ZMO: KALKER OCAĞI VE KIRMA ELEME TESİSİNE KARŞI DOĞASI, TARIM ARAZİLERİ, MERASI, YAŞAM HAKKI İÇİN DİRENEN ANKARA BEYPAZARI DOĞANYURT KÖYLÜLERİNİN YANINDAYIZ

27.04.2021

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 27 Nisan 2021 tarihinde "Doğanyurt köylülerinin ve İkizdere köylülerinin haklı mücadelelerinin yanındayız" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

KALKER OCAĞI VE KIRMA ELEME TESİSİNE KARŞI

DOĞASI, TARIM ARAZİLERİ, MERASI, YAŞAM HAKKI İÇİN DİRENEN

ANKARA BEYPAZARI DOĞANYURT KÖYLÜLERİNİN YANINDAYIZ

Ankara İli, Beypazarı İlçesi, Doğanyurt Mahallesi yakınlarında kurulması planlanan 3373704 Nolu Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi için 2019 yılında Ankara Valiliği’ne sunulan ÇED Proje Tanıtım Dosyası hakkında, 17.04.2020 günü “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir. Tesisin kurulması için kamu yönetimince mevzuatı zorlayarak izinlendirme süreci devam ederken, Doğanyurt köylüleri yasal ve toplumsal mücadelesine devam etmektedir.

Batı Karadeniz’in İç Anadolu’ya geçiş bölgesinde yer alan, farklı iklim ve bitki coğrafyalarının buluşması sonucu endemik bitkiler ve yaban hayatı açısından zenginliği nedeniyle “doğal sit” karakterine sahip olan, hiçbir arıtmaya tabi olmadan tarım alanları ve kültür hayvanları kadar yaban hayatının da su ihtiyacını karşılayan bol miktarda doğal su kaynaklarını içeren, “korunması gereken tabiat varlığı” kapsamında değerlendirilmesi gereken milyonlarca yıllık bilgileri günümüze taşıyan ağaç fosilleri içeren, özel mülkiyete haiz araziler ile birlikte 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre orman statüsü ve 4342 sayılı Mera Kanunu’na göre mera statüsü kapsamındaki arazilere sahip, başlıca geçim kaynağı tarım olan Doğanyurt Mahallesi; Ankara’ya 115 km, Beypazarı’na 18 km mesafededir. Büyükşehir Belediyesi Yasası ile bir gecede mahalle yapılsa da gerek ekonomik yapısı ve üretim biçimi gerekse sosyolojik açıdan burası gerçekte köy statüsündedir.

Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Proje Tanıtım Dosyası’na göre; yörede 12,5 hektarlık ocak alanı, ocak alanını da içeren 16,57 hektarlık proje alanı, toplam 94,15 hektarlık ruhsat alanı belirlenmiştir. 94,15 hektar olan ruhsat alanının 87,15 hektarı mera alanı, geriye kalan 7 hektarlık alan ise tarla, ağaçlı tarla ve devlet ormanıdır. Proje tanıtım dosyasına ve Tarım Orman Bakanlığı’nın meşcere ve orman kadastro haritalarına göre ruhsat alanı bozuk orman, orman ve tarla görünmekte olup alanın ruhsat başvurusu mera vasıf değişikliği yoluna gidilmeden orman alanları üzerinden yapılmıştır. Ancak, Tapu Kadastro kayıtlarında alanın önemli bir kısmı mera, bir kısmı tarla, bir kısmı ağaçlı tarla ve bir kısmı çam devlet ormanı olarak işaretlenmiştir. Taş ocağı bölgesinin çok büyük kısmı mera vasfında olmasına karşın, mera vasıf değişikliği yapılmadan alan orman vasfı gibi gösterilip işletme ruhsatı alınmış ve süreç usulsüz bir şekilde yürütülmüştür. Proje Tanıtım Dosyası’nda 10.04.2020 yılında yapılan revizyon sonrası 94,15 hektar ruhsat alanı içinde kalan 16,57 hektarlık proje alanı, özel mülkiyete konu tarla nitelikli alanların proje alanından çıkarılmasıyla 15.93 hektara indirilmiştir. Mevcut haliyle proje alanının 15.22 hektarı 125 ada 1 no`lu mera parseli, 0.71 hektarı ise tescil harici alanda kalmaktadır. Bu durum ruhsat alanının neredeyse tümünde mera vasıf değişikliğini bugünlerde gündeme getirmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca mera vasıf değişikliğine izin verilmemesi talebimizdir.

