ŞPO: OTOPARK YÖNETMELİĞİ KENTSEL ALANLARDA YENİ ULAŞIM SORUNLARI YARATACAKTIR!

07.03.2018

TMMOB Şehir Plancıları Odası,  22.02.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan "Otopark Yönetmeliği" ne ilişkin 6 Mart 2018 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR

01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan "Otopark Yönetmeliği" 22.02.2018 tarih ve 30340 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmeliğin kentlerde yaşanan otopark sorununa, birkaç temel madde ve değişiklikle çözüm getirdiği yetkili ağızlar tarafından savunulmuştur.

Meskenlerde eski hali ile üç konut için en az bir olan otopark yapım zorunluluğunun her konut için bir otopark olarak değiştirilmesi ve ana caddelerin, meydanların, yeşil sahaların ve parkların, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazların bahçelerinin altında bölgesel ve genel otoparkların yapılabilmesi, park et - devam et otoparklarının düzenleme esasları, yeni Yönetmeliğin dikkat çeken konuları olarak ön plana çıkmaktadır.

Gelecekteki yapılaşmalarda oluşacak otopark ihtiyacını güncel verilere uygun şekilde karşılamak ve yerleşik dokuda bulunan eksiklikleri gidermek amacıyla yenilendiği iddia edilen Otopark Yönetmeliği incelendiğinde, amaca uygun düzenlemelerin çelişkiler içerdiği ve yeni önemli kentsel sorunlar yaratabileceği görülmektedir.

Öncelikle, Yönetmeliğin genel esaslarını tanımlayan 4. maddede "5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir belediyelerince ulaşım ana planlarının yapılması veya yaptırılması ve uygulanması esastır." denilerek, yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin önemli ve kentlerdeki ulaşım sorunlarına çözüm bulmak açısından doğru bir yaklaşım ifade edilmektedir.  Buna rağmen aynı maddenin kimi fıkralarında; varsa ulaşım ana planına uygunluğun aranması, yoksa ilgili idarelerin uygun görüşü ve trafik veya ulaşım komisyonlarının, büyükşehirlerde UKOME kararları doğrultusunda hareket edileceğinin vurgulanması ulaşım sorunlarının ayrılmaz parçası olan otopark uygulamalarının ulaşım planlarından kopartılmasına imkân tanımakta ve çelişkili bir durum ortaya çıkarmaktadır. Bu yaklaşımla özellikle ulaşım konusunun ciddi sorunlar yarattığı büyük kentlerde, bütünlükçü yaklaşımla hazırlanmış olan nazım imar planlarıyla bütünleşik ulaşım ana planlarına göre yapılması gereken uygulamaları zayıflatmakta, parsel bazında noktasal, genel otopark kararları verilmesine, kentlerin genelini dikkate alan üst ölçekli kararlardan uzaklaşmaya yönlendirmektedir.

Diğer önemli düzenlemede ise, Yönetmeliğin 6.maddesinin dördüncü fıkrasında kısaca; "Ana arter yollarda cadde altı, imar mevzuatının izin verdiği meydan, yeşil saha ve parklar ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun görülen, taşınmazların bahçelerinde; bölge ve genel otopark yapılabilir. Bu tür otoparkların yapımı için kurumlar arası mutabakat ve konuyla ilgili UKOME ya da trafik/ulaşım komisyonu kararı alınması gerekir." denilmektedir. Düzenleme ile yine özellikle büyük kentler için kentin genelini ulaşım yönünden planlayan, yönetmeliğin diğer maddeleriyle çelişecek şekilde, ulaşım ana planlarının bütünlükçü yaklaşımından uzaklaşma riski vardır. Bu madde sağlıklı bir şekilde kullanılmadığı takdirde kimi zaman kent merkezlerine özel araçla ulaşımı teşvik edebileceğinden ötürü yeni ulaşım sorunları yaratma potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca merkezi bölgelerdeki yeşil alanların ve meydanların zarar görmesine, kamusal alanların tahrip edilmesine neden olabilecektir.

Oysa 7. Maddede park et - devam et otoparklarını düzenleme esasları belirtilirken; "Araçların şehir merkezine yönlendirilmemesi amacıyla, şehrin merkezi alanları dışında çeperlerinde yer alan ana toplu taşıma istasyonu, durak ya da aktarma noktalarına idaresince belirlenecek yürüme mesafesi içerisinde park et-devam et otopark alanları tesis edilir. Büyükşehir belediyelerince yapılması zorunlu olan ulaşım ana planlarında park et-devam et otopark alanları gerekli detayları ile birlikte belirtilir. İmar planları hazırlanırken ulaşım planları dikkate alınır." İfadesi yer almış ve özel araçlarla kent merkezine ulaşımın teşvik edilmemesi hedeflenmiştir.

Diğer taraftan, kamuoyunda en çok öne çıkan meskenlerde her daire başına bir otopark alanı ayrılması yönündeki değişiklik maddesi de özellikle yeni gelişme konut bölgelerinde uygulanabilecekken, kentin oluşmuş dokularında gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır. Yeni düzenlenen Tip İmar Yönetmeliğinin getirdiği kısıtlar ve bu yönetmeliğin otopark sayılarındaki düzenlemeler nedeniyle mevcut yapı dokusunun yenilenemeyeceği öngörüsü, ülkemizdeki kentlerdeki mevcut yapıların ön çekme mesafelerinin genellikle 7 metrenin altında olması ve arka bahçe mesafelerinin de yetersizliği düşünülürse bu Yönetmelikle önerilen mevcut yapılardaki otopark yapımı teşvikleri de gerçekleşemeyecektir. Bu bakımından her daireye bir otopark önerisinin kısa ve orta vadede özellikle mevcut dokularda otopark sayısını artırmayacağı görülmektedir. Kaldı ki, kentlerimizde mevcut dokuların daha çok kent merkezi ve çeperlerinde yoğunlaştığı düşünülürse, yine kent içi ulaşımda özel araç kullanımını önceleyen ve teşvik eden bir uygulama olacaktır.

Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük kentlerimizde uzun yıllardır, yerel yönetimlerin özellikle kent merkezlerindeki yeşil alanlarda yapılaşma içeren uygulamaları ve tescilli kadim ağaçların olduğu tarihi parkların altına otopark yapma girişimleri hatırlandığında, bu Yönetmeliğin, kentlerimizde ne gibi tahribatlara sebep olacağını düşünmek bile istemiyoruz.

Nihayetinde böyle Yönetmelikler ile çeşitli standartların yakalanmaya çalışılması olumlu bir çaba olarak görülmekle birlikte aslolan bütüncül bir planlama anlayışıyla, teknik ve bilimsel gereklilikler yerine getirilerek kentin farklı parçalarına uygun akılcı çözümler getirilmesi olmalıdır. Bu çözümler gerçekleştirilirken de gelişmiş ülkelerde de kabul gördüğü üzere ulaşım sorunun aşılması amacıyla özel araç sahipliliğini teşvik edecek uygulamalar değil, toplu ulaşımı ve alternatif ulaşım çözümlerini önceleyen uygulamalar ön plana çıkarılmalıdır. Bu çerçevede en temelinde ülkemizde önemli kamusal yatırım kalemlerinden birisi olan ulaşım konusunun doğru yönlendirilmesi ve kaynakların rasyonel kullanımı adına ulaşım planlamasına yönelik mevzuat çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Tüm bu nedenlerle, 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan Otopark Yönetmeliğinin, yukarıda saydığımız gerekçelerle kentsel alanlarda sorun yaratacağını düşündüğümüz  hükümlerini düzeltmek amacıyla, yargı yoluna gideceğimizi kamuoyuna saygılarımızla sunarız.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası