12. KAYNAK TEKNOLOJİSİ ULUSAL KONGRE VE SERGİSİ

19.11.2021

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından Ankara Şube yürütücülüğünde düzenlenen,  Kaynak Teknolojisi 12. Ulusal Kongre ve Sergisi, Anfa Altınpark Fuar ve Kongre Merkezi'nde başladı.

KAYKON 2021’de bu yıl yeni teknolojik gelişmelerin uygulamaya geçirilmesi, endüstrinin talepleri, yaşanan sorunlar ve olası çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir tartışma ortamı oluşturulması hedefleniyor.

Meslek ve uzmanlık alanlarıyla ilgili gelişmeleri tartışmaya açmak, görüş ve önerilerini yetkililere iletmek, kamuoyunu bilgilendirmek ve ilgili taraflarla birlikte çözüm önerileri üretmek amacıyla düzenlenen Kaynak Teknolojisi Kongresi aracılığıyla bilgiyi üreten ve bu bilgiye ihtiyaç duyan, kullanan ve geliştirilmesine yardımcı olan taraflar aynı platformda buluşacak. Birçok kurum ve kuruluş tarafından desteklenen KAYKON 2021’de çok sayıda sektör temsilcisi firmanın katılımıyla iki gün boyunca sürecek bir de sergi düzenleniyor. 

İki gün sürecek kongrenin açılış konuşmaları MMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yıldırım, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından yapıldı.

Koramaz şöyle konuştu:

Değerli Konuklar,

Değerli Hocalarım,

Değerli Meslektaşlarım,

Sevgili Öğrenciler ve Sevgili Basın Mensupları,

Makina Mühendisleri Odamız tarafından bu yıl on ikicisi düzenlenen Kaynak Teknolojileri Ulusal Kongre ve Sergisi’ne hepiniz hoş geldiniz.

TMMOB Yönetim Kurulu adına sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Kongrenin düzenlenmesinde emekleri bulunan Danışma, Düzenleme, Yürütme Kurullarımıza, Makina Mühendisleri Odamızın Genel Merkez ve Ankara Şube yöneticilerine, kongre sekreterleri ve Oda çalışanlarımıza ve görüşlerini bizlerle paylaşacak uzmanlarımıza teşekkür ediyorum.

Değerli Konuklar,

Teknolojik gelişmelerin giderek hızlanması, sanayinin ve her teknik alanın özgül gereksinimleri, bu gibi bilimsel kongre ve sergilerin önemini daha da artırmaktadır.

Kaynak teknolojileri alanındaki yeni gelişme ve yaklaşımlar ile bu alanda üretilen bilgi ve teknolojileri paylaşma amacıyla 24 yıl önce düzenlemeye başladığımız Kaynak Teknolojisi Kongreleri, oluşturduğu bilgi birikimi ile sektörün en önemli bilimsel-teknik platformlarından biri haline gelmiştir.

Konunun farklı alanlardaki uzmanlarını ve uygulayıcılarını bir araya getirerek bilgi ve tekniğin yaygınlaşmasını, ihtisaslaşmasını ve toplumsallaşmasını sağlayan Odamızın bu önemli çabasını yürekten kutluyorum.

Değeri Katılmcılar,

Yeni teknolojik atılımlar sadece teknoloji kullanımının yoğunluğunu artırmıyor; geleneksel üretim tekniklerinin egemen oluğu alanları da teknolojiyle buluşturup dönüştürüyor.

İletişimden haberleşmeye, ulaşımdan lojistiğe, sanayiye, enerjiye kadar pek çok alan, yeni teknolojik gelişmelerle sürekli olarak yeniden yapılandırılıyor.

Biliyoruz ki, yaşanan her teknolojik gelişme, o teknolojiye sahip olup kullananlarla kullanmayanlar ve sahip olanlar ile bağımlı olanlar arasındaki üretim ve gelişme hızını daha da artırıyor.

Pek çok sektörde farklı kullanımları olan kaynak teknolojileri de bu hızlı değişimin en önemli unsurlarından biridir.

Endüstri 4.0 uygulamalarının kaynak teknolojileri ile entegrasyonu ve robotik uygulamaların yaygınlaşması sektörü yeni bir boyuta taşıyor.

Üretim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte kontrol yöntemleri, kalite güvence sistemleri, eğitim ve belgelendirme konularında da yenilikler söz konusu.

İki gün sürecek kongremizde tüm bunları uzman arkadaşlarımızı ve akademisyen konuklarımız tartışacaklar ve bu alandaki yeniliklerin sektördeki etkisini ele alacaklar.

 

Sevgil Konuklar,

Ülkemizdeki 600 bini aşkın mühendis, mimar, şehir plancısının meslek örgütü olan Birliğimiz TMMOB, meslektaşlarımızın mesleki, ekonomik, sosyal, kültürel alanlardaki gelişimleri kadar, mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarını sağlamayı da amaç edinmiştir.

Bu nedenle meslek alanlarımızla ilgili tüm konularla yakından ilgilenerek, ülkemiz, sanayimiz ve halkın çıkarlarının bütünü doğrultusunda görüş oluşturmaya çabalıyoruz.

Bu çabamız en yurtsever duygularımızın dışavurumudur.

Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın çıkarının halkımızın ortak çıkarından ayrıştırılamayacağına olan inancımızın, ülkemizin geleceğine olan umudumuzun dışavurumudur.

İçinden geçtiğimiz bu zor koşullarda, bu derin ekonomik kriz ortamında ülkemizin geleceğine ilişkin umudumuzu büyütmek istiyorsak aklın ve bilimin yönlendiriciliğine çok daha fazla başvurmamız gerekiyor.

Aklın ve bilimin yolundan sapıldığı anda kendimizi kör bir karanlıkta, içinden çıkılmaz bir bataklıkta buluruz.

Ülkemizde yıllarca uygulanan rant temelli politikalar nedeniyle üretimi, yatırımı, sanayileşmeyi, bilimi, teknolojiyi, mühendisi ve insanı ikincilleştiren bir ekonomik yapı oluşmuştur.

Bugün içinden geçtiğimiz derin krizin nedenini biraz da burada aramamız gerekiyor.

Ülke paramız bu kadar değersizleştiyse, gelirlerimiz bu kadar düştüyse, işletmeler yatırım yapılamaz hale geldiyse, piyasada borçlar ödenemez hale geldiyse, işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk bu denli arttıysa bunun nedeni  yıllardır uygulanan yanlış politikalar ve önceliklerdir.

TMMOB olarak yıllardır her fırsatta,  uygulanan neoliberal politikaların ülkemizi üretimden uzaklaştırdığını, ekonomimizi ranta ve spekülasyona dayalı hale getirdiğini, ülke zenginliklerinin yanlış projelerle israf edildiğini dile getirdik.

Sadece bu kadarla da yetinmedik, çözüm önerilerimizi de sıraladık.

Üretimden yana kamucu politikaların hayata geçirilmesini istedik. Üreten, sanayileşen ve hakça bölüşen bir ekonomik büyüme modeli önerdik.

Ne yazık ki bu çözüm önerilerimiz hiçbir biçimde dikkate alınmadı.

Geldiğimiz noktada tüm sektörler ve ülke  tüm halkı olarak yarınımızdan endişeliyiz.

Bir ülkede 8-10 yaşında çocuklar bile dolar fiyatlarını konuşuyorsa, harçlıklarını dövize yatırmanın planlarını yapıyorsa ülke ekonomisinin geleceği konusunda umutlar tükenmiş demektir.

Ama en başında da dediğim gibi bizler bilim ve tekniğin ışığında yol göstermeye, azalan umutları çoğaltabilmek için kamucu, toplumcu  politikalar üretmeye devam edeceğiz.

Burada bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum.

Ülkemiz ve halkımızın gerek duyduğu şey toplumsal kalkınmadır.

Son 40 yıldır özelleştirme, serbestleştirme, kuralsızlaştırma, finans ve rant uygulamalarıyla tahrip edilen ekonomik ve sosyal yapı, kamusal bir anlayışla yeniden ayağa kaldırılmalıdır.

Doğaya ve insan yaşamına saygı gösteren bir yaklaşımla üretim, sanayileşme, kalkınma tam istihdam ve toplumsal refah perspektifi benimsenmelidir.

Topraklarımız, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız, mühendislerimiz ve emekçilerimiz az sayıdaki türedi için değil, ülkemizin ve toplumumuzun gelişmesi için seferber edilmelidir.

Bizler TMMOB olarak 70’li yıllardan beri sahip olduğumuz bilimsel-teknik aklı, sömürgenlerin değil halkın çıkarları için kullanmanın mücadelesini verdik, veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.

Aydınlık bir geleceği hep birlikte kuracağız.

Bu duygu ve düşüncelerle kongremizin hepimiz adına verimli geçmesini diliyor, TMMOB Yönetim Kurulu adına hepinizi bir kez daha saygı ve dostlukla selamlıyorum.