BURSA İKK'DAN ORMAN YANGINLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

04.09.2015

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, 4 Eylül 2015 tarihinde bir basın toplantısı düzenleyerek "Bursa Orman Yangını Raporu"nu kamuoyu ile paylaştı.

TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU
BURSA ORMAN YANGINI RAPORU

 

  • ORMANI YAKMAK, BAŞKA AMAÇLARLA KULLANMAK EMANETE İHANETTİR, CİNAYETTİR
  • YANAN YERİN İMARA AÇILMASI ENDİŞELERİ VAR. YANGININ ÇIKIŞ NEDENİ TESBİT EDİLEREK KAMUOYU İLE PAYLAŞILMALI
  • ANAYASAMIZA VE ORMAN KANUNU’NA GÖRE YANAN YERLERİN YENİDEN ORMAN HALİNE GETİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR
  • TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU OLARAK GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ

Saygıdeğer Basın mensupları;

29 Ağustos Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında, Aksungur- Göynüklü Mahalleleri sınırını teşkil eden sırt bölümünde ormanlık alanında nedeni henüz kamuoyuna açıklanmayan bir yangın yaşanmıştır. Bursa’nın adeta ciğerleri olan kızıl çamları ve diğer ağaçların saatlerce yanması yüreğimizi de yakmıştır. Yangın çıktığı saatlerde meteorolojik verilere göre rüzgârın ortalama hızı 19 km/saat olduğu bildirilmiştir.

Rüzgâr hızının artması ve kademeli şiddetli rüzgar şekline dönüşmesinden dolayı yangının hızlı bir şekilde yayıldığı görülmüştür. Yangın kısa bir süre  içinde, Göynüklü, Çağrışan ve Gündoğdu mahallelerinin ormanlık alanlarına da sıçramıştır. Orman alanının kolay tutuşan kızılçam ağaçlarından oluşması ve bölgede rüzgârın da etkisi ile yangın çok kısa sürede geniş bir alana yayılmıştır.

Yangına ilişkin olarak TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu olarak yaptığımız araştırma ve incelemelerdeki tespitler ile benzer yangınların yaşanmaması için alınması gereken önlemleri kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Orman Bölge Müdürlüğü açıklamalarına göre Bursa İli Aksungur, Nilüfer, Göynüklü ve Çağrışan mahalleleri sınırlarında kalan yaklaşık 170 hektar alan yangından zarar görmüştür. Zarar gören alanın tamamı yangına hassas Kızılçam ağaçlarından oluşmakta ve bölgenin tamamı ORMAN STATÜSÜNDE alandır. Bölgede 10 bin hektardan fazla alan orman yangınından korunmuştur ve bu alanlarda bulunan yerleşme bölgelerine yangının sıçraması önlenerek daha büyük bir felaketin önüne geçilmiştir.

Yanan yerin imara açılması endişeleri var

Yaşanan yangının yayılma alanı orman statüsündedir.

Geleceğe dair gerek meslek odalarında gerekse Bursa kamuoyunda; Yangının çıkış nedeni ve söz konusu alanın imara veya yerleşime açılarak yeni rant alanları, yağma ve talana kurban edilmesi ile ilgili olarak, ciddi endişeler bulunmaktadır.

Ancak şunu belirtmek ve bir kez daha altını çizmek gerekirse;

Anayasanın 169.maddesinde; “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.” hükmü yer almaktadır. Yanan orman alanlarının tarla yapılması, imara ve yerleşime açılması gerek Anayasamızda yer alan hükümler gerekse 6831 sayılı Orman Kanunu ilgili maddeleri gereğince mümkün değildir.

TMMOB Bursa İKK olarak Bursa Orman Bölge Müdürlüğüne konu ile ilgili yaptığımız ziyarette, kamuoyuna yansıyan endişeler dile getirilmiştir.  Orman Bölge Müdürlüğü tarafından; yasa gereği sahanın derhal ağaçlandırmaya başlanacağı konusunda kararlı olunduğu bildirilmiştir. Yapılacak hazırlık çalışmaları sonucunda (yanan ağaçların sahadan uzaklaştırılması, sahada toprak işlemesi yapılması, fidan çukurlarının açılması, fidan dikimi ) yanan alanın 2015 yılı içerisinde, hava halleri uygun olmazsa, en geç 2016 yılında ağaçlandırılacak şekilde çalışmaların başlanmış olacağı ifade edilmiştir.

Kamuoyu hassasiyeti devam ettiği sürece yanan alanların ranta kurban edilmesine izin verilmeyeceği açıktır.

6831 Sayılı Orman Kanunu’na göre;

Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. 

Tespit ve değerlendirmeler;

  • 29 Ağustos Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında başlayan orman yangını 20 saat sonra tamamen kontrol altına alınıp söndürülebilmiştir. Bu sürenin kısaltılması ve kaybedilen alanların azaltılmasına yönelik eylem planları olmalıdır.
  • Saat 16.00 başlayan yangına ilişkin bilgi Orman Bölge Müdürlüğüne saat 17.30’da ulaşmış, müdahale ancak 17.45 gibi başlatılmıştır. Bu durum anlaşılır değildir ve incelenmesi gerekir. 
  • Yangına başlangıçta 1 saat kadar müdahale eden helikopterler, havanın kararması ile birlikte çalışmalarını sürdürememiş, sabahın olmasını beklemek durumunda kalmışlardır. Bu noktada, İstanbul’da bulunan gece görüşlü helikopter, Ankara’da bulunan yangın uçakları devreye sokulamamıştır.  
  • Yangın söndürme çalışmaları sırasında, ormanlık alana yakın yerleşim bölgelerinde risk görülen 40 ev tedbir amaçlı olarak boşaltılmıştır. Bu noktada da bir panik yaşanmıştır.

Bu yangınla bir kez daha görüldü ki,

  • Acil durumlar için yeterince hazırlıklı olunmadığı,
  • Orman alanlarında yangına karşı bir önlem ve denetimin olmadığı ya da yetersiz olduğu,
  • Orman yangınlarına karşı anında, acil eylem planı ya yok ya yetersiz ya da uygulama yeteneği olamadığı, hızlı ve etkili bir müdahale yapılamadığı görülmektedir.
  • Gece görüşlü helikopter, yangın uçakları gibi yangına müdahale araç parkı yetersiz olduğu, olanların da devreye sokulamadığı görülmektedir.
  • Toplum ise acil durumlarda ne yapacağını konusunda bilgisiz. Toplum kesimlerinin çalışmaları aksatmadan, çalışmalara dahil edecek bir organizasyon olmadığı görülmektedir. 
  • Yangın sonrasında bölgenin mevcut yapısından dolayı toplumun değişik kesimlerinde bölge ile ilgili rant amaçlı yaklaşım kaygısı oluşmuş ve buna karşı alanın ivedi olarak ağaçlandırılması, mevcut yapısının korunması ve ranta kurban edilmemesi istenmiştir.

Sonuç;

Orman alanlarının yangın dahil her türlü tehlikeye karşı korunması gerektiği ve bu görevin devlette olduğu gayet açıktır.

Ancak, Bursa orman yangınında devletin yeterince önlem almadığını ve orman alanlarını koruyamadığını, 170 hektarlık bir alanın kül olması ile bir kez daha görmüş olduk.

Ormanların korunması ve geliştirilmesi konusunda bir an önce önlem alınması, eksiklerin giderilerek, var olan önlemlerin geliştirilmesi hayati önemdedir.

Bursa orman yangını ile ilgili olarak, yasaların koruyucu hükümlerine rağmen, orman alanlarının çeşitli amaçlarla tahsis edilmesi tecrübelerimizden hareketle, yangının çıkış nedeni ve yangın alanının daha sonra imara ya da yerleşime açılması konusunda kamuoyunda oluşan kaygıları bizler de paylaşıyoruz.

Bu nedenle, Bursa Valiliği başta olmak üzere ilgili kurumların öncelikle yangının çıkış nedenini tespit ederek kamuoyu ile paylaşmasını ve yine söz konusu alanın hiç bir suretle başka amaçla değerlendirilmeyeceğine ve orman vasfının korunacağına dair kamuoyunu rahatlatacak şekilde bir açıklama yapmasını bekliyoruz.

Bizler TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu olarak, yanan orman alanının yeniden aslına uygun olarak ağaçlandırılması ve ormanın oluşması için konunun takipçisi olacağımızı, rantsal ve betonsal yaklaşımlara karşı hukuksal mücadele dahil olmak üzere her türlü mücadeleyi vereceğimizi kamuoyu bilgisine sunuyoruz. 

Bu gün hepimize düşen en önemli görev Bursa'da ülkemizin her yerinde orman alanlarının korunması ve geliştirilmesi için gereken mücadeleyi gerçekleştirmektir.

Unutmamak gerekir ki, Ormanlar bize kullanmamız gereken bir miras değil, geleceğe bırakmamız gereken emanetlerdir. Dolayısı ile ormanı yakmak, başka amaçlarla kullanmak emanete ihanettir, cinayettir. Sorumluları mutlaka cezalandırılmalıdır.

 

TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU