TMMOB KADIN ÇALIŞMA GRUBU’NDAN DAYANIŞMA ÇAĞRISI

24.11.2015

TMMOB Kadın Çalışma Grubu, 24 Kasım 2015 tarihinde bir açıklama yaptı.

TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE VE KAMUOYUNA

Birinci kadın kurultayından bu yana yaşanan süreçte, biz TMMOB’li kadınlar olarak, farklı görüşlerimizi ifade ederken, her türlü tartışmayı yürütürken, birbirimizi anlama çabası içerisinde olduk. Kararlarımızı ortaklaşarak alma anlayışını hayata geçirmek için, uzlaşma zemini yaratmaya çalıştık.

Bu yaklaşımla, Kurultayın temasından, programının oluşturulmasına kadar olan tüm süreçlerde TMMOB Kadın Çalışma Grubu, Oda kadın çalışma grupları, İKK kadın çalışma grupları ortak toplantılarında alınan kararlarla kurultayımıza hazırlandık. Bundan önce olduğu gibi, İKK’ların temsiliyetinin sağlandığı Kurultay Divan Kurulu’nu da hep birlikte belirledik. 

Bunun sonucu olarak Kurultaylarımızda, farklılıklarımızın zemini “kürsü”, birleşmenin zemini de “salonlarımız”  oldu.

Bilindiği gibi, demokratik taleplerin, hak ve adalet arayışlarının destekçisi, özgür ve eşit bir yaşamın, emek mücadelesinin savunucu olan TMMOB örgütlülüğü, iktidar çevrelerince/güç odaklarınca tehdit unsuru olarak görülmekte ve yok edilmeye/yıpratılmaya çalışılmaktadır.

Kadına karşı ayrımcılık, sömürü, şiddet ve eşitsizliğin normalleştirilmeye çalışıldığı bu karanlık dönemde, kadın mücadelesine her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu biliyoruz.

Biz TMMOB’li kadınlar olarak; ülke tarihinin en kanlı katliamlarının yapıldığı, yaşam hakkı başta olmak üzere tüm hak ve özgürlüklere el konulduğu bu karanlık dönemde de, devlet faşizmine ve antidemokratik tüm uygulamalara karşı, emeğin ve hakların korunması adına, yaşamın her alanında özgür ve eşit bir toplumun savunucusu olmaya devam edeceğiz.

Bu duygularla, TMMOB 4. Kadın Kurultayı’nda yaşananları değerlendirdiğimizde;

  • Birinci kurultaydan bu yana, birçok konuda birçok önergeyi tartışıp karara bağladığımız halde, erkek üyelerin kadın kurultayına katılamayacakları konusunda herhangi bir karar alınmadığı gibi, buna ilişkin herhangi bir karar önergesi de gündeme gelmemiştir. Demokrasilerde her bir hak, karşıtı olan hak ile anlam kazanır. Kurultayımızda bazı kadın delegelerimizin erkek yöneticileri salonda görmek istememe hakkı olduğu gibi, karşıt görüşte olan delegelerimizin de erkek yöneticileri salonda görme hakkı olduğu göz ardı edilmemelidir. Farklı görüşlerin ve çoğunluk iradesinin ortaya konulmasında sorun yaşandığı açıktır. Bundan sonraki süreçler açısından baktığımızda bu hususun tartışılması gerektiğini düşünüyoruz.

  • Yapılan protesto ve eleştirileri temel demokratik haklar çerçevesinde değerlendirmek mümkün olmakla birlikte, basına yansıyan iftira niteliğindeki “fiziksel taciz” haberi ve gerçek dışı diğer haberler örgütümüzü yıpratmak ve itibarsızlaştırmaktan başka bir amaca hizmet etmemiştir, etmeyecektir ve hiçbir koşulda kabul edilemez. TMMOB’nin basında bu şekilde yer alışı 60 yıllık tarihinde bir ilkti. Hele de bu durumun bir kadın etkinliği ile anılması biz kadınları daha çok yaraladı.

  • İki Yönetim Kurulu üyesi arasında sürmekte olan “basit hakaret” davasının basına “fiziksel taciz” olarak yansımasının örgütümüze verdiği zarar bir yana, asılsız olarak “fiziksel taciz” iddiasıyla suçlanan kişi ile ailesindeki kadınlar ve “fiziksel taciz”e uğradığı haberleri nedeniyle gündeme gelen kadın arkadaşımızla empati yapabilmek de kadın duyarlılığının bir gereğidir diye düşünüyoruz.

  • Hazırlıkları aylar alan ve ülke genelinde pek çok kadın katılımcının yoğun emeğiyle yapılan 15 yerel kurultaydan sonra gerçekleştirilmesi planlanan ana kurultayımızın programına uygun olarak tamamlanamamış olması, bu çalışmalara katılan tüm kadınlar adına üzücüdür. Bu anlamda delegelerimizin haklı bir özür beklentisi olduğunu görüyor ve kendi payımıza özür diliyoruz.

Tüm bu yaşananlara rağmen, biz TMMOB’li kadınlar; kadının özgürleşmesi için, kadının insan hakları için, söz, yetki ve karar hakkı için, ortak bir kadın mücadelesiyle yolumuza devam edeceğiz diyor; örgütümüze, geleceğimize ve yaşamımıza sahip çıkmak amacıyla ‘Kadınlar Örgütlü TMMOB Daha Güçlü’ diyerek başladığımız bu yolda, ilk günkü inançla yolumuza devam edecek güç ve kararlılıkta olduğumuzu deklare ediyoruz.

Son sözü Amargi söylüyor: "Aynı coğrafyada birbirine değmeden akan ırmaklar çok. Ama bizim varoluşumuz birbirimizle ilişkili. Kurtuluşumuzu birlikte örmemiz gerek. 'Öteki' değiliz birbirimize. Farklılıklarımız bizi farklı deneyimlerle donattı. Şimdi bu deneyimleri birbirimize sunuyoruz. Birleştiriyoruz."

Dayanışmayla…

TMMOB Kadın Çalışma Grubu

Kadın Çalışma Grubu üyeleri Eylem Ölmezoğlu Poyraz (Elektrik MO), Rengin Konuk (Jeoloji MO), Emra Ergüzeloğlu (Maden Mühendisleri Odası) şerhiyle.