AFET SEMPOZYUMU PANELLER KİTABI

ISBN No:

978-605-01-1544-4

Sunuş

SUNUŞ
Başta deprem olmak üzere sel, orman yangını, heyelan, çökme, çığ, çölleşme, iklim değişikliği, aşırı doğa olayları gibi çok fazla sayıda afetle yüz yüze geldiğimiz ülkemizde, TMMOB olarak ilk Afet Sempozyumunu 2007 yılında gerçekleştirmiştik.
O dönemde gerçekleştirdiğimiz ilk Afet Sempozyumumuzda tartıştığımız fikirler, TMMOB’nin bu alandaki politikalarının şekillenmesinde önemli katkılar sağlamıştı.
Afetlerin sıklaştığı, afete hazırlıklı olma konusunda kamu kurumlarının yetersizliğini ayyuka çıktığı, afetlerin toplumsal sonuçlarının arttığı bir dönemden geçiyoruz. Gelişen teknolojiyle birlikte bu dönemde bu alana ilişkin fikri birikimimizi yenilemek, bu alandaki yeni bilimsel yaklaşımları ve teknik gelişmeleri ele almak oldukça önemli.
Salgından savaşlara, depremlerden yangınlara, sellerden toprak kaymalarına, şiddetli meteorolojik olaylardan çığ düşmesine kadar bu afetlerin pek çoğunu yakın dönemde sıklıkla deneyimledik.
Ancak ne yazık ki, gazeteci ve koruma ordusuyla birlikte afet bölgesine gitmekle, afetzedelerin yaralarını sarmakla övünen bir yönetim anlayışının esiri olmuş durumdayız.
Öncesinde tüm topluma dağıtılmış ortak bir sorumluluk paylaşımı yerine, sonrasında belirli kişilerin fedakarlıklarına dayalı mücadele süreci bizim afetlerle başa çıkma stratejimizin temelini oluşturuyor.
Yaraları sarmak elbette önemli ve gereklidir ama bu anlayış yerine afetleri önleyen, afetin zararını en aza indirgeyen, insan hayatını korumayı başlıca amaç sayan, tedbire, planlamaya ve risk yönetimine dayalı bir afet ve kriz politikasına ihtiyaç duyuyoruz.
Gelişen bilim ve teknoloji sayesinde doğanın yıkıcı etkilerinden korunabilme, doğal afetlerle mücadele edebilme konusunda geçmiş medeniyetlere göre çok daha şanslı bir konumdayız. Ancak ülkemiz açısından baktığımızda sahip olunan imkanlara rağmen, yaşanan kayıplar yeterince azalılabilmiş değil.
Tüm insanlığı felakete sürükleyen afetlerin üstesinden gelebilmek için, her alanda toplumcu bir bakış açısına ve kamucu politikalara ihtiyacımız var. Mevcut haliyle devlet organlarının bu politikaları geliştirmesi mümkün görünmüyor. Bunu hep birlikte tartışarak, deneyimlerimizi ve birikimlerimizi bir araya getirerek yapacağız.
Bu sempozyumda yapılan konuşmalar ve sunulan bildiriler afetlere hazırlık konusunda geniş bir fikri birikimimiz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu birikimin merkezi hükümet ve yerel idareler tarafından hayata geçirilmesi için ise toplumsallaşmış bir çabaya ihtiyaç duyuyoruz.
Sempozyumumuzun gerçekleşmesinde emeği geçen Yürütme, Düzenleme, Bilim ve Danışma Kurullarına, katılımcı bilim insanlarına ve uzmanlara teşekkür ediyorum.
EMİN KORAMAZ
TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI