KAPATILAN 10 EKİM BARIŞ VE DAYANIŞMA DERNEĞİ MAHKEMENİN VERDİĞİ KAPATMA KARARINI DEĞERLENDİRDİ

14.02.2018

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin “tüzüğündeki teknik eksikler” gerekçe gösterilerek Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılmasını “hukuksuz” olarak niteleyen 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, TMMOB, KESK, DİSK ve TTB 14 Şubat 2018 tarihinde Tüm-Bel-Sen genel merkezinde ortak bir basın açıklaması düzenledi. 

Toplantıya TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, DİSK Dev Maden- Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TTB Merkez Konsey Veznedar Üyesi Selma Güngör, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, 10 Ekim Der Avukatı Mustafa Kemal Baran ve 10 Ekim Der’den İhsan Seyhan katıldı.

“Tüzüğünde teknik eksikler” bulunduğu gerekçesi ile kapatılan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Coşgun'un okuduğu basın açıklamasının tam metni şöyle:

Değerli basın emekçileri ve emek barış-demokrasi bileşenlerinin siz değerli temsilcileri;

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, 09.03.2016 tarihinde 54 kurucu üye ile adalet talebi ve dayanışma duygusuyla 10 Ekim 2015’de yaşanan Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı sonrası kurulmuş ve yaklaşık 23 aydır aileler, sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin verdiği güçle faaliyetine devam etmektedir.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği; katliamın 91. gününde acılı ailelerin bir araya gelerek bir dernek kurma fikrinden hareketle, gözyaşı ile kurulan ve gücünü on binlerce 10 Ekim yoldaşından alan bir dernektir.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, kesinlikle hevesle, geçici amaçlarla kurulan ve sonrasında da atıl bırakılan bir dernek değildir.

Her şeyden önce 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği; halihazırda 30’u aşkın yaralının tedavisine katkı sunulması, mağdurların hukuki işlemlerinden doğan yargılama giderlerinin karşılanması, ceza davasının teminatı olan ailelerin Türkiye’nin dört bir yanından gelerek davalara devamlılığının sağlanması, ailelerin kendi içinde kenetlenmesi ile örgütlü gücünün oluşturulması ve daha da önemlisi belleklerden bu katliamı silmeye çalışanlara inat,  her ayın 10. gününde 10:04’te Ankara Garı’nda anmaların kesintisiz olarak gerçekleştirilmesi gibi elzem konuları hayata geçiren bir dernektir.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği; dünden bugüne kadar acı, savaş ve yıkımlar ile yoğrulan bu coğrafyada emeğin hak talebi ve yurttaşların barış ve demokrasi talebinin ta kendisidir.

10 Ekim 2015’te yarım kalan barış şiarı; katliam sonrasında Derneğimiz sayesinde on binlerin yüksek sesle ifade edebilmesine imkan tanımıştır. Türkiye’de barış mitinginde yaşanan bir katliamın akabinde kurulan ve amacı adalet talebinin dışında “barışın hemen tesisi” olan başka bir dernek de bulunmamaktadır.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, adında “barış” olan ve en çok da barışa ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde kapatılmasına karar verilen bir dernektir.

Derneğimiz; Ankara İl Dernekler Masası’na dernek tüzüğünün sunulmasından itibaren yaşadığı zorluklardan; iki defa tüzük değişikliği yapılması talebine kadar, başından itibaren hukuki iradesi sekteye uğratılmak istenen bir dernektir.

Ancak, derneğin kurulduğu günden bu yana kadar önümüze konulan her engelde hukuken gereken ne ise dernek olarak yerine getirmiş  isek de;  kesinlikle bir derneğin kapatılmasına sebebiyet verecek usuli bir eksikliğimiz olmamıştır.  Dernek Tüzüğümüzün 5. maddesindeki “üyeliğin askıya alınması” ile ilgili düzenleme, Dernekler Masası tarafından yasaya aykırı addedilerek, mahkeme tarafından da aynı gerekçe ile 13.02.2018 tarihinde derneğimiz hakkındaki fesih davası aleyhimizde kabul edilmiştir.

Hemen belirtmek gerekirse, dernek üyeliğinden çıkarma prosedürünün bir devamı niteliğinde olan ve bir üyenin haklarından geçici olarak mahrum bırakılması anlamına gelen bu düzenlemede hukuken hiçbir engel yoktur. Üstelik tüzük değişikliğinin gerçekleşebilmesi için yeniden genel kurul yapılması yönündeki talebimizde İl Dernekler Masası tarafından ret edilmiştir. Gelinen aşamada Derneğimizin kapatılması kararının hukuki saiklerle verilmediği kanaatindeyiz.  

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin kapatılmasına dair bu karar, aslında bir ülke tarihinde yaşanan en büyük katliamda yaşamını kaybeden 103 canın ve yaralanan 450’nin üzerindeki insanın yaşadığı vahşeti yok saymaktır. Toplum vicdanında 10 Ekim katliamının açtığı yarayı yeniden kanatmaktır. Ve aynı zamanda geride kalan bizlerin “unutmama, unutturmama” iradesini de tanımamaktır.

Herkes tarafından bilinsin ki; 10 Ekim adalet ve barış talebimiz kapsamında siyasetler üstü kurduğumuz örgütlü mücadele, hız kesmeden ve kurumsal başka bir yapıyla devam edecektir. 10 Ekim aileleri, yine aynı amaçlar doğrultusunda ve Vakıf tüzel kişiliğiyle yoluna devam etme kararı almıştır.

Bu aşamadan sonra örgütlü mücadelemizin; değil herhangi bir menfi kararla sonlandırılması, bir an dahi bile durdurulması mümkün değildir. Bizi yan yana ve bu mücadeleden geri durmaktan hiçbir karar alıkoyamaz. Çünkü 28 ay, 850 gün önce yüreklerimize o gün düşen ateş sönmedi, öfkemiz hala devam etmektedir.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin kurucuları da olan ve kurulduğu günden bu yana her türlü destek ve dayanışmayı esirgemeyen;

Örgütsel bir bütün olarak KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’ye,

Yanımızda duran ve dayanışma gücümüzü arttıran emek, barış ve demokrasi bileşenleri tüm örgütler ile siyasi partilere teşekkür ediyoruz.

Ayrıca, özgür ve demokratik basın emekçilerine,

Ve unutmadan Derneğimiz için bila bedelle kendi kurumu içerisinde yer tahsis edip faaliyetlerimizin devamlılığı için gereken her türlü imkanı sağlayan TMMOB-Makine Mühendisleri Odası’na minnet duygularımızı ifade etmek isteriz.

Yaşasın örgütlü mücadelemiz!

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği