HER 3 MART'TA DEDİĞİMİZ GİBİ; İŞ CİNAYETLERİNİ VE İŞÇİ KATLİAMLARINI DURDURALIM!

05.03.2018

İş cinayetlerine dikkat çekmek için ilki 2013 yılında düzenlenen "TMMOB 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü"nde İKK`ların bulunduğu kentlerde kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirerek “İş Cinayetlerine ve İşci Katliamlarına HAYIR” denildi. 

ANTALYA:
Antalya'da İnşaat Mühendisleri Odası'nda gerçekleşen basın açıklamasını İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Vahap Tuncer okudu.

ANKARA:
Ankara`da TMMOB binası önünde düzenlenen basın açıklamasını Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel okudu.

BODRUM:
Bodrum'da İnşaat Mühendisleri Odasında düzenlenen basıon açıklamasını İKK Sekreteri Sehabettin Doğan okudu.

BOLU: 
Makina Mühendisleri Odası Bolu il Temsilciliğinde gerçekleştirilen 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü açıklaması, İKK Sekreteri Murat Ataman tarafından okundu.

BURSA: 
DİSK-KESK-TMMOB-TTB-TÜMTİS Bursa Bileşenlerinin BAOB yerleşkesinde gerçekleştirdiği ortak basın açıklamasını TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Fikri Düşünceli okudu.​​​​​​​

EDİRNE:
İnşaat Mühendisleri Odası'nda gerçekleştirilen basın açıklamasını Edirne İKK Sekreteri Nihat Çolak okudu.

GAZİANTEP: 
İnşaat Mühendisleri Odası şubesinde gerçekleşen basın toplantısında, açıklamayı Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Burkay Güçyetmez okudu.

HAKKARİ:
KESK Salonu'nda düzenlenen basın açıklamasını Hakkari İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hakan Temiz okudu.

KIRKLARELİ:
Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu'nun "3 Mart TMMOB İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü" ile ilgili basın toplantısı, 05 Mart 2018 pazartesi günü gerçekleştirildi. Açıklamayı TMMOB Kırklareli İKK Sekreteri Dr. Erol ÖZKAN okudu.

KOCAELİ: 
TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü'nde İzmit Sabri Yalım Parkında kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İKK sekreteri Ünal Özmural okudu.

MALATYA: 
Makina Mühendisleri Odası şubesinde gerçekleşen açıklamayı Malatya İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Erdal Yavaş okudu.

MERSİN:
Basın açıklaması Mersin İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Seyfettin Atar tarafından okundu.

SAMSUN:
Elektrik Mühendisleri Odası şubesinde gerçekleşen açıklamayı Samsun İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Adnan Korkmaz okudu.

ZONGULDAK:
Zonguldak Maden Mühendisleri Odası'nda düzenlenen basın toplantısında açıklamayı Zonguldak İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erdoğan Kaymakçı okudu.

 

İŞ CİNAYETLERİNİ VE İŞÇİ KATLİAMLARINI DURDURALIM!

Değerli basın emekçileri, sevgili arkadaşlar

3 Mart tarihi, ülkemizin en önemli maden facialarından biri olan ve 263 madencinin yaşamını yitirdiği 1992 Kozlu Maden Faciasının yıldönümüdür. TMMOB olarak bizler, ülkemizdeki iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için Kozlu Faciası’nın yıldönümünü İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak belirledik ve 2013 yılından bu yana her 3 Mart’ta meydanlara çıkıyoruz.

Acımasız sömürü koşulları, güvenliksiz çalışma ortamı, alınmayan tedbirler, uyulmayan kurallar ve uygulanmayan denetimler nedeniyle iş başındayken hayatını kaybeden tüm emekçilerin anıları önünde saygıyla eğiliyor, ailelerine bir kez daha baş sağlığı diliyoruz.

Ülkemizde çalışma yaşamında yaşanan ölümler uzun zamandan beri sistematik bir hal almıştır. Bu yüzden yaşanan ölümler kamuoyu tarafından kaza değil, cinayet olarak adlandırılmaktadır. Bu cinayetin failleri, kâr hırsını can güvenliğinin önünde tutanlardır. Bu durumu görmezden gelen, gerekli denetimleri yapmayan, sorumluları hak ettikleri biçimde cezalandırmayanlar da iş cinayetlerinin müşterek failleridir.

Basına yansıyan rakamlara göre geçtiğimiz yıl ülkemizde en az 2006 kişi, işyerlerinde çalışırken hayatını kaybetmiştir. Yani ülkemizde her 4 saatte bir emekçi, evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödemektedir. Daha ucuza, daha çok ve daha hızlı üretim yapabilmek için kimileri tersanede, kimileri inşaatta, kimileri boyahanede, kimileri madende, kimileri tarla yolunda, kimisi yüksek gerilim hattında can vermektedir.

Değerli Arkadaşlar,

İş cinayetlerinin her yıl artması, ülkemizde insan hayatına verilen önemin giderek düştüğünü gösterdiği kadar, iş sağlığı ve güvenliği alanına ilişkin yasal mevzuatın ve denetimlerin yetersizliğini de gözler önüne sermektedir.

İş cinayetlerini önlemek için atılması gereken ilk adım, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna kamusal bir anlayışla yaklaşmaktır. Başta, 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere bu alana ilişkin tüm yasalar, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.

Her şeyden önce emekçilerin gelecek kaygısı hissetmeyeceği, güvenli bir çalışma ilişkisi yaratılmalıdır. Bunun için de İş Kanunu’nda yer alan “telafi çalışması”, “denkleştirme”, “çağrı üzerine çalışma”, “kısmi süreli çalışma”, “asıl işveren-alt işveren ilişkisi”, “geçici iş ilişkisi” gibi esnek ve kuralsız çalışma hükümleri derhal kaldırılmalıdır.

Çalışma yaşamını esnekleştiren, iş güvencesini ortadan kaldıran, işverenin işçiye karşı sorumluluklarını hafifleten, iş-işveren ilişkisini dolaylı hale getiren her türden yasal düzenleme iptal edilmelidir. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılması önündeki her türden yasal ve fiili engel kaldırılarak işçilerin kendilerini örgütlü ve güvende hissetmesi sağlanmalıdır.

Değerli Arkadaşlar,

İşçi sağlığının korunması ve iş güvenliğinin sağlanması devletin ve işverenin sorumluluğundadır. Ne var ki, devlet kurumları da, işverenler de, konuya bu sorumlulukla yaklaşmamaktadır. 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na rağmen iş cinayetlerinin her geçen yıl artması, Soma’da, Ermenek’te, Elbistan’da, Şirvan’da, Şırnak’ta, 3. Havalimanı’nda birbiri ardına yaşanan iş facialarının nedeni devletin ve işverenin bu sorumsuz tutumudur.

Eksiklikleriyle yasalaşan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, zaman içinde yapılan değişikliklerle tamamen işlevsiz hale getirilmiştir. Kanun, TMMOB ve TTB başta olmak üzere meslek örgütlerinin katkı ve önerileriyle, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.

Bu düzenlemeyle birlikte;

  • İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ticari kuruluşların kâr alanı olmaktan çıkartılmalıdır.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.
  • İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenilmeli ve asıl sorumluluğun devlet ve işverende olduğu bilinci yerleştirilmelidir.

Bizler TMMOB olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, insan yaşamının her şeyden önce geldiğini vurgulamaya devam edeceğiz. İşverenin kar hırsının, siyasi iktidarın politik önceliklerinin emekçilerin hayatlarını çalmasına izin vermeyeceğiz. Bu anlayışla, devlet ve işvereni işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda sorumlu davranmaya, tüm kamuoyunu da iş cinayetlerine karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz.

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği