15. ULUSAL TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ VE TESKON+SODEX FUARI BAŞLADI

26.04.2023

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın düzenlediği 15. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi (TESKON 2023) ve Teskon+Sodex-Fuarı, 26 Nisan 2023 tarihinde İzmir’de MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı. 

Dört gün sürecek olan kongrenin ana teması, “Mekanik Tesisatta Dönüşüm” olarak belirlendi. Kongre ve fuarın açılışı İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Sahne Tozu Tiyatro Topluluğunun “En Uzun 45 Saniye” isimli tiyatro gösterisi ile başladı. Açılış konuşmaları  ise MMO İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı İlkin Boz, Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü Annika Klar, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nermin Köroğlu Isın, Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından yapıldı.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz şunları söyledi: 

"Değerli Konuklar, Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Basın Mensupları,

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İlki 1993 yılında yapılan Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongrelerimizin düzenleme, yürütme kurullarında yıllarca görev almış bir meslektaşınız olarak burada, aranızda bulunmaktan mutluluk duyuyorum.

Geçtiğimiz 30 yıl boyunca hem TESKON çalışmalarında hem de odamızın farklı kurullarında birlikte görev aldığımız değerli meslek büyüğümüz Ali Metin Duruk’u saygıyla anıyorum.

Bu yıl “Mekanik Tesisatta Dönüşüm” temasıyla Ali Metin Duruk’un değerli anısına adadığımız kongremizi 30 yıldır başarıyla sürdüren Makine Mühendisleri Odamıza ve ev sahipliğimizi üstlenen Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubemize teşekkür ediyorum.

Değerli Konuklar,

Tesisat mühendisliği, makina mühendisliğinin temel disiplinlerinden biridir ve tesisat sektörü, cihaz, malzeme, ekipman üretimi ve taahhüt uygulamalarıyla birlikte ciddi bir pazar oluşturmaktadır.

Sektörde ürün tasarımından imalata, satış hizmetlerine, kullanım alanlarına ilişkin projelendirme hizmetlerine, cihaz ve sistemlerin montaj, işletmeye alma, test, kontrol, kabul, işletme ve bakım aşamalarına kadar sürecin her noktasında makina mühendisleri görev yapmaktadır. Dolayısıyla sektörün geliştirilmesi ve korunması bizler için özel bir önem taşımaktadır.

Tesisat kongrelerimizin temel amacı da tesisat mühendisliğinin ülkemizdeki gelişimine katkı sağlamaktır.

Bu yıl ki, kongremizin ana teması “Mekanik Tesisatta Dönüşüm” olarak belirlenmiş.

Hepinizin yakından takip ettiği gibi tüm dünyada enerji verimliliğine, güvenliğe, akıllı kentler ve akıllı binalar yaratmaya verilen önemin artması tüm sektörlerde olduğu gibi tesisat sektörünü ve tesisat mühendisliği uygulamalarını da ciddi bir dönüşüme tabi tutuyor.

Dijitalleşme ve akıllı ürün sistemleri mekanik tesisat uygulamalarının ayrılmaz bir parçası olmuş durumda.

Üretim teknolojilerinin, operasyonel taleplerin, kodların ve tasarımların sürekli değişmesi ve gelişmesi söz konusu.

Diğer doğal sistemler ile eşleştirilmiş bütünleşik yenilenebilir enerji sistemlerinin tesisat alanında kullanımı da arıyor.

Nesnelerin internetinin mekanik tesisat sistemlerindeki uygulamaları ve kullanımı ile, sistemleri gerçek zamanlı izleme, kestirimci bakım, uzaktan tespit gibi olanaklara kavuşmuş durumdayız.

Yapılar karmaşıklaştıkça yüksek performanslı sistemlerin geliştirilmesinde ve mimari üzerinde tesisat mühendisliğinin etkisi ve rolü de giderek artıyor.

Tüm dünyada sistem tasarımcıları, üreticiler, temsilciler ve taahhüt firmaları bu gelişmelere uyum sağlamak için çalışıyorlar.

Ülkemizde de de bu konuda yasal düzenlemeleri de içine alacak şekilde, tasarım ve uygulama kriterleri, uygulanacak sistemler, test ve devreye alma, işletme, ölçme, denetim, bakım, eğitim, belgelendirme vb. tüm alt başlıklarda kapsamlı bir tartışma ve çalışma yürütülmesine, ihtiyaç var.

Kongremizin bu çerçevede, bilimsel, mesleki, sektörel gerekliliklere işaret eden, sorunları çözümleriyle birlikte ortaya koyan; üretken, verimli, paylaşımcı bir atmosferde geçmesini diliyorum.

Değerli Konuklar,

Bundan iki buçuk ay önce 15 milyon kişinin yaşadığı 11 ilimizi etkileyen çok büyük depremler yaşadık. Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde ölüm olduğu söylense de henüz kayıplarımız gerçek boyutlarıyla ortaya çıkmış değil. Kaybettiklerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

Depremin bu denli büyük kayıplara yol açmasının en önemli nedeni, depreme hazırlık ve afet sonrası müdahale konularında yapılması gerekenlerin bugüne kadar yerine getirilmemesidir. Birliğimizin, odalarımızın ve bilim insanlarının yıllardır ısrarla dile getirdiği uyarılara kulak asılmamasının bedelini ne yazık ki canlarımızla ödedik.

TMMOB olarak yıllardır deprem coğrafyasında yaşadığımızı, yapı stokumuzun ve şehirlerimizin depreme hazır olmadığını, kentsel dönüşüm uygulamalarının deprem riskini ortadan kaldırmaya yönelik uygulanmadığını, bütünleşik bir risk ve afet yönetimi hazırlıklarının bulunmadığını dile getiriyoruz.

Bütün bu uyarılarımıza rağmen siyasi iktidar bilimin ve tekniğin işaret ettiği doğrultuda değil sermaye kesimlerinin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi tercih etti.

Mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmeti almadan inşa edilen şehirlerin ve yapıların insanlar için ne büyük bir risk oluşturduğunu çok acı biçimde deneyimledik.

Yıllardır yaptığım tüm konuşmalarda mesleğimizin insan yaşamıyla ve insanların can güvenliğiyle ne kadar yakından ilişkili olduğunu dile getiriyorum.

Meslek alanımızdaki her disiplin insanların ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili olduğu kadar, insanların can güvenliğini sağlamakla ilgilidir.

Bu gerçekliğe rağmen siyasi iktidar çok uzun yıllardır TMMOB ve bağlı odalarını hem yapı denetim süreçlerinden dışlamak hem de mesleki denetim uygulamalarımızı sınırlandırmak için sistemli bir çaba içinde bulunuyor.

Odalarımızın belediyelerle imzaladığı protokoller aracılığıyla uyguladığı bazı denetimler bile inşaat şirketlerini ve iktidarı rahatsız ettiği için TMMOB’nin her türlü denetim yetkisi adeta yasaklanmıştır. Hatırlayacaksınız, 2011 yılında Yapı Denetimi Yasası’na, ardından 2013 yılında İmar Yasasına eklenen maddelerle plan, etüt ve projelere ilişkin vize ve onay yetkimiz elimizden alındı.

Benzer biçimde TMMOB yasasında yapılmak istenen değişiklik ile mesleki denetim yetkimiz de gasp edilmek isteniyor. Biliyorsunuz mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı alanında her türlü hizmete ilişkin mesleki yeterliliklerinin denetimi, meslek içi eğitimleri ve belgelendirilmeleri, sicil kayıtlarının tutulması vb. hususlar meslektaşlarımızın üyesi oldukları meslek odası tarafından yürütülmesi zorunlu iş ve işlemlerdir.

Odalarımız ve üyelerimiz arasındaki ilişkinin temelini ve ayrılmaz bir unsurunu oluşturan tüm bu konulara ilişkin mevzuat düzenlemeler, kuruluş yasamızdan aldığımız yetki ile, birliğimiz ve odalarımız tarafından yapılmaktadır.

Birliğimiz ve odalarımızın mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve toplumun çıkarını korumak için gerçekleştirdiği bu faaliyetler, ne yazık ki sermaye çevrelerini ve onların çıkarlarının temsilcisi olan hükümetleri rahatsız etmektedir.

Neoliberalizmin temel düsturlarından biri olan “kuralsızlaştırma” uygulamalarının bir parçası olarak gelişen bu süreçte, birbiri ardına yapılan mevzuat değişiklikleri ile odalarımız ile üyeleri arasındaki bağ kesilmeye çalışılmakta, odalarımızın asli görevi olan mesleki denetim faaliyetleri ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Mühendislik ve mimarlık etkinliklerinin toplum yararı gözetilerek, bilim ve tekniğin gereklerine, yasal kurallara, mesleki davranış ilkelerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla yürütülen mesleki denetimlerin engellenmesine yönelik girişimlere izin vermeyeceğimizi buradan bir kez daha dile getirmek istiyorum.

Değerli Meslektaşlarım,

Cumhuriyetin yüzüncü yılında cumhuriyet tarihimizin belki de en önemli seçimlerine gideceğiz. 14 Mayıs seçimlerinde bizi hangi adayın yöneteceğini, önümüzdeki 5 yıl boyunca kimin cumhurbaşkanlığı görevini üstleneceğini değil, nasıl bir rejim altında yönetileceğimizi belirleyeceğiz.

Bu anlamıyla seçimlerden çok cumhuriyet ile tek adam rejimi arasında bir referandum bizi bekliyor.

İktidar bloğunun ittifak yapısı ve ittifak ortaklarının açıklamaları çok açık biçimde gösteriyor ki, bu referandumda toplumumuzu kuşatan karanlıkla aydınlık yarınlar arasında bir seçim yapacağız.

Savaşçı, yayılmacı, düşmanlık politikalarıyla barış arasında bir seçim yapacağız.

Gerici, bağnaz, akıl düşmanı anlayışıyla laiklik arasında bir seçim yapacağız.

Kadına yaşam hakkı tanımayan zihniyetle kadınların özgürlüğü arasında bir seçim yapacağız.

Irkçı, faşist, ayrımcı politikalarla kardeşlik arasında bir seçim yapacağız.

TMMOB olarak bizler bugüne kadar hiçbir zaman karnından konuşan, sözlerini esirgeyen bir örgüt olmadık. Ülkenin önemli tarihsel dönemeçlerinde halkın ortak çıkarı için en doğru gördüğümüz tavır neyse en gür biçimde bu tavrımızı dile getirdik.

Yargı organlarını siyasal iktidarın güdümüne sokan 2010 Anayasa Değişikliği Referandumunda da, tek adam rejimini inşa eden 2017’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Referandumunda da, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tavrımızı açık biçimde demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, demokratik hak ve özgürlüklerden yana koyduk.

Bu seçim döneminde de aynı tavrımızı sürdüreceğiz.

Bildiğiniz gibi TMMOB olarak yıllardan beri seçim dönemlerinde bir seçim bildirgesi hazırlayarak ülkemizin temel meseleleri hakkındaki görüşlerimizi dile getiririz.

Bu seçimler için de benzer bir çalışmayı yaptık ve hazırladığımız seçim bildirgemizi kamuoyuyla paylaştık.

Bu seçimlerde de sözümüzü esirgemeden konuşacağız. Talep ve önerilerimizin yaşam bulması için mesleğimizin evrensel ilkeleri ve bilimin yol göstericiliğinde çalışmaya, ülkemizin güzel geleceği ve umutlu yarınları için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Üreten, sanayileşen, kalkınan ve hakça paylaşan bir Türkiye umudumuzu hep birlikte büyüteceğiz.

Değerli Meslektaşlarım,

Sözlerime son verirken bizleri buluşturan arkadaşlarıma, Düzenleme, Yürütme, Danışma Kurullarımıza, görüşlerini bizimle paylaşacak bilim insanlarına, uzmanlara, Makina Mühendisleri Odamıza ve İzmir Şubesi’nin yöneticilerine, çalışanlarına ve geçmişten bugüne bu kongreye emek ve katkısı bulunan bütün arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.

Hepimize kolaylıklar diliyorum."