Ruhsat alanı; Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nce 2017 yılında onaylanan 2038 yılı hedefli 1/100.000 Ölçekli Ankara Çevre Düzeni Planı’nda yaklaşık olarak “Tarım Alanı” kullanım alanına isabet etmektedir.

Orman köyü statüsünde olup tarımla geçinen Doğanyurt Mahallesi; 180 hektar kuru tarım alanı, 50 hektar sulu tarım alanı, 600 hektar mera alanına sahiptir. Tarım alanları ruhsat alanın yakın çevresinde kalıp, ruhsat alanının hemen bitişiğinde vatandaş mülkiyetinde 2.7 hektar tapulu tarım alanları bulunmaktadır. Mahallede ağırlıkla buğday, arpa, fasulye, fiğ, korunga gibi tarla ürünleri yetiştirilmektedir. Üreticiler yerli tohumları tercih etmekte olup buğday tarımının büyük çoğunluğunda Kundura ve Gerek Buğdayı gibi yerli tohumlar kullanılmaktadır. Yöre, Beypazarı’na özgü Ovaca ve Ankara Armudu’nun en iyi yetiştiği yerlerden biridir. Bölgede ceviz, badem, elma, kiraz gibi meyve bahçeleri bulunmakta, ayrıca kuşburnu, alıç, erik gibi yabani meyvelerin toplayıcılığı da söz konusudur.

Doğanyurt Mahallesinin ana geçim kaynağı hayvancılıktır. Orman içi meralar ve diğer alanlarda küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılmakta olup, yöre Ankara Tiftik Keçisi’nin gerek arazi gerekse doğal ortam olarak en kaliteli yetiştirildiği yerlerdendir. Bölgede rakım 600 metreden başlayıp mahallenin üst bölgelerinde 1850 metreye kadar çıkmakta olup, yükseklik farklılıkları ve bitki çeşitliliği ile desteklenen arıcılık mahallenin önemli geçim kaynaklarından bir diğeridir.

Tarım alanlarının çok yakınında, meraların içinde, orman alanlarının bitişiğinde, başta Çatın deresi olmak üzere doğal su kaynaklarının doğrudan etki alanında, yerleşim alanına ortalama 500 m mesafede, 15’e yakın köy/mahalle ulaşım yolunu etkileyecek ruhsat alanına izin verilmesi halinde, dinamitli patlamalar ile kalker ocağından yılda 800.000 ton malzemenin çıkarılarak ve kırma eleme tesisinde 390.000 ton malzemenin işlenerek başka yerlere nakledilmesi planlanmaktadır. Ülkemizde ÇED süreçlerindeki gerçekleşmeyen taahhütler dikkate alındığında, projeye izin verilmesi halinde yaşanacak sarsıntı, toz emisyonu, gürültü, kirlilik gibi olumsuz etkilerin doğal çevre yanında tarımı yok edeceği bir gerçekliktir. Mevcut talebe izin verilmesi halinde, bölgedeki insanlar üzerinde sağlık ve sosyolojik boyutlu etkiler yanında, çevre boyutunda yaşamı var eden toprak, su, hava ve biyolojik çeşitlilik geri dönüşü mümkün olmayan bir şekilde tehlike altına girecektir.

Doğanyurtlular Derneği başta olmak üzere, bazı doğa dernekleri ve meslek odaları konuyu yargıya taşımış, Doğanyurt mahallesi ve civar mahalleler sakinleri doğayı ve tarım alanlarını korumak için kamuoyuna mal ettikleri bir toplumsal mücadele yürütmektedir.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası; Doğanyurt köylülerinin haklı mücadelelerinin yanındadır. ODA’mız, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması ve “ÇED gerekli değildir” kararının iptali talebi ile yürütülen yargı sürecine müdahil olacak, tahsis amacı değişikliğine yönelik mera vasıf değişikliği sürecini titizlikle takip edecek, mutlaka korunması gereken bu bölgenin yok olmasına yol açacak yanlış işlemden geri dönülmesi için kamuoyunu doğru bilgilendirme sürecinde üzerine düşeni yapacaktır.

Saygılarımızla.

Baki Remzi SUİÇMEZ
Yönetim Kurulu Başkanı