TMMOB KOCAELİ İKK: HALKIN TALEBİNİ VE SAĞLIĞINI HİÇE SAYARAK, ÇEVRESEL ETKİLERİLERİ GÖZ ARDI EDEREK ÇED OLUMLU RAPORU ÇIKARILAN HADDEHANE PROJESİ DURDURULMALIDIR!

22.05.2023

TMMOB Kocaeli İKK, Kartepe Uzunbey Mahallesi’nde yapılmak istenen haddeleme ve çelikhane tesisine ilişkin hazırlanan ÇED raporunun bilim dışı olduğuna ilişkin 22 Mayıs 2023 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

HALKIN TALEBİNİ VE SAĞLIĞINI HİÇE SAYARAK, ÇEVRESEL ETKİLERİLERİ GÖZ ARDI EDEREK ÇED OLUMLU RAPORU ÇIKARILAN HADDEHANE PROJESİ DURDURULMALIDIR!

Halkın itirazlarına rağmen, 12.05.2023 tarihinde ÇED OLUMLU Raporu verilen YILDIZ DEMİR ÇELİK SANAYİ AŞ tarafından yapılması planlanan ÇELİKHANE VE HADDEHANE Projesi DURDURULMALI’dır.

Yıldızlar Yatırım Holding tarafından Kartepe Uzunbey Mahallesi’nde yapılmak istenen haddeleme ve çelikhane tesisine ilişkin hazırlanan ÇED raporu göstermektedir ki kente dair pek çok veri raporda yer almamıştı. Halk sağlığından lojistiğe, çevre etkilerinden depreme pek çok başlık eksik bırakılmış ya da üstü kapalı cümleler ile geçiştirilmişti.

2023 Şubat ayında düzenlenen ÇED Halkın Katılımı Toplantısı, halkın tepkisi ve itirazları üzerine yapılamayarak ertelenmişti. Ancak YILDIZ DEMİR ÇELİK SANAYİ AŞ tarafından yapılması planlanan ÇELİKHANE VE HADDEHANE Projesi (Sıvı Çelik Üretimi 4.000.000 ton/yıl, Sıcak Haddeleme Kapasitesi 3.500.000 ton/yıl) ile ilgili olarak hazırlanan ÇED RAPORU için, İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından son şekli verilmiştir. Son şekli verilen ÇED Raporu, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca onaylanmış ve ÇED OLUMLU raporu verilmiştir.

ÇED Yönetmeliği kapsamında ve katılımcı çevre ilkeleri esas alınarak düzenlenmesi gereken Halkın katılımı toplantısı maalesef olması gerektiği gibi düzenlenmemiştir. Gerçek anlamda toplantı yapılamamıştır. Halkın bilgilendirme hakkını kullanmak istemediği şeklinde tutulan tutanak hatalıdır. Toplantının amacı sadece bilgilendirme değildir. Aynı zamanda projeye dair halkın görüş ve itirazlarının da alınmasını içermektedir. Oysa toplantı yöneticileri halkın görüşlerini almamışlardır. Tutanak ekinde imza listesi incelendiğinde durum şekilde görülebilmektedir. Ayrıca yerel basın haberleri incelendiğinde de toplantıya katılan ilgililerin projeyi istemediklerini beyan ettikleri açıktır. Toplantı yöneticileri tarafından tutanağın gerçek duruma aykırı şekilde tutulması idari bir kusurudur.

İktidar; Kendi Temsilcileri ve Halkı Değil, Sermayeyi Önemsemiştir.

16 Şubat 2022 tarihinde dönemin Kocaeli Milletvekili Fikri IŞIK, yaptığı basın açıklamasında; tesisin yılda yaklaşık 5 milyon ton olmak üzere, tamamına yakını İTHAL HURDA DEMİR eriteceğini, yıllık yaklaşık 2.5 milyon Mw/h elektrik tüketeceğini, günde yaklaşık 2 bin kamyonun giriş - çıkış yapacağı bir tesisin oluşturacağı ilave emisyon ve trafik yükünün hayatı daha da zorlaştıracağını, hurdaların limanlardan taşınmasının trafikte mal ve can güvenliği sorununu da meydana getireceğini, yeşil üretim ve karbon ayak izinin azaltılması konusunda bu girişimin hükümet politikalarıyla açık bir çelişki oluşturacağını, Çevre etkisi yüksek ve enerji tüketimi yoğun bu tip yatırımların “yatırımda öncelikli bölgelerde” ve özellikle meskun mahallerin çok uzağında kurulması gerektiğini belirterek, Bakanlıkların konuya müdahil olup bu girişime izin vermeyeceklerine inandığını ifade etmişti.

1 Nisan 2022 tarihinde konuyla ilgili Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir BÜYÜKAKIN, gazetecilerle yaptığı toplantıda; gerek çevresel faktörlerle ilgili gerek lojistik, gerekse de ulaşımla ilgili çekincelerinin olduğunu, bu sebeple Büyükşehir Belediyesi olarak söz konusu kurulması planlanan fabrikayla ilgili olumsuz görüş beyan ettiklerini,  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Büyükşehir Belediyesinin olumsuz görüşüne rağmen olumlu olarak projeyi görebileceğini, o günkü şartlarda olumsuz görüşlerini yazılı bir şekilde bildirdiklerini ifade etmişti.

Kocaeli iline dair Çevre düzeni imar planları, Nazım imar planları ve Uygulama imar planları yapılırken “bölgesel ve kentsel gereksinimler” göz önüne alınarak yapılmakta ve bu çerçevede yasal prosedür işletilerek kesinleşmektedir. Bu anlamda bölgesel, kentsel ihtiyaçlar ve gelişme temelinde yapılmış planlar yok sayılarak bölgenin “ENDÜSTRİYEL TESİS ALANI” haline getirilmesi kentleşme, kamu yararı ve planlama ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Bu nedenle kabul edilemez.

Kocaeli çevre düzeni 1/50000 ölçekli planda söz konusu parsellerin bir kısmı Kentsel Gelişme Alanı, bir kısmı da kentsel yerleşim alanı olarak belirlenmiştir. Daha önce Endüstri Bölgesi ilan edilmesi için talep edilen bu alanın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan ve yürürlükte olan 1/25000 ölçekli nazım imar planlarında Küçük Sanayi Alanı, Park ve Yeşil Alan, Mevcut Konut Alanı ve Su Yüzeyi; 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında Küçük Sanayi Alanı, Sağlık Alanı,  Ticaret Alanı (T2), Kültürel Tesis Alanı, Su Yüzeyi, Tır, Kamyon ve Makine Garaj Alanı, 35 m ve 20 m genişliğinde imar yolu, Kamu Hizmet Alanı, İbadet Alanı, Park ve Yeşil Alan ile Genel Otopark kullanımlarında kaldığı tespit edilmiştir.

Küçük Sanayi Alanı’na, ENDÜSTRİYEL TESİS Kurmak Mevzuatı Yok Saymaktır!

İlimizde; 1950 yılı sonrası kurulan tekil sanayi tesisleri, 2006 yılında plan kararı getirilmesine rağmen kaldırılamamıştır. Bahse konu bölge Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2006 yılında başlatılan bütüncül çevre düzeni planı çalışmaları doğrultusunda yapılan nazım imar planlarında bölgenin gelişme eğilimleri nedeni ile Küçük Sanayi Alanı olarak belirlenmiş, gelişme alanı olması sebebi ile alt ölçekli planlama çalışmaları daha sonraki yıllarda yapılarak onaylanmış, günümüze kadar Küçük Sanayi Alanı fonksiyonu değişmeden gelmiştir.

Küçük Sanayi Alanı olarak belirlenmiş alanlar nazım imar planı plan notları doğrultusunda “KÜÇÜK ÖLÇEKTE BENZER NİTELİK TAŞIYAN İMALATLAR (MARANGOZ, DEMİRCİ, OTO TAMİRCİSİ VB.) ZARARLI YAN ETKİLERİ OLMAYAN FAALİYETLER İLE EL SANATLARI BİÇİMİNDE İMALAT YAPAN İŞLETMELERİN YER ALDIĞI ALANLARDIR.” olarak tanımlanmakta olup, talep edilen ENDÜSTRİYEL TESİS’in bu alanda yapılması mümkün değildir.

Günümüzde tekil sanayi değil, organize sanayi bölgeleri içerisinde yatırımların yapılması gerekmektedir, Bu doğrultuda; planda sanayi alanı olarak ayrılmamış bir alana yalnızca mülkiyet o kişiye ait diye tekil sanayi tesisi kurmasına izin vermek veya yalnızca bir firma o arsanın sahibi diye planların değiştirilmeye çalışılması, halktan yana olmayan, kamu çıkarları yok sayarak  bütüncül plan kararlarının da ihlal edilmesi demektir.

Lojistik Yükü ve Trafik Çileden Çıkaracak!

Tesis kapasitenin getireceği ham madde-mamul madde sevkiyatı, personel ve sair lojistik hizmetleri bakımından bölgeye getireceği trafik yükü başlı başına büyük bir sorun olacaktır. Bu yük mevcut taşımacılık ve lojistik mantığıyla karşılanamaz ve sürdürülemez durumdadır. Aynı şekilde mevcut yol durumu da bu yükü kaldıracak kapasitede değildir.

Tesisin, büyük bir kısmı yurtdışından ithal edilecek hurda demir olarak belirlendiği görülen hammaddenin tesise ulaştırılmasından, atıkların bertaraf edilmesine varıncaya kadar gerçekleşecek tüm süreçlerdeki transferlerin hangi yollardan nasıl yapılacağı bilinmemektedir. İlimizdeki mevcut limanlar içerisinde hurda demir boşaltımı yapılabilecek liman sayısı sınırlıdır. Liman bölgesinde depolanan ve işletmeye sevk edilecek hurdalardan demir ve pas tozlarının denize ve nakli süresince çevreye karışması kaçınılmazdır. Diğer tesislerden de bilindiği üzere  yüksek enerji ihtiyacı olan bu tür tesisler için hurdanın ergitilmesi için deniz yolu ile kömür de getirilmektedir. Bu koşulda demir tozu yanında kömür tozları da denize ve taşıma yolu boyunca çevreye yayılacaktır.

Tesiste geri dönüştürülemeyen cüruf ve tufal denilen (işlem gördükten sonra açık alanda depolanması planlanan) atıklarla, filtrelerde biriken ve devamlı temizlenmesi gereken tozların bertarafı da ayrı bir nakliye yükü ve çevresel sorunlar yaratacaktır.

Diğer yandan işletmenin kurulumu ile oluşacak istihdam, bölgesel kalkınma göz önünde bulunmadan yapıldığında iç göç ve nüfus hareketlerini teşvik edecektir. Bu iç göç ve nüfus hareketleri sonuçta düzensiz kentleşmeleri, bu kentleşmelerde çözümü zor altyapı sorunları, çevresel sorunları ve kültürel sorunları beraberinde getirecektir. Ayrıca bu iç nüfus hareketleri sonucunda yeni istihdam sorunları gündeme getirecektir. Okul gibi kamu altyapılarının kullanımında sorunlar yaşanacaktır.

Bölgenin Geçim Kaynağı “Tarım ve Hayvancılık” Yok Olacaktır!

ÇED Raporunun 1.Bölümünde yer alan, Projenin Tanım ve Özellikleri ana başlığı altında yer alan, Projenin yeri ve koordinatları alt başlığında kısımda "bahsi geçen mahallelerde ağırlıklı olarak tarımsal faaliyetlerin yapılması ve bölge halkının çoğunluğunun geçim kaynağının tarımsal faaliyetler olması nedeniyle faaliyetin oluşturacağı emisyon, gürültü vb. çevresel zarar yaratan faktörlerin bölgeye olumsuz etkisinin olacağı” tespit edilmiş ve vurgulanmıştır.

Özellikle ilçede bulunan köylerde ORGANİK tarım faaliyetlerinin yürütüldüğü bilinmektedir. Bölgede çiftçi kayıt sisteminin etkin şekilde kullanıldığı yaklaşık 500 kayıtlı çiftçi bulunduğu, ilçe genelinde yaklaşık 15 adet Tarımsal Kalkınma Kooperatifi bulunduğu, 2 Tarım Kredi Kooperatifi bulunduğu, çiftçilerin de bu kuruluşların ve Kocaeli Ziraat Odasının desteği ile tarımsal faaliyetlerini yürüttükleri bilinen bir gerçektir.

Projenin yapılması planlanan bölgede ve ÇED raporunda, inşaa aşamasında 5,5 KM, işletme aşamasında yaklaşık 3 KM etki alanı olacağı belirtilmektedir. Özellikle meyvecilik, büyükbaş, küçükbaş, kanatlı hayvan (tavuk), arıcılık ve az miktarda tarla ziraatı ve süs bitkileri üretiminin göreceği zarar ile tüm Kocaeli halkının zarar göreceği açıktır.

Deprem, Endüstriyel Tesisler İçin de Bir Gerçek!

06/02/2023 tarihinde Deprem gerçeği ile bir kez daha acı şekilde yüzleştik. Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık merkezli yaşanan iki deprem felaketi ile binlerce insanımızı kaybettik. Bilim insanları sürekli olarak uyarılarda bulunmaktadır. Beklenen İstanbul depremine dikkat çekerek “…İstanbul ve YAKIN ÇEVRESİNDEKİ çoğu sanayi kuruluşları ve organize sanayi bölgeleri Marmara Bölgesinin dışına çıkartılması gerektiği, bunun için Anadolu’da uygun ortamlar hazırlanması gerektiği” ifadeleri ile İlimizin de içinde bulunduğu Marmara Bölgesinin sanayiye doyduğunu anlatılmaktadır. Sanayi Tesislerinin, Marmara bölgesi dışındaki deprem güvenli bölgelere yönlendirileceği teşvik mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Sürdürülebilir Kalkınma Ancak Kamucu Politikalarla Mümkündür!

Sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkesine tamamen zıt bu denli büyük sağlık, yaşam ve çevre kirliliği tehdidi içeren Projenin, halk sağlığından mı yoksa sermayeden yana mı olduğu sorgulanmalıdır.

Bilim ve Tekniği referans alan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu olarak mesleki bilgi ve birikimimizi kamu çıkarları doğrultusunda halkımızın hizmetine sunmak için her türlü çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda kararlıyız!

Ulu Önder Atatürk`ün gençlere armağan ettiği, kurtuluş meşalesinin yakılışının 104. yıl dönümünde emperyalizme karşı, tam bağımsız Türkiye yolunda verilen mücadelenin izindeyiz.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyor, Yetkilileri halk sağlığını ve çevreyi tehdit eden bu tesisin yapımını durdurmaları için bir kez daha uyarıyoruz!

 

Mehmet Ali ELMA
TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri