılığı da bir kez daha ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan, gerek pandemi süreci gerekse krizin etkileri neticesinde meslektaşlarımız içerisinde işsizlik oranı daha da artmış, meslek alanımız daha da daralmıştır. Bu noktada, siyasi iktidar bilinçli biçimde toplumsal olarak örgütlü bir yapıları tasfiye etmeyi gündemine almıştır. 

Tüm üyelerimizi dayanışmaya, meslek odamıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Söz konusu yasa teklifi ile, genel kurul ve seçim süreçlerine, mesleki denetim uygulamalarına köklü müdahaleler önerilmekte, mesleki denetim görevi dolayısıyla oluşan oda kaynakları tırpanlanarak ve odalar üzerlerindeki vesayet baskısı artırılarak meslek odaları, örgütlü yapılar etkisizleştirilmek istenmektedir. 

Öngörülen değişiklikle, meslek örgütlerinin yasa ile belirlenmiş olan, mesleğin kamu ve toplum yararı için etik ilkelere ve esaslara uygun yapılmasını sağlayan, meslek alanının düzenlenmesi ile mesleğin gelişimine katkı sunulması amacına hizmet eden herhangi bir araç ve/ya mekanizmayı kullanım imkanı bırakmamaktadır. Yasa teklifinde her türlü ve keyfi soruşturma ve cezalandırma yapılabilmesinin yolunu açabilecek cezai hükümler tanımlanarak, odaların idari karar mekanizmalarına müdahale edilmeye çalışılmaktadır. Netice itibariyle, siyasi iktidardan ve sermayeden bağımsız olan karar alma yapımız hedef alınmaktadır. 

Meslek alanımız gibi, mekanla ilişkili meslek alanları açısından, siyasi iktidar ile olan çatışma, kapitalist kent mekanı oluşumu ile doğrudan ilişkilidir. Hiyerarşik, ayrıştırıcı, dayatmacı, asimetrik güç ilişkileri kuran, toplumsal ve sınıfsal eşitsizliğe neden olan mekansal biçimler ve pratikler teknik bir konu olmaktan öte toplumsal ve sınıfsal nitelik taşımaktadır. Bu çerçevede kamucu politikaları benimsediğimiz, sermayenin kentsel ve kırsal alanlardaki müdahalelerine karşı bir mücadele örgütlediğimiz ve mesleğimizin tarihsel süreçle oluşmuş ilkeleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğümüz için oda örgütlülüğümüze müdahale edilmeye çalışılmaktadır. Açıkça, TMMOB`ye bağlı odaların, kent ve çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek her türlü karar, etüd, proje ve imar planlarına yönelik mesleki denetim yapmalarının ve ilgili konularda gerek demokratik gerekse yargı yoluna başvurarak hukuki zeminde yürüttüğü mücadeleler engellenmektedir. Özetle, bu yasa değişikliği ile karar alma mekanizmalarımıza, örgütlenme kurgumuza ve yetkilerimize müdahale edilerek, oda örgütlülüğümüzün tümüyle tasfiye edilmesi amaçlanmaktadır. 

Meslek odaları, kamu kurumu niteliğinde Anayasal ve demokratik kuruluşlardır. Odamız, kurulduğu günden bugüne bu Anayasadan aldığı yetkiyle meslektaşlarımızla birlikte ürettiği, meslek alanımızın ve meslektaşlarımızın ortak yararını esas alan mesleki politikaları üretmektedir ve bilimsel bilgi birikimi temelinde şehirciliğin özünü oluşturan kamu yararını sağlamak adına faaliyetlerini sürdürmektedir. Odamız, genel kurullarda oluşan ortak irade ve kararlar çerçevesinde, demokratikleşme, eşitlik, insan hakkı ve kamu yararına yönelik mücadelelerini sürdürmektedir. 

TMMOB`ye bağlı meslek örgütlerinden biri olan Şehir Plancıları Odası olarak; 

  • Gezi Parkı`nda, Kültürpark`ta, Atatürk Orman Çiftliği`nde olduğu gibi kent içindeki kamusal, doğal ve korunması gerekli alanlara el konulmasına;

  • Sinop`ta, Mersin`de sağlığımızı, doğal ve kültürel varlıklarımızı tehlikeye atan Nükleer Enerji Santrallerine;

  • Amasra`da, Gerze`de, Güney Marmara`da; Termik Santrallerle doğanın talanına, halk sağlığının tehlikeye atılmasına;

  • Karadeniz`de, Munzur`da, Hasankeyf`te; derelerimizin hapsedilmesine, doğal varlıklarımızın HES`lerle sermayeye peşkeş çekilmesine;

  • Kazdağları`nda, Bergama`da, Arhavi`de; Doğal alanlarımızın, ormanlarımızın maden şirketlerine satılmasına;

  • Sur`da, Cizre`de, Nusaybin`de;  Kadim kültürlerin hayat bulduğu kentsel alanların savaş politikalarıyla tahrip edilmesine;

  • Mega-Çılgın Projelerle kamu kaynaklarının ve kamusal varlıklarımızın  yok edilmesine, sermayeye aktarılmasına; geleceğimizin bir grup sermayedarın yararı için  ipotek altına alınmasına;

  • Deprem toplanma alanlarının AVM`lere, ticaret merkezlerine dönüştürülmesine; 

  • Tarım alanlarımızın, meralarımızın, kıyılarımızın yapılaşmaya açılmasına;

  • Şirketlere "müşteri" garantisi verilerek inşa edilen Şehir Hastanelerine;

  • Yandaş müteahhitleri ihya etmek için ardı ardına ihaleye çıkılan millet bahçesi projelerine

  • Kent içindeki kamusal alanlarımızın parsel parsel "siyasi iktidarın ortağı" cemaatlere, yandaşlara devredilmesine karşı yürüttüğümüz mücadele sebebiyle hedefte olduğumuzu; 

kamu yararına ve üyelerimiz adına yürüttüğümüz faaliyetlerin, bu düzenden istifade edenlerde ve her türlü değeri yok eden bu politikayı sürdürenlerde rahatsızlık yarattığını biliyoruz. 

Bilinmelidir ki, Şehir Plancıları Odası olarak, yukarda saydığımız tekil örneklerin çok daha ötesinde, iktidarların doğal alanlara, kamusal alanlara ve toplum sağlığına aykırı faaliyetlerine karşı yıllardır devam ettirdiğimiz mücadelemizi birliğimiz olan TMMOB ve bağlı diğer Odalarımız ile birlikte aynı amaç ve hedefler ekseninde yürüterek, kentlerin, kamusallığın ve kamu yararının savunucusu olma görevini, tarihsel ve toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

Bu doğrultuda, iktidarın demokratik usuller çerçevesinde kapılarından içeri sızamadığı meslek örgütleri üzerinde güç gösterisi yapmayı hedefleyen, otokratik yönetim anlayışını reddediyor, demokrasiye ve demokratik cumhuriyete olan inançla mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla  ifade ediyoruz. 

Mesleğimize, meslek odamıza ve birliğimize sahip çıkacağız. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası