"İMO; DEMOKRATİK VE ÇOĞULCU YAPISIYLA İNŞAAT MÜHENDİSLERİNİN MESLEKİ BİRLİKTELİĞİDİR, VESAYET ALTINA ALINAMAZ!"

11.06.2021

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın, İMO hakkında ifade ettiği asılsız iddialara ilişkin olarak 11 Haziran 2021 tarihinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

İMO; Demokratik ve Çoğulcu Yapısıyla İnşaat Mühendislerinin Mesleki Birlikteliğidir, Vesayet Altına Alınamaz!

Türkiye Büyük Millet Meclisinde, 9 Haziran 2021 tarihinde, Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı tarafından bir basın toplantısı düzenlenmiş ve Odamız hakkında bir takım asılsız iddialar ortaya atılmıştır.

Kendisi de aynı zamanda Odamızın üyesi olan Kaşıkçı`nın açıklamasının baştan sona yanlış bilgilerle kuşanılmış, tutarsızlıklarla dolu iftiralardan oluştuğu görülmektedir. İddiaların mesnetsizliğine rağmen meslektaşlarımızın ve toplumumuzun doğru bilgilendirilmesi için açıklamadaki hataları düzeltmek isteriz.

Öncelikle Kaşıkçı, Oda Merkezimizin kendisi gibi düşünmeyen şube başkanlarına peş peşe soruşturma açtığını ve onları baskı altına almaya çalıştığını söylüyor. İktidardaki koalisyonun bir milletvekili olarak bunları söylemesi gerçekten de ilginçtir. Ülkemizde yıllardır siyasi iktidarla aynı düşünmediği için binlerce insan mahkeme kapılarında süründürülmekteyken, binlercesi hapishanelerdeyken, 15 yaşındaki çocuklar tweet attığı için evleri polis tarafından basılarak gözaltına alınırken, tüm gösteri ve yürüyüşler anayasaya aykırı şekilde yasaklanmışken, bu siyasal iklimin sorumlusu olan iktidarın bir milletvekili olarak bu açıklamayla gerçeği eğip bükebileceğini sandığı anlaşılıyor. Başta inşaat mühendisleri olmak üzere yurttaşların aklıyla alay ediyor.

Kaşıkçı bir yandan "kendileri gibi düşünmeyen insanların şube başkanı olması engelleniyor" derken diğer yandan Oda merkeziyle aynı düşünmeyen şube başkanlarının varlığından bahsederek daha en başından iddialarının dayanaksızlığına ışık tutsa da Şube başkanlarımıza yönelik baskı iddialarındaki asılsızlığı ifade etmemiz gerekir.

İlk olarak, Kocaeli Şube Başkanımızın yaptığı bir açıklamaya ilişkin kendisine soruşturma açıldığı iddia ediliyor. Odamızın soruşturma dosyaları resmi evrak niteliğindedir ve kayıtlarla sabittir. Bahsi geçen açıklamaya ilişkin Şube Başkanımıza soruşturma açıldığı iddiası tamamen gerçek dışıdır. Böyle bir soruşturmanın varlığı söz konusu değildir.

Bir diğer iddiası da Bursa Şube Başkanımızın bir televizyon programında Tabip Odaları hakkında açıklama yaptığı için kendisine soruşturma açılmasıyla ilgilidir. Odamızın üyelerimiz hakkında hangi koşullarda ve hangi usullerle soruşturma açtığı bellidir. Şube başkanımızın açıklamalarının muhatabı olan kurumca yapılan başvuru üzerine TMMOB`nin yetkilendirmesiyle soruşturma açılmış olup, soruşturmacı raporunun üzerine Oda Yönetim Kurulumuzca hakkında kovuşturmaya gerek olmadığına karar verilmiştir. İddia edildiği gibi soruşturma, Oda Merkezimizin tasarrufu ile bir baskı aracı olarak kullanılmamaktadır. Her demokratik kitle örgütünün yapması gerektiği gibi yapılan başvurular ciddiyetle ele alınıp bağımsız ve hukuka uygun süreçler işletilmektedir.

Bilindiği üzere son olarak İMO Rize Temsilciliğini yürütmekte iken üyemiz Murat Yazıcı, Doğu Karadeniz`in eşsiz vadilerinden biri olan Rize`nin İkizdere İlçesi İşkencedere mevkiinde ormanlık alanın katledilerek taşocağı açılması hakkında bilimle ve halkın çıkarlarıyla zıt yönde açıklamalarda bulunmuştur. Kaşıkçı`nın zannettiği gibi düşünce özgürlüğü halka yalan söyleme, halkı kandırma ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçeği çarpıtma hakkı değildir. Hele ki tüm toplumca görüşleri, açıklamaları, bilimsel raporları ciddiye alınan, alanında akademik olarak da referans kurum haline gelen Odamızın isminin arkasına sığınarak bu yalanları söylemek kabul edilemez. Odamız hem halkımızın yararı hem doğamızın korunması hem de inşaat mühendisliği mesleğinin itibarını savunmak için Yazıcı`yı temsilcilik görevinden almış ve hakkında soruşturma başlatmıştır.

Oda seçimleri hakkında yaptığı yorumlarda Kaşıkçı`nın üyesi olduğu meslek örgütünün tarihinden, kurumsal yapısından ve organlarından bihaber olduğu anlaşılmaktadır. Seçimlerin dar kadroyu seçmek üzere kurgulandığını ve sadece kendi istedikleri yerlere şube açmaya müsaade edildiğini iddia etmektedir. Oda merkezi tarafından Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Samsun gibi şubeler açılarak birçok ilin bu şubelere bağlandığını iddia etmektedir. Demek ki 1954 yılında TBMM tarafından kabul edilen 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununu bizlerin çıkardığını sanmaktadır. Odamızın en üst yetkili organı olan ve tüm Türkiye`den seçilen delegelerimizin oluşturduğu Genel Kurulumuzun yetkileri hakkında da bilgi sahibi olmadığı anlaşılıyor ki bir ilde şube açılıp açılmamasına Oda Merkezinin karar verdiğini sanmaktadır.

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Kurulu, 26 şubeden gelen 600`ü aşkın delegenin katılımıyla 2 yılda bir gerçekleştirilmekte, genel kurul gündemleri delegelerce belirlenmekte ve alınan kararlar kati niteliktedir. En üst yetkili organımız olan Genel Kurulumuzun kararlarıyla; Ankara Şubemiz 1956 yılında, İstanbul Şubemiz 1955 yılında, Samsun Şubemiz ve Diyarbakır Şubemiz ise 1977 yılında kurulmuş ve bahsi geçen şube hinterlantları oluşturulmuştur. Odamız, tüm şubeleriyle birlikte genel kurullar sürecini Anayasa`dan aldığı yetki ve ilgili kanunda çizilen doğrultuda şüpheye yer bırakmayacak şekilde demokratik ve çoğulcu olarak gerçekleştirmektedir. Seçim hileleri ve oyunları bizlerin bildiği bir iş değildir.

Kaşıkçı tesislerimizi bugün var olmayan bir siyasi partinin hizmetine açtığımızı iddia ederek kafa karışıklığının ne seviyelerde olduğunu göstermektedir. Öncelikle Odamızın tesisleri olduğu bilgisi yanlıştır. Oda Merkezimizde çeşitli etkinliklerimizi gerçekleştirdiğimiz kongre ve kültür merkezimiz dışında herhangi bir tesisimiz yoktur. covid-19 salgınının başından bu yana kongre ve kültür merkezimizde hiçbir etkinlik düzenlenmemiş, öncesinde ise isteyen tüm demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilere, demokrasinin gereği olarak belirli sözleşme çerçevesinde kullandırılmıştır. Odamızın kendisi gibi düşünmeyenleri baskı altına aldığını iddia eden Kaşıkçı`nın, toplantı salonumuzun yasal partiler ve demokratik kitle örgütlerinin ilgili mülki idarelerin bilgisi dahilinde kullanmasına bile tahammül edemediği anlaşılmaktadır.

Kaşıkçı`nın konuşmasında asıl dikkat edilmesi gereken bölüm ise açıklamalarının sonunda yer almaktadır. Kaşıkçı Odanın bu yönetimden derhal kurtulması gerektiğini söyleyerek meslek odamıza parmak sallamakta ve yasal seçimlerle vesayet altına alınamayan Odamızı tehdit etmektedir. 6235 sayılı kanunun değiştirilmesiyle ilgili çalışma başlattıklarını ifade ederek meslek odalarını siyasal iktidarın hizmetine sunacak şekilde dizayn etme girişimlerini itiraf etmektedir. Unutulmamalıdır ki bugüne kadar birçok yasa değişikliği ile meslek odaları diz çöktürülmeye çalışmış ancak bunların hiçbirinde başarı elde edilememiştir. Biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak mesleğimizi, meslektaşlarımızı, yurttaşlarımızı ve ülkemizin doğasını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.

Kaşıkçı`nın "bölücülerin sözcülüğünü yapan İMO Genel Merkezi" derken neyi kastettiğini tüm meslektaşlarımız ve kamuoyu gayet iyi anlamaktadır. Bizler; işsizliğe ve yoksulluğa mahkum edilen meslektaşlarımızın, ara eleman statüsüne dönüştürülmeye çalışılan mesleğimizin, meslek alanımızla ilgili projeler hakkında bilimsel gerçeklerin, ağacına, toprağına sahip çıkan İkizdere halkının, salgında canla başla mücadele eden doktorlarımızın, hakkını arayan işçilerin, şiddete karşı mücadele eden kadınların yanında olmaktan geri durmadık.

Ülkemiz inşaat mühendisliği alanında çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Hem bir milletvekili hem de bir inşaat mühendisi olarak kendisinden beklentimiz bu sorunlara çözüm üretecek çalışmalarda yer almasıdır. Bu sorunların çözümü için Odamızın, kendisine yardımcı olacak kapsamlı çalışmaları mevcuttur. Örneğin yapı güvenliğinin sağlanması amacıyla başlattığımız "Her şantiyeye bir şantiye şefi" çalışmamızla ilgilenerek ülkemizin en büyük sorunlarından birinin giderilmesi yolunda adım atabilir. Yine Odamızın bilimsel yöntemlere dayanarak hazırladığı çalışma sonucu yayımladığımız "İstihdam raporunda" ortaya çıkan mühendislerin işsizlik sorunun çözümü için doğru adımların atılmasına ön ayak olabilir.

Kaşıkçı`nın bilmesi gereken bir gerçeğin altını çizmemiz gerekir. Biz 26 Şube ve 114 temsilciliğimizle bir bütün olarak inşaat mühendislerinin tek ve merkezi öz örgütlülüğüyüz. Hangi görüşten olursa olsun tüm şubelerimiz ve seçilmiş kurullarımızda yer alan üyelerimizle, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve toplumumuzun yararına hareket eden, zaten anayasa tarafından da bunu yapmakla görevlendirilen bir yapıyız. Ortada bir bölücülük varsa o da bizleri hamasetle ve içi boş demagojiyle ayrıştırmaya çalışan bu dildedir.

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu