ŞAİBELİ ENFLASYON RAKAMLARINA GÖRE ZAM DEĞİL, İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET İSTİYORUZ!

ŞAİBELİ ENFLASYON RAKAMLARINA GÖRE ZAM DEĞİL, İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET İSTİYORUZ!

TÜİK tarafından açıklanan ilk altı aylık enflasyon verileri sonrasında kamu emekçilerinin alacağı maaş zamları belli oldu. Buna göre 2019 yılının ikinci yarısında kamu emekçileri % 1.01 enflasyon farkı ve % 5 artış olmak üzere % 6.01 oranında maaş zammı alacaklar.

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları hayatın gerçekleri ile örtüşmemektedir. Geçtiğimiz 6 ay içerisinde başta gıda maddeleri olmak üzere halkın gündelik hayatında yoğun olarak tükettiği tüm mal ve hizmetlerde büyük fiyat artışları yaşanmıştır. Halkın gündelik yaşamını neredeyse sürdürülemez hale getiren bu artışlar ne yazık ki TÜİK’in masa başı işlemleri ve enflasyon sepeti değişiklikleri nedeniyle görünmez hale getirilmiştir.

Yandaş konfederasyonla imzalanan enflasyona endeksli toplu sözleşmeler, şaibeli enflasyon rakamlarıyla birleşince kamu emekçilerinin her geçen gün daha da yoksullaşmasına neden olmaktadır. Bizler şaibeli enflasyon rakamlarına göre zam değil, insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz!

Kamu emekçilerinin emeklerinin değersizleşmesine, reel gelirlerinin düşmesine ve giderek yoksullaşmasına neden olan bu düzenden en çok etkilenenlerin başında kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları gelmektedir. Kamuda çeşitli statülerde çalışan ve farklı ücretler alan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ekonomik ve sosyal koşulları, üstlendikleri sorumluluklara ve almış oldukları eğitime uymayan bir düzeye geriletilmiştir. BU gerilemeyle paralel olarak kamuda çalışan meslektaşlarımızın maaşları ile diğer meslek gruplarının maaşları arasında fark da giderek büyümektedir.

AKP’nin iktidardaki ilk yılı olan 2003’te kamuda çalışan en yüksek kademedeki Mühendisler (1/4) 833 TL, Hakim-Savcılar 1.113 TL maaş alırken, 2019 yılı itibariyle en yüksek kademedeki Mühendis maaşı 6.274 TL, Hakim-Savcı maaşı ise 14.957 TL olmuştur. Giderek büyüyen bu uçurum, meslek emeğimizin giderek değersizleştiğini gösterdiği gibi, toplumsal eşitsizliği de derinleştirmektedir.

Bir ülkenin kalkınmışlık düzeyinin ölçüsü, bir kamu hizmeti olan mühendislik hizmet alanlarındaki gelişmişlik düzeyi ve bu meslek mensuplarından o ülkenin hak ettiği hizmetleri alması ile doğru orantılı olduğu aşikardır. Mühendislik hizmetlerinin nitelikli biçimde sağlanabilmesi içinse meslektaşlarımızın insanca yaşayabilecekleri bir ücret düzeyine ve özlük haklarına sahip olması gerekmektedir.  

Kamuda çalışan mühendis, mimar, şehir plancıları ve kamu emekçilerinin hak ettikleri özlük hakları verilmeli ve ücret dengesizliği derhal ortadan kaldırılmalıdır. Yüzdelik maaş zamları yerine, tüm kamu çalışanları için insanca yaşanabilecek bir ücret düzenine geçilmelidir.

Emin KORAMAZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı