T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINA YAZI GÖNDERİLDİ

25.06.2019

Danıştay kararlarının gereğinin gecikmeksizin yerine getirilmesi; hukuka aykırılığı ortaya konan ve yürütmesi durdurulan düzenlemelere dayalı uygulamalara bir an evvel son verilmesi; kararlarda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden düzenleme yapılması hususunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 25 Haziran 2019 tarihinde yazı gönderildi.

T.C.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NA
ANKARA

02.05.2018 tarihli, 30409 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan TS 10970 Formlar-Yapı Kullanma İzin Belgesi Standardına ve TS 8737 Yapı Ruhsatı Standardına ilişkin tebliğ ile Yapı Ruhsatlarında değişiklik yapılmış ve yapı sahibinin, yapı müteahhidinin, şantiye şefinin, yapı denetçilerinin ve proje müelliflerinin ıslak imzaları ruhsat formundan kaldırılmıştı. Bunun üzerine Birliğimizce söz konusu düzenlemenin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Davanın devamı esnasında; 27.10.2018 tarih ve 30578 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik Yönetmeliği ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine Ek-10 Yapı Ruhsatı Formu ve Ek-9 Yapı Kullanım İzin Belgesi eklenmişti. Yönetmelik ekinde yer alan Yapı Ruhsatı Formunda da yapı sahibinin, yapı müteahhidinin, şantiye şefinin, yapı denetçilerinin ve proje müelliflerinin imza hanelerine yer verilmemiş; her iki formun açıklama bölümünden de daha önceki yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi formu açıklamalarında yer alan “İdareler sorumluluk alan mimar ve mühendislerin yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili meslek odalarına bildirir." hükmü çıkarılmıştı. Bu düzenlemenin ardından da Yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Birliğimizce dava açılmıştır.

Danıştay 6. Dairesince hem Standartların iptaline ilişkin açtığımız davada hem de Yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle açtığımız davada; deprem kuşağında yer alan Ülkemiz açısından sağlıklı bir çevre ile can ve mal güvenliğinin sağlanabilmesininin önemi vurgulanarak, Yapı Ruhsatlarından "yapı sahibinin, yapı müteahhidinin, şantiye şefinin, yapı denetçilerinin ve proje müelliflerinin ıslak imzalarının" kaldırılmasının hukuka aykırı olduğu ortaya konmuş; “yapılaşmaya ilişkin sürecin can ve mal güvenliği açısından  hayati olduğu dikkate alındığında, fenni mesullerin, şantiye şeflerinin ve proje müelliflerinin yapı ruhsatlarında imzalarının bulunması son derece önem arz etmektedir.” denerek Yapı ruhsatlarında fenni mesul, şantiye şefi ve proje müellifi meslektaşlarımızın imzalarının bulunma zorunluluğuna işaret edilmiştir.

Yine Dairece yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararında; 3194 sayılı Kanunun 28. maddesinin amir hükmünü teminen yapı ruhsatı formu ve yapı kullanma izni formu eki föylerde yer alan yapıların inşaasında sorumluluk alan mimar ve mühendislerin yaptıkları işlemlere ilişkin bilgilerin ilgili idarelerce meslek odalarına gönderilmesine’ ilişkin ifadelerin, dava konusu işlemle kaldırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” şeklindeki gerekçe ile yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni formlarının bir örneğinin Birliğimize bağlı Odalara gönderilmesi zorunluluğuna da işaret edilmiştir.

Anayasanın 138. maddesinde; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralı öngörülmüş; Yine 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinde de; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur.” ifadesine yer verilmiştir. Kaldı ki, bu durumun Anayasanın 2. maddeinde öngörülen hukuk devleti ilkesinin gereği olduğu da kuşkusuzdur.

Tüm bu hususlar dolayısıyla ekte yer alan Danıştay kararlarının gereğinin gecikmeksizin yerine getirilmesi; hukuka aykırılığı ortaya konan ve yürütmesi durdurulan düzenlemelere dayalı uygulamalara bir an evvel son verilmesi; kararlarda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden düzenleme yapılması hususunda gereğini arz ederiz.

Saygılarımızla,

Dersim GÜL
Genel Sekreter