GAZİANTEP İKK: "KORKUT KÜÇÜKCAN İÇİN ADALET İSTİYORUZ!..."

14.11.2020

14 Kasım 2019 tarihinde Gaziantep'in Şahinbey İlçesi Akkent Mahallesi’nde yapımı devam eden Akkent Camii İnşaatı iskelesinde meydana gelen çöküntü sonucunda hayatını kaybeden Korkut Küçükcan için Gaziantep'te bulunan akademik meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları tarafından ortak basın açıklaması yapıldı.

KORKUT KÜÇÜKCAN İÇİN ADALET İSTİYORUZ!...

14 Kasım 2019 tarihinde Şahinbey İlçesi Akkent Mahallesi’nde yapımına 2012 yılında başlamış olan Akkent Camii İnşaatı iskelesinde meydana gelen çöküntü sonucunda, çok değerli, ilkeli ve yetişmiş bir kardeşimizi, İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan’ ı kaybettik. Olay Gaziantep ve tüm Türkiye’yi derinden sarsmış, olayın hukuki, bilimsel, teknik usulsüzlükler ve ihmaller neticesinde meydana geldiği ne yazık ki felaketin ardından ortaya çıkmıştı.

Yapılan ilk incelemelerde,  cami alanını da kapsayan yerin imar uygulamasının kazadan hemen bir gün sonra yapılarak tapuda tescil edildiği, inşaata ait mimari ve statik projelerin olmadığı, yapı için düzenlenmiş bir inşaat ruhsatı olmadığı, yapının imara aykırı olarak yapıldığı, cami inşaatında herhangi bir denetleme ve iş güvenliği hizmeti olmadığı, inşaatta tek bir işçinin bile sigortalı çalışmadığı, iki katlı basit bir yapıda bile kullanılmaması gereken ahşap iskelelerin, böylesine büyük 60 metre yüksekliğinde bir cami inşaatında kullanıldığı, kalıpların uygunsuz yapıldığı, betonarmede ayrışmalar, bozulmalar, aşınmalar olduğu ve çok daha uzun bir liste halinde sıralanabilecek eksiklikler gözlemlenmişti.

Bu ve benzeri eksiklikleri, gerek TMMOB Uzman Heyeti’nin 17 Kasım 2019 tarihli teknik raporu, gerekse de Gaziantep Valiliği’nin 18 Kasım 2019 tarihli basın açıklamasında yer verilen “Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır.” ifadesi de doğrulamaktadır.

 Büyük ihmaller ve hatalar zinciri sonucunda meydana gelen felaketin üzerinden tam bir yıl geçti. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen heyetler tarafından gerekli teknik ve adli incelemeler yapıldı. Savcılığın seçtiği Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ nde görevli uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, Korkut Küçükcan’ın TAM KUSURSUZ olduğu, tüm kusurun Belediye ve İnşaat firması yetkililerinde olduğu belirtilmektedir.  Ancak olayın üzerinden bir yıl, son bilirkişi heyet raporunun üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen dava sürecinde hiçbir ilerleme kat edilmemiş olup hala soruşturma aşamasındadır.

Olayın soğutulmasına, zamanla unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ağır ihmaller sonucunda gerçekleşen bu felaketin sorumluları hakkında idari ve adli işlemlerin bir an önce sonuçlanmasını kazaya neden olan sorumluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir.

DERS ALINDI MI?

Böyle acıların bir daha yaşanmaması adına bu felaketten çıkarılması gereken önemli dersleri de tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Öncelikle ülkemizde yapılan kamu yapılarında nicelik ve büyüklüğü ön plana çıkaran bir anlayıştan vazgeçilmelidir. Bugünün koşullarında, kalkınmış ülkelerde en büyük havalimanını, ibadethaneyi, kültür merkezini veya hastaneyi yapmak maharet sayılmamaktadır. Ölçek takıntımızı bir yana bırakarak yapının tasarımına, yapım kalitesine, iyi mimarlık ve mühendislik hizmeti almasına, hukuki süreçlerinin doğru şekilde yönetilmesine, iş güvenliği önlemlerine ve etkin denetime odaklanmamız gerekmektedir.

Bunun yanında mevzuatta bir yapının nasıl ortaya çıkarılacağı adım adım ve ayrıntılı bir şekilde tarif edilmiştir. Ancak Akkent Camii örneğinde maalesef teknik ve hukuki süreçlere uyulmadığını görebilmekteyiz. Benzer şekilde yaşadığımız son İzmir depreminde yeterli bir kamusal denetim ve kontrol mekanizmasının olmadığını da açıkça görebilmekteyiz. Yıkılan binalar ile ilgili denetim sisteminin eksikliklerini, yanlışlıklarını, tekniğe ve standartlara uygun yapılar yapılmayışını, binalarda sonradan yapılan izinsiz tadilatların olduğunu, imar mevzuatının eksiklikleri veya yanlış uygulanması gibi birçok sorunun olduğunu görebiliyoruz. Her depremde olduğu gibi bu deprem de bizlere asıl üzerinde durulması gereken konunun bilim, sanat, standart ve teknik kurallara uygun yapıların üretilmesi ve bu yapıların gerçekçi, doğru ve tarafsız bir kamusal denetimden geçirilmesi gerektiğini göstermiştir.

İşin en vahim tarafı ise Akkent Camii inşaatında olduğu gibi, birçok kamu idaresi cami, sosyal tesis gibi yapıların inşasında kurallara uymama, görmezden gelme hataları ne yazık ki tekrarlamaktadır. Hukuka ve kurallara öncelikle kamu idareleri harfiyen uymak durumundadır. Her türlü yapının inşasında öncelikle imara uygunluk, fen kurallarına uygun projeler, inşaat ruhsatı, şantiye sorumluluğu, yapı denetimi ve etkin kontrol, iş güvenliği uzmanının bulundurulması gibi şartlar kesinlikle sağlanmalıdır. Hangi sebeple olursa olsun, halkın güvenliğini riske atacak bir yapının tamamlanmasına ve kullanıma açılmasına izin verilmemelidir.

Sonuç olarak bu ve benzer olayların tekrar etmemesi temennisi ile Akkent Cami inşaatındaki kuralsızlıklardan dolayı kaybettiğimiz Merhum Korkut Küçükcan’ın ailesine, sevenlerine ve tüm Gaziantep kamuoyuna bir kez daha başsağlığı diliyor, ağır ihmaller sonucunda gerçekleşen bu felaketin sorumluları hakkında idari ve adli işlemlerin bir an önce sonuçlanmasını istiyor ve sorumluların cezalandırılmasına kadar hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.

KORKUT KÜÇÜKCAN İÇİN ADALET İSTİYORUZ…

GAZİANTEP AKADEMİK MESLEK ODALARI VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI