TMMOB MARDİN İKK: BELEDİYE BAŞKANLARI GÖREVLERİNE İADE EDİLSİN!

21.08.2019

TMMOB Mardin İl Koordinasyon Kurulu, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması üzerine 20 Ağustos 2019 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

BASINA VE KAMUOYUNA

Seçimler, demokratik yaşamın güvencesidir. Halk iradesine saygı esastır. Kayyum uygulamaları kabul edilemez! Belediye Eşbaşkanları görevlerine iade edilsin!

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yönetiminde bulunan Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyesinin eş başkanları 19 Ağustos 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmıştır. Ardından da kent valileri, görevden uzaklaştırılan belediye eş başkanlarının yerine kayyum olarak atanmıştır.

Görevden uzaklaştırma ve kayyum kararının ardından, aynı gece eşzamanlı olarak, belediye hizmet binalarına, belediye ve HDP yöneticilerinin evlerine kapılar kırılarak baskınlar düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığı açıklamasına göre, 29 ilde gerçekleşen polis operasyonlarında 418 kişinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Sadece Diyarbakır’da aralarında belediye yöneticilerinin, meclis üyelerinin, sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığı bilgisi edinilmiştir. Operasyonların sürdüğü ve gözaltı sayısının artabileceği yönünde bilgiler edinilmiştir.

Seçmenlerin-yurttaşların belediye binası önünde bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla düzenlemek istedikleri basın açıklamasına, kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmemiş, tazyikli su, cop ve biber gazı ile sert bir müdahalede bulunulmuştur. Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal gösteri hakkı ve ifade hürriyeti ihlal edilmiştir.

Bilindiği üzere; OHAL döneminde HDP’li 94 belediye başkanı görevden alınmış ve bu belediyelere el konulmuştu. Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş-Başkanı Gültan Kışanak olmak üzere 66 belediye eş-başkanı ile yüzlerce belediye ve il genel meclis üyeleri tutuklanmıştı. Yine 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimlerinin ardından belediyeleri kazanan 6 HDP’li belediye başkanı adaylarına mazbataları verilmemiştir. Mazbataları verilmeyen HDP’li başkanlar yerine onlardan sonra en çok oyu alan AKP’li adayları belediye başkanı yapılmıştır. 

31 Mart seçimlerinde halkın büyük desteğiyle seçilen Belediye Başkanlarının, Cumhurbaşkanı tarafından atanmış İçişleri Bakanının kararıyla görevden alınarak yerlerine yine Cumhurbaşkanı tarafından atanmış Valilerin getirilmesi, AKP’nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir. Cumhurbaşkanının kararının, halkın iradesinden üstün görüldüğü bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür.

İçişleri Bakanlığı tarafından alınmış bu karar, halkın seçme ve seçilme hakkının doğrudan yok sayılmasıdır. Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere bakıldığında; karar hukuki dayanaktan yoksun; toplumsal adalet ve vicdanı derinden yaralayıcıdır. Yine bu karara dayanak olarak, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 674 sayılı OHAL KHK’sı ile değiştirilen 45. maddesi ile 47. maddesi gösterilmiştir. Seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde etme mantığının bir tezahürü olan bu kararın, hukuk ve demokratik değerlerle bağdaşır bir yanı bulunmayıp, halk iradesinin gasp edilmesidir.

Belediyelerin seçilmişler tarafından değil, kayyumlar tarafından yönetilmek istenmesine karşı en büyük tepki yine 31 Mart 2019 seçimlerinde bizzat halk tarafından verilmiştir. Yerel seçimlerde yaşadığı büyük yenilgiye rağmen AKP’nin, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak kayyum rejiminde ısrar etmesi sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır. Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, tek adam rejiminin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Protokol 1'in 3. maddesindeki tanımlama uyarınca Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler. Bu taahhüt karşısında belediyelerin başkan ve meclis üyelerine yönelik kayyum atamaları; demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına açık bir müdahale olup devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olan temel hak ve özgürlüklere saygı ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.

Halkın/seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ülkedeki siyasal, sosyal ve ekonomik sorunların çözümü için öncelikle insan haklarına saygıyı bir devlet kültürü haline getirmek, barış ve demokrasiyi tesis etmek gerekir.

Bizler kentin meslek örgütleri olarak, Siyasi iktidarı halkın iradesine yapılan bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanları ile HDP Milletvekillerinin SİNE-Î MİLLET  seçeneğini  tartışmalarının önüne geçilmesi ve daha kötüsü halkları birbirine kırdırtma politikaları sonucunda ülkemizin giderek bir iç savaşa sürüklenmesinin önüne geçilmesi için,  bir an önce görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk MIZRAKLI, Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet TÜRK ve Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe ERTAN derhal görevlerine iade edilmeleri tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın bu tarz hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına artık son verilmesini talep ediyoruz.

 

TMMOB Mardin İKK