TMMOB ANTAKYA'DA 307 HEKTARLIK ALANIN RİSKLİ İLAN EDİLMESİ KARARINA DAVA AÇTI

05.05.2023

TMMOB tarafından 05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Hatay İli, Antakya İlçesindeki 307 hektarlık alanın riskli alan ilan edilmesine ilişkin 7033 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldı.

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, 5 Nisan 2023 tarihinde 7033 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Hatay İli, Antakya İlçesinde 307 hektarlık, tarihi kent merkezini ve Kurtuluş Caddesini de içeren alan 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli alan ilan edildi.

Cumhurbaşkanı Kararı ile Anayasa ve Yasalarla koruma altında bulunan kültürel ve doğal varlıklara el konulmasının, kentin ihtiyaçları gözetilmeden ve depremden etkilenmiş olan bölgenin öncelikli acil ihtiyaçları karşılanmadan yapılaşmaya gidilmesinin önü açılmış, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınan temel haklara müdahale gerçekleştirilmiştir.

TMMOB tarafından dava konusu edilen karar ile koruma altındaki kentsel sit alanları, kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanları, 1. derece arkeolojik sit alanı ve 3. derece arkeolojik sit alanının mevcut olduğu alanlar etkilenerek, kararda dayanak gösterilen 6306 sayılı Kanun'un amacına aykırılık içeren işlem tesis edilmiştir. Afet riski altındaki alanlardaki gerekli dönüşüm ve yenilemelerin yapılması amacıyla çıkarılan 6306 sayılı Kanunda belirtilen gerekli önlemleri deprem öncesinde almayan görevli kurumlar afet meydana geldikten sonra riskli alan kararı alarak Kanunun amacıyla bağdaşmayan bir karar alarak Antakya’yı ranta açmak istemektedirler.

Bu hususların altının çizildiği dava dilekçesinde, dava konusu kararın koruma altındaki yerlerin yapılaşmaya açılmasına, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınan en temel haklarının ihlaline neden olacağı, bununla birlikte afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi amacıyla çıkarılan Kanuna dayanılarak alınan kararın; riskin gerçekleşmesi neticesinde uygulama alanı kalmayarak bölgede yaşayan insanların yerinden edilmesi ve bölgenin ranta açılması dışında bir işlevi olmayacağı, dava konusu düzenlemelerin kamu yararına aykırılık taşıdığı belirtilerek öncelikle yürütmesinin durdurulması ve ardından yapılacak inceleme neticesinde iptali talep edildi.