DİSK-KESK-TMMOB-TTB İSTANBUL BİRİMLERİ ŞİRVAN MADEN FACİASINI PROTESTO ETTİ

25.11.2016

Siirt Şirvan’daki madenci katliamını ve iş cinayetlerini protesto etmek için DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu ve TTB İstanbul Tabip Odası tarafından 24 Kasım Perşembe günü Galatasaray Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenlendi.

 

“Soma, Ermenek, Şirvan Kaza Değil Katliam!”, “Susma Haykır, Taşerona Hayır!”, “İşçiler Ölüyor, Hükümet Bakıyor!” sloganlarının atıldığı eylemde, basın açıklamasını TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu.

 

KAZA DEĞİL CİNAYET,
KADER DEĞİL KATLİAM!

Siirt Şirvan’a bağlı Maden köyündeki bakır madeni ocağında 17 Kasım akşamı saat 20.30’da meydana gelen şev kaymasında 16 işçi göçük altında kaldı. Arama kurtarma çalışmalarında 8 işçinin cansız bedeni toprak altından çıkarıldı, 8 işçi ile ilgili arama kurtarma faaliyeti ise devam ediyor.

İş cinayetleri konusunda sicili bozuk olan Ciner Grubuna ait Park Elektrik’in taşeron şirketi Anıtlar İnşaat’ın maden sahasındaki çalışması sırasında, binlerce ton toprak ve kaya parçasının yamaçtan koparak sahaya akması sonucu işçiler iş makineleriyle birlikte toprak yığını altında kaldı. İş cinayetinin ardından televizyonlara konuşan Park Elektrik yönetimi, henüz hiçbir inceleme yapılmamışken işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri konusunda kusurlarının olmadığı beyanını verilmişlerdir. 

Kazalar Geliyorum Diyor Denetimden Sorumlu Bakanlıklar İzliyor! 

Hatırlanacağı üzere 6 Şubat ve 11 Şubat 2011 tarihlerinde Maraş Elbistan da yine Ciner grubuna ait Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ’nin işlettiği  Cellolar kömür sahasında da benzeri bir şev kayması meydana gelmiş ve 11 madenci toprak altında kalmıştı. 9 madencinin bedeni hala toprak altında çıkartılmayı beklemektedir.

Yine Ciner Grubuna ait Şırnak’taki başka bir ocakta da Şirvan’daki gibi şev kayması sonucu işçiler yaşamını yitirmişti. Şirvan’da ise 2016 Temmuz ayında da benzeri bir şev kayması meydana gelmiş ve herhangi bir can kaybı olmamıştı.

Şirvan’da ki maden işçileri toprak altındayken iki gün önce Zonguldak Kilimli ’de madende yaşanan iş cinayetinde bir maden işçisi daha hayatını kaybetti. Bütün uyarılara rağmen patronların aşırı kar hırsı madencilerin canını almaya devam ediyor.

Kader, Fıtrat, Doğa Olayı Değil Katliam! 

Açık işletme yöntemi ile çalışılan bir maden ocağında güvenli çalışma için en önemli parametrelerden birisi Şev/Basamak eğimi ve yüksekliğidir. Ocağın jeolojik analizleri sonrası elde edilen verilere göre uygun şev açısı ve yükseklikleri belirlenerek buna uygun güvenli işletme projeleri ile çalışmalar yapılmalıdır. Katliam sonrası bölgeye giden heyetlere madencilerin ve göçük altında kalanların ailelerinin verdiği bilgiler; göçüğün olduğu bölgede şev kayması öncesi 80 cm  büyüklüğünde çatlaklar olduğu, bu konuda yaptıkları uyarılara kulak verilmediğidir.

Maden Ocaklarında yapılan tüm çalışmalar, işletme projeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmakta ve mevzuat gereği bu çalışmaların projelere uygun yapılıp yapılmadığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerekmektedir. 

Kaza sonrası Şirvan’a giderek açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat ALBAYRAK  “Göçük doğa şartlarından meydana geldi, bizim yapabileceğimiz bir şey yok, Allah’ın takdiridir” diyerek daha önce Karadon ve Soma katliamlarında Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği yolu izleyerek, şirketin ve Bakanlığın ihmallerini örtbas etmeye çalışmıştır.

Bizler biliyoruz ki temel mühendislik çalışmaları ve yukarıda verilen bilgiler ile bu kazalar önlenebilir. Anlaşılan o ki yine patronların aşırı kar hırsı ve kamu adına denetim yapmakla yükümlü hükümetin işini yapmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.  

İSİG meclisinin verdiği raporlara göre, son 14 yılda en az 18 bin 67 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiş, 73 bin 500 işçi ise iş göremez hale gelmiştir. 2016 yılının ilk 10 ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı 1596’dır. Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa birincisidir. Madencilik sektörü, toplu iş cinayetlerinin yaşandığı ve inşaat iş kolundan sonra ülkemizde en fazla iş cinayetinin gerçekleştiği ikinci sektördür. Bu tablo AKP hükümetinin İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri konusunda ‘kader ve fıtrat’ anlayışının bir sonucudur. 

Artık böyle gidemez!

Bir an önce işçilerin kar hırsına kurban edildiği koşullara son verilmeli; Daha önce Karadon, Elbistan, Soma ve son olarak Şirvan’da da görüldüğü gibi iş kazaların en büyük nedenlerinden biri olan taşeronlaşma uygulamaları ivedilikle iptal edilmeli, özelleştirmeler durdurulmalıdır.

Ucuz üretim için ucuz işgücüne dayalı çalışma kolaycılığından vazgeçilmelidir.

Denetimin özelleştirilip ticarileştirildiği mevzuat derhal değiştirilmelidir.

Ağır iş kolunda faaliyet yürüten bütün işletmeler kamu denetiminin yanı sıra bağımsız kurumlar, sendikalar ve meslek odalarının denetimine açılmalıdır.

Kazada yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyor, ailelerine başsağlığı diliyoruz.

 

DİSK İstanbul Temsilciliği 

KESK İstanbul Şubeler Platformu 

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu

İstanbul Tabip Odası