GIDAMO: ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLMEMELİ...

12.03.2018

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası şeker fabrikalarının kapatılması üzerine 9 Mart 2018 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLMEMELİ...

Türkşeker‘e bağlı 25 fabrikadan, Afyonkarahisar, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat Şeker Fabrikaları olmak üzere 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi için ihale süreci başlatılmıştır.

Türkşeker‘in web sayfasında yer alan verilere göre 2016-2017 kampanya döneminde; 67.650 ekim yapan çiftçi ile 190.568 hektar pancar ekim alanında, 1.404.000 ton şeker, 502.000 ton melas ve 3.077.437 ton yaş küspe üretilmiştir. Şeker‘in %67‘si, melasın %64‘ü ve yaş küspenin %67‘si özelleştirilmek istenen bu 14 fabrikada üretilmektedir.

Görüldüğü üzere bu şeker fabrikalarımızda ülkemizin ihtiyacı olan şeker miktarının büyük bir bölümü üretilmektedir. Ancak bu fabrikalarımız ülkemizin şeker gereksinimini karşılarken; çiftçimizin geçimini sağlamakta, hem tarlada hem fabrikada çalışan, pancarından melasına, küspesinden şekerine varıncaya kadar nakliyesini sağlayan binlerce insanımıza iş imkanı sunmaktadır. Şeker fabrikaları, hayvan yetiştiriciliğinde önemli bir girdi olan melas ve küspe sağlamaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı şeker pancarı stratejik bir üründür.

Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve oldukça değerli arazilere sahip olan fabrikalar ranta mı açılmak istenmektedir?

Şeker pancarı şekerine alternatif olarak kullanılabilecek ilk akla gelen ürün nişasta bazlı şekerlerdir (NBŞ). Şeker pancarından elde edilen şeker, eşit oranlarda glikoz ve früktozun birleşiminden oluşan ve sakaroz olarak adlandırılan doğal bir şekerdir. Nişasta bazlı şeker ise genelde mısır nişastasının, kimyasal ve enzimatik hidroliz teknikleri kullanılarak üretilen sakkaroza alternatif sıvı bir tatlandırıcıdır. Sakkarozdan daha ucuz bir modifiye şekerdir. Son üründe istenilen oranda glikoz ve früktoz içerecek şekilde ayarlanabilmektedir.

NBŞ‘ler gıda ürünlerinde üretim aşamasında teknolojik açıdan üstünlükler kazandırsa, lezzet ve tüketim kalitesini artırsa da, bir takım olumsuz yönleri de bulunmaktadır. Özellikle fruktoz içeriği fazla olan şuruplar daha az insülin salgılanmasına neden olduğu için doyma hissini etkilemektedir. Ayrıca insülin salgısının düşük olması şekerin kanda uzun süre yüksek miktarlarda kalmasına neden olmaktadır. Lezzet ve tüketim kalitesini artırdığı için aşırı gıda tüketimi ve buna bağlı sağlık risklerini ortaya çıkarmakta, obeziteye yol açabilmektedir. Yüksek fruktozlu mısır şuruplarındaki früktoz fazlası hızla trigliseride çevrilmekte ve yağ dokusunda depolanmaktadır. Bu da şişmanlık ve beraberinde birçok olumsuzluğa neden olabilmektedir. NBŞ‘lerin genetiği değiştirilmiş mısırdan üretilme ihtimali, genetiği değiştirilmiş ürünlere duyulan endişeleri bu ürüne de taşımaktadır.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin, "Bu özelleştirmelerde kesinlikle işçi çıkarımı olmayacak. İşçilerimizin bütün hakları baki kalacak. İmara açılmayacak, ayrıca nişasta bazlı şekerin kotasının arttırılması söz konusu değil" demiştir. Bu sözler, özelleştirme kararına karşı oluşan tepkiyi azaltmaya çalışmaktan öte bir anlam ifade etmemektedir.

Tarım ve hayvancılığımızın geldiği durum herkes tarafından bilinmektedir. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi mevcut durumu daha da kötüye götürecektir.

ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLMEMELİDİR!

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu