KATLİAM GİRİŞİMİNİN 42. YILINDA ODTÜ'LÜLER YENİDEN BULUŞTU

03.12.2019

2 Aralık 1977 tarihinde ODTÜ öğrencilerinin hedef alan katliam girişiminin 42. yıldönümünde ODTÜ mezunları ve öğrencileri bir araya geldiler.

Anma esnasında ODTÜ de mücadele ederken hayatını kaybetmiş insanlar için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Boykot süreçlerinde öğrencilerin oluşturduğu ÖTK'nin önemine vurgu yapıldı. Üniversitelere yönelik saldırılarının arttığı süreçte ÖTK'nin öğrencilerin mücadele alanı olduğuna dikkat çekildi.

ODTÜ Mezunlar Derneği başkanı Necdet Pamir tarafından yapılan konuşmada 2 Aralık tarihiyle birlikte ODTÜ bileşenlerinin demokrasi mücadelesinin sembolü olduğuna dikkat çekildi ve ODTÜ bileşenlerinin birlikteliğinin önemine vurgu yapıldı.

Eğitim-Sen adına konuşan Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Birten Çelik, "Bugün de ODTÜ'ye saldırılar devam ediyor. Onur yürüyüşüne yapılan saldırı ve ODTÜ'ye yapılmaya çalışılan KYK yurdu sürecindeki saldırılar ODTÜ öğrencileri, mezunları ve çalışanlarının birlikteliğiyle aşıldı" dedi.

Önceki dönem ODTÜ Rektörü Ahmet Acar, "ODTÜ'de her zaman farklı fikirler bir arada bulundu. Bu yüzden bir taraftan örnek alınırken bir taraftan hedefe konulduk. Bu sebeplerden dolayı demokrasiyi, insan haklarını koruyan kişiler ve kurumlar bedeller ödedi. İktidarlar gelip geçiyor. ODTÜ bir şekilde bütünlüğünü koruyor. Bundan sonra da ODTÜ'nün bu özelliğini koruyacak olan değerlerimize sahip çıkıp, sorumluluk almaktır" diye konuştu. 

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı ve o dönemin öğrencisi Emin Koramaz, etkinlikte sadece Birlik başkanı sıfatıyla değil, gençliğinin hemen başında hayatının en önemli deneyimlerini ODTÜ’de yaşamış biri olarak bulunduğunu söylereke başladığı konuşmasında 2 Aralık 1977'deki saldırının ODTÜ’de gelişen antiemperyalist ve antifaşist gençlik hareketini bastırmak isteyen Milliyetçi Cephe Hükümeti’nin, Rektör olarak atanan Hasan Tan’ın ODTÜ’yü faşistleştirme çabasının eseri olduğunu vurguladı.

Korkmaz konuşmasına şöyle sürdürdü: "ODTÜ’nün devrimci geleneği Hasan Tan’ın Rektörlüğüne ve ODTÜ’yü faşistleştirme girişimine karşı tek vücut olarak direndi. Öğrencilerinden akademisyenlerine, işçisinden memuruna kadar herkes bu direnişin parçası oldu. Bu direniş sadece okulla da sınırlı kalmadı Ankara’daki tüm demokratik kitle örgütleri, TMMOB birimleri her daim bu direniş parçasıydı. Eğitim hakkımızı, öğrenim özgürlüğümüzü ve can güvenliğimizi hep birlikte savunduk.

2 Aralık saldırısı ODTÜ’deki direnişi kıramayan faşistlerin son ve en kanlı saldırısıydı. Hepimizin üzerine patlayıcılar ve kurşunlarla saldırdılar. Pek çok arkadaşımızın yaralanmış olmasına ve ortaya çıkan kaosa rağmen o gün de saldırıyı püskürttük ve kol kola girerek birbirimize destek olduk.

Aradan geçen 42 yılda ülkede çok şey değişti ama siyasal iktidarların üniversiteleri baskı ve şiddetle kontrol altına alma çabası hiç değişmedi. Değişmeyen bir şey de üniversite öğrencilerinin okullarına sahip çıkma iradesi oldu.

MC Hükümeti’nin Hasan Tan eliyle, ODTÜ’ye yerleştirilen faşistler eliyle yapmaya çalıştığının bir benzerini yakın zamanda yaşadık. Sarayın atadığı rektörle ve Kredi Yurtlar Kurumu Yurdu’yla ODTÜ’yü kontrol altına almaya çalışıyorlar. Ne mutlu ki, ODTÜ öğrencisiyle, akademisyeniyle, çalışanıyla mezunuyla buna karşı çıkmayı bildi.

Bizler aradan ne kadar zaman geçerse geçsin üniversitemize, bu üniversitede yarattığımız değerlere, burada yarattığımız geleneğe ve elbette yitirdiğimiz arkadaşlarımıza sahip çıkacağız."

Öğretim Elemanları Derneği’nden Yakup Kepenek dönemin ÖED üyesi olarak o dönemi deneyimleyenlerden biri olarak konuştu. Dönemin tanıklarından Murat Çavuşoğlu ve 1977 'de rektör vekili olarak atanan Nuri Saryalı'nın kızı Nilgün Saryalı da tanıklıkları üzerinden söz aldı. Anma öğrencilerin konuşmalarıyla son buldu.