İMO: YAPI DENETİMİ SİSTEMİNDE YENİ DÖNEM

04.01.2019

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 29 Aralık 2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 01.01.2019 itibarı ile yürürlüğe girmesine ilişkin 4 Ocak 2019 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

YAPI DENETİMİ SİSTEMİNDE YENİ DÖNEM

29 Aralık 2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 01.01.2019 itibarı ile yürürlüğe girmiştir.

Ülkemizin toprakları önemli ölçüde deprem tehlikesi altında bulunmaktadır. Bu nedenle, sağlıklı ve güvenli yapıların üretilmesi gerekiyor. Başta deprem olmak üzere diğer doğal olayların afete dönüşmesini önlemek için etkin bir yapı denetim sisteminin kurulup işletilmesi kaçınılmazdır. Açıkçası yapı üretim sürecinin her evresinin bağımsız bir şekilde denetlenmesi zorunludur. Altını çizmek gerekir ki, denetimi yapan kişi veya kuruluşun bağımsız olmasının yanında, mesleki bir yetkinliğin, etik ve ahlaki bir anlayışında olması gerekiyor.

Yapı denetim sisteminde yapılan yeni düzenlemelerle; 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle yapı denetiminde "e-dağıtım" sistemine geçilmiştir. Ayrıca hangi yapıda, hangi yapı denetim kuruluşunun görev alacağı elektronik ortamda bakanlık tarafından belirlenecektir. Böylece yapı denetim kuruluşunun müteahhit ile olan ilişkisinin kesilmesi amaçlanmıştır. Ancak önceki tecrübelerimizden biliyoruz ki doğru bir düzenleme yapmak her zaman doğru uygulamayı da beraberinde getirmiyor. Yasanın uygulanması, sorun ve çözüm bağlamında her zaman şarta bağlanan hâliyle sağlıklı bir şekilde yürümüyor. En iyi yasa metinleri de yazılsa, var olan zihniyeti ve çalışma sistemini değiştirecek bilimsel ve teknik belgelendirme sistemi ve kontrol mekanizmaları oluşturulmadığı sürece, doğru bir yapı denetimin yapılması mümkün değildir.  

Yeni yapılan düzenleme ile denetimin her türlü baskıdan uzak yapılarak yapı kalitesinin artırılması amaçlanmıştır. Oysa bu düzenleme ile teknisyen, tekniker ve teknik öğretmenlere mühendis ve mimarların yerine şantiye şefliği ve denetleme yetkisinin verilmesini anlamak oldukça zordur. Ön lisans eğitimi alan ve aldıkları eğitim itibariyle ara eleman olarak tanımlanan kişilerin şantiye şefi ve denetim elemanı olarak yetkilendirilmeleri teknik bir kaygıyla yapılmamıştır. Aldıkları eğitimin yeterli olmaması, ara elemanlara belirli sınırlamalar içinde dahi olsa denetleme yetkisinin verilmesi kamu adına doğru değildir. Halkımızın can ve mal güvenliğini sağlayacak yapı denetimin işlevsizleşmesine neden olacağı gibi uzmanlık ve yetkili olma ilkesine de aykırıdır.

Ayrıca her ilde faaliyet gösterecek Yapı Denetim Kuruluşu sayısını belirleyecek olan hesap yöntemi değiştirilmiştir. İl nüfusu yerine il bazında denetlenen toplam inşaat alanı dikkate alınarak Yapı Denetim Kuruluşu sayısı belirlenecektir. Yine Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği ile farklı yapı sınıfları "üç yapı grubu"nda birleştirilmiştir.  Yapı Denetimi Kuruluşlarının görevlendirme sıralaması noter huzurunda yapılacak olan çekiliş ile belirlenecektir. Denetim işini üstlenecek olan kuruluşlar, işin hizmet sözleşmesi bedeli ölçüsünde puanlama yapılarak sıralanacak ve Bakanlık tarafından elektronik ortamda görevlendirme yapılacaktır.

Yine yakın bir zaman önce ruhsatlardan mühendis ve mimarların imzasının kaldırılmış olması gibi teknisyen, tekniker, yüksek tekniker ve teknik öğretmenlere denetim ve şantiye şefliği yetkisinin verilmesi, doğru bir zeminde rekabet yapılmasını önleyecektir. Bu durum daha düşük ücretle teknik eleman istihdam etmenin önünü açarak mesleki yetkinliği ve uzmanlığı zaafa uğratacaktır. Teknik öğretmen ve teknikerlerin mühendis ve mimarların yapmaları gereken işleri yaparak imza atmaları bilime, bilgiye ve uzmanlık ilkelerine aykırıdır.

Sonuç olarak; yapı denetimi sürecinde aktif görev alacak olan inşaat mühendislerinin yetkinliğinin belirlenmesinde, İnşaat Mühendisleri Odasının görev üstlenmesi zorunlu olmalıdır. Ayrıca, mühendislikle ilgili yeni bilgi ve teknolojilerin hızlı bir şekilde gündeme gelmesi, meslek insanlarının, sürekli olarak Odaların açmış oldukları seminer ve kurslara katılmalarını da zorunlu bir hale getiriyor.

Neredeyse her yıl önemli bir değişikliğin yapıldığı, adeta deneme yanılma yöntemiyle yeni mevzuatların hazırlandığı Yapı Denetimi Sisteminde; mesleki yetkinlik ve belgelendirme sisteminin getirilmesi zorunludur. Geçmişte yaşamış olduğumuz depremlerin ortaya çıkardığı acı sonuçların bir kez daha yaşanmaması için, yıllardır altını çizdiğimiz "Yetkin İnşaat Mühendislerinin" görev üstlenmesi ertelenemez. Teknik kaygının ticari kaygının önüne geçtiği, mühendislikte etik ilkelerin benimsendiği, ahlaki ölçüleri sınanmış ve belgelendirilmiş mühendislerin görev alacağı bir "Yapı Denetim Sistemini" savunmaya devam edeceğiz.

İlgililere ve halkımıza saygıyla duyurulur.

 

 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu