TMMOB HEYETİ AKBELEN ORMANI'NDA: "ORMANLARIMIZA, YAŞAM ALANLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ!"

16.09.2021

TMMOB Heyeti, Milas Akbelen Ormanı’nda kurulmak istenen linyit ocağına karşı direnen İkizköy'de basın açıklaması gerçekleştirerek, direnişe yerinde destek verdi.

ORMANLARIMIZA, YAŞAM ALANLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

(16 EYLÜL 2021, MİLAS)

Değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve selamlarımızı sunuyorum. Ormanlarımızı, yaşam alanlarımızı koruyabilmek için verdiğiniz mücadeleden dolayı tüm İkizköy halkına teşekkür ediyorum.

Hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz ay içerisinde Muğla’nın tamamında büyük orman yangınları yaşadık. Yangın buradaki köylerin yakınlarına kadar geldi. Yangından etkilenen tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Daha bir ay önce Alanya’dan Aydın’a kadar büyük bir alana yayılan yangınlar, ormanların bizler için ne kadar önemli olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Başta bölge halkı olmak üzere çok sayıda yurttaşımız bu yangınların söndürülmesi için seferber oldu.

Ne yazık ki her yıl on binlerce dönüm ormanımız yok oluyor. Muğla’da bu yıl içinde 65 bin hektarın üzerinde ormanlık alan yangınlarla yok oldu. Ülkemizde ormanlarımızı yok eden tek neden yangınlar değil. Ormanlarımız bizatihi devlet eliyle, şirketler eliyle de yok ediliyor.

Sadece bu bölgede yer alan 3 farklı termik santral için bugüne kadar binlerce dönüm ormanlık alan yok edildi. Termik santraller için açılan kömür madenleri nedeniyle bu bölgede 12 yerleşim alanımız ortadan kaldırdı. Maden alanlarında artık ürün ekilemiyor, ağaç dikilemiyor, arıcılık yapılamıyor, hayvan güdülemiyor, bir tutam ot bile yetiştirilemiyor.

Maden şirketleri ormanlarımızı, topraklarımızı, zeytinliklerimizi, köylerimizi avuç avuç söküp alıyor elimizden. Bahçelerimizin yanında kadar maden alanı oldu. Şimdi ise bahçelerimizi, evlerimizi, köyümüzü elimizden almaya çalışıyorlar.

Buradaki ormanlık alanlar on binlerce yıldır bu topraklar üzerinde varlığını sürdürüyorlar. Burada yaşayan insanlar, burayı yaşanabilir bir yer haline getirmek için ömürlerini vermişler. Madenci şirketin gasp etmek istediği şey sadece buranın arazisi değil, burada yaşayan halkın hayatıdır, hatıralarıdır, tarihidir. Kömüre vereceğimiz, madencilere vereceğimiz tek bir dönüm arazimiz, tek bir çakıl taşımız bile yok!

Bizler madenlerin, aç gözlü şirketlerin ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz. Ne yazık ki ülkemizde egemen olan madencilik anlayışı, madenin bulunduğu tüm arazinin harap edildiği, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş ve kirletilmiş bir toprağın bırakıldığı bir anlayışla sürdürülmektedir. Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe’den Fatsa’ya, Kaz Dağlarından Akbelen’e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmektedir.

Köylünün muhtaçlığından, yoksulluğunda medet umup, köylüye ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışan kan emici sömürgenlere yazıklar olsun! Burada sürdürülen onurlu direnişi bastırabilmek için türlü oyunlara, türlü hilelere, türlü zorbalığa başvuranlara yazıklar olsun!

İkizköy halkının burada vermiş olduğu direniş, tüm ülkemize örnek olmaktadır. Ormanlarımıza, tarım alanlarımıza, doğal hayata sahip çıkan İkizköz halkının direnişi hepimizin direnişidir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak tüm İkizköylülere bir kez daha teşekkür ediyorum. Verdikleri onurlu mücadelenin her anında onlarla birlikte olduklarımızı bilmelerini istiyorum

Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın yaşam mücadelemiz!

EMİN KORAMAZ
TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI