EMİN KORAMAZ YAZDI: "DUVARA KARŞI"

03.07.2020

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 3 Temmuz 2020 tarihli Birgün Gazetesi'ndeki köşesinde, son dönemde siyasi iktidarın toplumun tüm kesimlerini hedef alan saldırıları üzerine yazdı.

DUVARA KARŞI

Son günlerde televizyonu ne zaman açsak, çatılmış kaşlarıyla karşısına aldığı tüm toplumu azarlayarak, aşağılayarak konuşan iktidar yetkililerini görüyoruz.

İştahlı bir hınçla saldırıyorlar. Devletin tüm olanaklarının kendi arkalarında olduğunun özgüveniyle, medyanın tüm iplerinin kendi ellerinde olduğunun rahatlığıyla esip gürlüyorlar.

Ağızlardan dökülen her cümle ertesi gün ya mecliste bir yasa tasarısına dönüşüyor, ya savcılık için bir suç duyurusuna, ya da devletin herhangi bir kurumu için anında uygulanması gereken bir talimata dönüşüyor.

Tek adam, tek parti rejiminin önüne geçilemez hızıyla gerçekleşiveriyor iktidar blokunun tüm istekleri. Her istediğine sahip olabilenlere has bir hırs ve kibirle saldırıyorlar.

SALDIRIYORLAR

Avukatların tüm itirazlarına rağmen Barolara saldırıyorlar. “Çoklu Baro” adı altındaki ucube bir öneriyle, hukuku tümüyle siyasallaştırmak, baroları etkisiz birer derneğe dönüştürmek istiyorlar.

Kendi yönetimlerinde olmayan belediyelere saldırıyorlar. HDP’li belediyelere yönelik görevden alma, tutuklama ve kayyum atamalarıyla halkın sandığa yansıyan iradesini yok sayıyorlar. CHP’li belediyelerin sosyal yardım çalışmaları önüne koydukları engellerle yerel yönetimleri iş yapamaz hale getirmeye çalışıyorlar.

Emekçilerin tüm itirazlarına rağmen Kıdem Tazminatına saldırıyorlar. Bütün kaynaklarını kuruttukları ekonomiye can suyu verebilmek için çalışanların alın terine göz dikiyorlar.

Gençlerin geleceğine saldırıyorlar. Turizmcilerin keyfini yapabilmek için değiştirdikleri sınav takvimiyle salgının orta yerinde gencecik çocuklarımızın hayatlarıyla oynuyorlar.

Sosyal medya platformlarına saldırıyorlar. İtaatsiz ve cüretkar seslerden duydukları rahatsızlığı, sözün yayıldığı ortamları yasaklayarak gidermek istiyorlar.

LGBTİ bireylere, evlilik dışı ilişki yaşayanlara saldırıyorlar. Öfkelenmeye yer arayan linç gruplarına İnsanların cinsel yönelimlerini ve yaşam biçimlerini hedef gösteriyorlar.

Muhalif basın kuruluşlarına saldırıyorlar. Kendi sözlerinin üstüne söylenen her sözü susturmak istiyorlar...

İKTİDAR BLOKU ENDİŞE VE KORKU İÇİNDE

Tek adam rejimi, iktidar blokunun meclis ve yargı üzerindeki tahakkümünü artırırken, halk nezdindeki kıymetini düşürdü. Toplumun değişik kesimlerinden yükselen itirazlar ve gösterilen direnç iktidar blokunu korkutuyor. İktidarlarını kaybetme telaşı içindeler.

Ülkenin dört bir yanındaki avukatların sokaklara taşan kuvvetli itirazı sinirlendiriyor onları; Kıdem tazminatına sahip çıkmak isteyen milyonlarca işçinin birden kabaran öfkesine sinirleniyorlar.

Kayyum atanan belediyelerde, halkın seçilmiş belediye başkanlarına sahip çıkması korkutuyor onları. Muhalif Belediye başkanlarının önlerine koyulan tüm engellemelere rağmen ürettikleri çözümlerle yakaladıkları başarı ve oy oranlarının yükselişe geçmesinden endişe duyuyorlar.

Gençlerin sınır tanımayan kitlesel cüretine sinirleniyorlar, Sosyal medyada ortaya çıkan yaratıcı ve dizginlenemez enerjiye sinirleniyorlar.

LGBTİ bireylerin tabuları yıkan renkliliğine ve neşesine sinirleniyorlar; muhalif basının baskıya boğun eğmeyen kararlılığına sinirleniyorlar.

Akılla değil, sinirle, telaşla, korkuyla veriyor kararlarını artık siyasi iktidar ve hırsla sürüyor iktidar arabasını, duvara karşı!