JMO: SAĞLIK BAKANINA AÇIK ÇAĞRI: ÇAPA VE CERRAHPAŞA HASTANELERİ ÖNEMLİ ANCAK ONLARIN DEPREM GÜVENLİ OLMASI YETMEZ!

16.03.2023

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası deprem bölgesinde yer alan ve deprem riski en yüksek alanlarında kalan sağlık tesislerine ilişkin 16 Mart 2023 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

6 Şubat 2023 tarihinde dış merkezi Pazarcık olan 7.8 büyüklüğündeki deprem ile dış merkezi Ekinözü olan 7.5 büyüklüğündeki depremler sonucunda en büyük yıkım Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde yer alan yerleşim birimleri ile zayıf mühendislik özelliklerine sahip zeminler üzerine oturan ve yüksek yer ivmesi değerleriyle karşılaşılan alanlarda meydana gelmiştir. Yaşanan bu depremde, bölgede yer alan bazı kamu veya özel sağlık tesisleri de yıkılmış veya ağır hasar görmüştür.

Deprem sırası ve sonrasında depremzedelere sağlık hizmeti sunması gereken sağlık tesislerin bir kısmının yıkılması veya ağır hasar görmesi nedeniyle yaralılara gerekli sağlık hizmet verilememiş, birçok yaralı sağlık araçları ile ya başka kentlere nakledilmiş ya da sahra hastanelerinde ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır.

Odamız yaşanan bu acı olayın tekrarlanmaması ve hastanelerimizin başta olmak üzere tüm sağlık tesislerinin deprem sırası ve sonrası servis hizmeti sunabilmesi gerektiği yaklaşımından hareketle, 3 ayrı senaryo ihtimalini göz önüne alınarak sağlık tesislerimizin olası depremler esnasında karşılaşabileceği riskler konusunda bir çalışma yapmıştır. Türkiye Diri Fay Haritası ve AFAD Başkanlığı tarafından yayınlanarak 2019’da yürürlüğe giren Türkiye Deprem Tehlike Haritası ile 2019’dan önce yürürlükte bulunan mevzuat gereğince inşa edilen ve veri tabanımızda bulanan 2420 sağlık tesisi binasının mevcut lokasyonları da temel alınarak Türkiye’nin deprem riski en yüksek alanlarında kalan sağlık tesisleri için analiz yapılmıştır.

1. Senaryo: 0.4 g ve daha yüksek yer ivmesi değeri alma olasılığı bulunan sağlık tesisleri;

Ülkemizin yürürlükte bulunan Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve binaların yapım yılında inşa edildikleri mevzuat gereği yer ivmesi 0.40g değerleri referans alınarak inşa edilen sağlık tesislerinin lokasyonlarına göre oluşturulan tehlike haritası Şekil 1’de gösterilmektedir. Söz konusu tehlike haritası göz önüne alındığında sağlık tesislerimizin 616 tanesi, yani %25.5’inin 0.4g ve üstü ivme değerleri ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlarda kaldığı görülmüştür. Bu sağlık tesislerinin oransal dağılımını gösterir grafik Şekil 2’de, illere göre dağılımını gösterir grafik ise Şekil 3’de verilmektedir.

Şekil 1: Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre 0.4g ve üstü yer ivmesi değerleri ile sağlık tesislerinin lokasyonlarını gösterir harita

Şekil 2: 04g ve üstü yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olası bulunan alanlarda yer alan sağlık tesislerin oranını gösterir grafik

Şekil 3: 04g ve üstü yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olası bulunan alanlarda yer alan sağlık tesislerin illere göre dağılımını gösterir grafik

2. Senaryo: 0.5 g ve daha yüksek yer ivmesi değeri alma olasılığı bulunan sağlık tesisleri;

Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre 0.50g deprem ivme değerleri ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlar içinde bulunan sağlık tesislerinin lokasyonları temel alınarak oluşturulan tehlike haritası Şekil 4’de gösterilmektedir. Söz konusu tehlike haritası göz önüne alındığında sağlık tesislerimizin 196 tanesi, yani %8.1’inin 0.5g ve üstü ivme değerleri ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlarda kaldığı görülmüştür. Bu sağlık tesislerinin oransal dağılımını gösterir grafik Şekil 5’de, illere göre dağılımını gösterir grafik ise Şekil 6’da verilmektedir.

Şekil 4: Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre 0.5g ve üstü yer ivmesi değerleriyle ile sağlık tesislerinin lokasyonlarını gösterir harita

Şekil 5: 05g ve üstü yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olası bulunan alanlarda yer alan sağlık tesislerin oranını gösterir grafik

Şekil 6: 05g ve üstü yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olası bulunan alanlarda yer alan sağlık tesislerin illere göre dağılımını gösterir grafik

3. Senaryo: 0.6 g ve daha yüksek yer ivmesi değeri alma olasılığı bulunan sağlık tesisleri;

Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre 0.60g ivme değerleri ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlar içinde bulunan sağlık tesislerinin lokasyonları temel alınarak oluşturulan risk haritası Şekil 7’de gösterilmektedir. Söz konusu tehlike haritası göz önüne alındığında sağlık tesislerimizin 92 tanesi, yani %3.8’i’inin 0.6g ve üstü yer ivmesi değerleri ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlarda kaldığı görülmüştür. Bu sağlık tesislerinin oransal dağılımını gösterir grafik Şekil 8’de, illere göre dağılımını gösterir grafik ise Şekil 9’da ve en fazla yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olasılığı bulunan bazı sağlık tesislerin listesi Şekil 10’da verilmektedir.

Şekil 7: Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre 0.6g ve üstü yer ivmesi değerleriyle ile sağlık tesislerinin lokasyonlarını gösterir harita

Şekil 8: 06g ve üstü yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olası bulunan alanlarda yer alan sağlık tesislerin oranını gösterir grafik

Şekil 9: 06g ve üstü yer ivmesi değerleriyle karşılaşma olası bulunan alanlarda yer alan sağlık tesislerin illere göre dağılımını gösterir grafik

 

Şekil 10: En yüksek deprem yer ivmesi değerleriyle ile karşılaşma olasılığı bulunan ve veri tabanında bulunan sağlık tesislerinin listesi

Sonuç olarak; Odamız tarafından sağlık tesislerinin deprem sonrası halka sağlık hizmeti gerektiği anlayışından hareketle, gerek özel sektör, gerekse kamu tarafından inşa edilmiş olan veya gelecekte inşa edilecek olan sağlık tesislerinin deprem sonrası halka servis hizmeti vermesi gerekmektedir. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı’nın öncelik sırasını da dikkate alarak tüm sağlık tesislerini gözden geçirmesi, fay sakınım bandı içinde (50 metrelik sakınım bandı içinde olan sağlık tesisi sayısı 4 adet) olanlar ile zayıf mühendislik özelliklerine sahip, jeolojik sakıncalı alanlar üzerine inşa edilmiş sağlık tesis binaların yıkılarak daha güvenli alanlara taşınması kararını alması, diğer alanlarda kalan binalar için ise kapsamlı deprem performans analizlerinin yapılarak yeterliliklerini gözden geçirmesi gerekmektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından özel sektör tarafından, sağlık hizmeti sunmak amacıyla kullanacakları binaların sağlık hizmeti vermeye elverişli olup, olmadığına ilişkin yapacakları değerlendirmeler öncesinde, bu binaların deprem performanslarının yeterli olup olmadığına ilişkin değerlendirmeleri içeren raporların AFAD Başkanlığı veya AFAD İl Müdürlüklerince kontrol edilip uygunluk görüşlerini aldıktan sonra işleme almaları gerektiği düşünülmektedir. Yine AFAD Başkanlığı’nın ülkemizdeki yapıların depremler dahil diğer doğa kaynaklı afetlere karşı performanslarını ve bu konuda yapılan çalışmaları periyodik olarak kamuoyu ile paylaşarak ülkemizin afetler karşısındaki kırılganlığını azaltacak tedbirleri alması gerekmektedir.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu