JFMO: DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ

02.03.2018

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla 1 Mart 2018 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

01-07 MART DEPREM HAFTASI

Ülkemiz, dünyanın en etkin deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Ülkemiz topraklarının  %93`ü, nüfusumuzun %95`i ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98`i ve barajlarımızın %93`ü deprem bölgesinde bulunmaktadır.

Deprem, insanlığın yaşadığı en önemli bir felakettir, yıkımdır. Geçmişte birçok yıkıcı depremlerde meydana gelen can ve mal kayıpları gibi gelecekte de meydana gelebilecek depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrama riski her zaman mevcuttur.

Depremler ve doğal afetler dünyamızın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Toplumda deprem bilincinin oluşturması ve derem öncesi sırası ve sonrası hazırlıklı olunması, deprem tehlikesi ve konusunun kamuoyu gündeminde kalması amacıyla her yıl 01-07 Mart tarihleri arası deprem haftası olarak kutlanmaktadır.

Her yıl düzenlenen 01-07 Mart Deprem Haftası ve benzer etkinlikler; yakın tarihte yaşadığımız; 17 Ağustos 1999 7.4 büyüklüğünde Marmara Depremi, 12 Kasım 1999 7.2 büyüklüğünde Düzce Depremi, 19 Mayıs 2011 5.9 büyüklüğünde Simav Depremi, 22 Eylül 2011 5.4 büyüklüğünde Erzincan- Kemah Depremi, 23 Ekim 2011 7.1 büyüklüğünde Van Depremi ve 09 Kasım 2011 5.6 büyüklüğünde Van-Edremit Depremlerindeki can ve mal kayıplarını ve yaşadığımız büyük acıları ve deprem gerçeğinin kamuoyunun gündeminde olmasını sağlamak, unutmamak ve unutturmamak açısından büyük önem arz etmektedir.

Sağlıklı ve güvenli yerleşim alanlarının oluşturulmasında Odalarımızın en önemli görevlerinden biride mesleki denetimdir. Buradaki amaç, hazırlanan raporların bilimsel ve teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesidir. Ancak; deprem ve afetlere karşı sağlıklı ve güvenli yerleşim alanlarının, nitelikli yapılaşmanın sağlanmasına yönelik olarak Odalarımızın yapmakta olduğu, kamusal mesleki denetim kapsamında yapılan rapor onayları, 02.08.2013 tarih ve 28726 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan, 6495 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun‘da; Madde 73 p) 1ı) 3/5/ 1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesine eklenen 1ı) bendi ile kaldırılmıştır.

Kamu yararı, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı açısından, kamusal mesleki denetim kapsamında yapılan rapor onayları, yeni mevzuat düzenlenmesi ile yeniden tesis edilmeli ve standartlara uygun olmayan niteliksiz mühendislik hizmetlerinin verilmesi önlenmelidir.

Kentsel dönüşüm projeleri, depreme dayanıklı güvenli yapılaşmanın olduğu kentlerimiz yerine, kentsel imar rantlarına dönüştürmenin bir aracı durumuna gelmiştir.

6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun yerine,  bilim insanları, ilgili meslek odaları ve yerel yönetimlerin katılımı ile insanlarımızın sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkını sağlayan rant odaklı olmayan yeni bir yasal düzenleme yapılmalıdır.

Ülkemizin her kesiminde yetkililer tarafından, deprem ve afetlere karşı dirençli yerleşim yerlerinin saptanması, halkımızın güvenli yapılarda yaşaması ve afetlere hazır olmasının sağlanması konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Deprem ve afetleri en az zararla atlatmanın en önemli bileşeni eğitimdir. Toplumun her kesimini içine alacak şekilde insanlarımız, deprem ve doğal afetler öncesinde ve sonrasında yapılması gereken hususlar hakkında bilinçlendirilmelidir.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak; Ülkemizin dünyanın en etkin deprem kuşaklarında yer aldığını, fay hatlarının geçmişte birçok yıkıcı depremlere neden olduğunu, beklenen İstanbul depreminde ve sessizliğini koruyan ve enerji biriktirmekte olan diğer aktif fay zonlarında da meydana gelecek depremlerde can ve mal kaybının olacağı gerçeğini, ülkemiz "DEPREM GERÇEĞİNİ" unutmayacağız, unutturmayacağız.

Bugüne kadar meydana gelen depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

XVI. DÖNEM YÖNETİM KURULU