TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI 31. GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI

23.09.2020

 19-20 Eylül 2020 tarihlerinde Ankara`da gerçekleştirilen TMMOB Şehir Plancıları Odası 31. Olağan Genel Kurulunun sonuç bildirgesi yayımlandı.

TMMOB Şehir Plancıları Odası 31. Genel Kurul Sonuç Bildirgesi

Pandemi nedeniyle ertelenen 31. Genel Kurulumuzu, meslek alanlarımızı savunmanın giderek daha zor ve daha önemli olduğu bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Daha zor; çünkü AKP iktidarının topluma sirayet eden ‘düşmanlık` siyaseti, kendi kurumlarını oluşturmuş ve derinleşmiştir. Daha önemli; çünkü sermaye iyice palazlanmış; sokağımızdan, dağlarımıza kadar her alanı eline geçirmiş ve geleceğimizi ipotek altına almıştır. Böyle bir dönemde, yaşam alanlarımızın savunulması, kentlerimizin ve doğanın özgürleştirilmesi mücadelesi hem mesleki hem toplumsal bir sorumluluk ve aciliyet olarak önümüzde durmaktadır.

Suriye ve Libya`da süren insanlık dışı emperyalist savaşta yer kapma mücadelesi veren iktidar, iç siyasetteki bütün muhalif söylemlere karşı, savaşı kullanmaktadır. İktidar, işsizliğin arttığı, geçimin zorlaştığı ve hatta işsizlik ve açlık sebebiyle intiharların yaşandığı bu ekonomik kriz döneminde emek mücadelesinin karşısına ‘merminin fiyatı`nı fatura etmektedir.

İktidar ve müteahhitleri yıllarca kendi yönettikleri belediyelerde, kentlerimize geri dönülmesi imkansız zararlar vererek, sermayelerini arttırmıştır. Atanan kayyumlarla, seçilmiş belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin demokratik hakları gasp edilmiş; İktidar, yerel seçimlerde kaybettikleri belediyelere, devletin tüm gücünü kullanarak sermaye lehine adeta savaş ilan etmiştir. Yaşam alanlarımızın ve geleceğimizin sermaye gruplarına peşkeş çekilmesinin bariz örnekleri olan Kanal İstanbul, Hasankeyf ve Millet Bahçeleri gibi projeler, yaşamı yok etmek pahasına iktidar tarafından sermayeye yeni kaynak yaratma araçları olarak kullanılmaktadır.

HES`lere ve madenlere karşı, yaşam alanlarını savunanlara ve toplumsal muhalefet adına söz söyleyen tüm kesimlere yönelik, süresiz tutuklamalar ve işten çıkarılmalar ile yürütülen politikalar, toplumsal muhalefeti bir nevi ‘sivil ölüme` mahkum etmektedir. Milletvekilleri, akademisyenler ve gazetecilerin gözaltılarla, hapis cezalarıyla, şiddet ve baskı ile susturulduğu bu dönemde; devrimci geleneğini sürdüren ve toplumsal muhalefetin sacayaklarından olan TMMOB ve diğer meslek örgütleri de bu kirli savaştan payını almış ve iktidarın yeni -ve muhtemelen son- kurumsal düşmanları ilan edilmişlerdir.

Tüm bu süreçleri daha acımasız haliyle yaşayan kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve çocuklar üzerindeki eril tahakküm, şiddet, taciz ve istismar her geçen gün daha da tırmanmaktadır. Bu acı tabloya rağmen kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede devletlerin yükümlülüklerini belirleyen en önemli uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, iktidar ve destekçileri tarafından iptal edilmeye çalışılmaktadır. Bir kez daha söylüyoruz: "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!"

Diğer yandan sığınmacı, mülteci, misafir, göçmen vb. isimlerle hala tanımlanamayan milyonlarca Suriyeli, iktidar tarafından hem iç hem de dış siyasete malzeme edilmekte; asker ve polisler tarafından bir gecede binlerce Suriyeli evinden, yatağından çıkarılıp sınırlarda kaderine terk edilmektedir. Hem içeride hem dışarıda bir araç, bir silaha dönüşen Suriyelileri, komşumuz ve misafirimiz olarak değil; tarihin bu döneminde dünya kapitalizminin en korkunç halini deneyimleyen ve bizimle aynı sınıfta ve aynı saftaki omuzdaşlarımız olarak kabul ediyoruz.

Geçtiğimiz dönemde baskı ve talan zirve noktasına ulaşırken, tüm bu zulüm ve baskı koşullarına karşı 41 yıl önce bugün alana çıkan mimar, mühendis ve şehir plancılarının mücadelelerini sahiplenme ve büyütme ihtiyacı ve sorumluluğu önümüzdedir. TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak; topluma ait değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması; yaşanabilir, sağlıklı, güvenli ve adil yaşam alanlarının inşa edilmesi; talancı ve rantçı yönetim anlayışının karşısında, mesleki ve teknik bilgimizi halkın ve doğanın yararına kullanarak mücadelemizi daha da ileriye taşıma sorumluluğumuzun bilincindeyiz.

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz! Yaşasın ŞPO! Yaşasın TMMOB!