DİSK, KESK, TMMOB VE TTB İSTANBUL BİLEŞENLERİ: OHAL'E, KHK'LERE, TEZKERE'YE HAYIR!

03.10.2016

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB İstanbul bileşenlerinin çağrısıyla 1 Ekim 2016 tarihinde Galatasaray meydanında, OHAL adı altında gerçekleştirilen cadı avına karşı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 

Açıklama metnini Eğitim Sen İstanbul 8 No?lu Şube Başkanı Sevtap Akdağ okudu.

OHAL'E, KHK'LERE, TEZKERE'YE HAYIR!

İşimize Ve Geleceğimize Sahip Çıkacağız.  Bu Saldırıyı da Püskürteceğiz!
"Darbecilerle mücadele" adı altında emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete bedel ödetildiği, tam anlamıyla bir zulüm döneminden geçiyoruz. OHA'?le, KHK'lerle süren saldırı dalgasından, her dönem darbelerin-sıkıyönetimlerin, OHAL'lerin hedefi haline gelen muhalif sendikalarımız, konfederasyonlarımız da payına düşeni alıyor.  Kamu emekçileri kokteyl gerekçelerin öne çıktığı KHK'lerle açığa alınıyor, ihraç ediliyor.

15 Temmuz darbe girişimi ile somut bir bağlantısı olmadan hiçbir adil yargılama ve savunma hakkı tanınmaksızın haksız bir biçimde açığa alınan/ihraç edilen emekçilerin sayısı 100 binin üzerine çıkmış durumdayken  havuz medyasında hala 40 bin kamu emekçisinin görevden alınacağı haberleri yer alıyor.

Kamuda haksız-hukuksuz şekilde işten atılanların yerine "sözlü sınav"la yani  "torpil" ile personel alınmaya başlaması, AKP hükümetinin liyakatin yerine tam "sadakat" ve tam "biat" egemen olduğu bir kamu düzenini yaratmak istediğini ortaya koyuyor. Sözlü sınavın yanı sıra sözleşmeli istihdamın da dayatılması kamu emekçilerini tamamen güvencesizleştirmeyi, böylece daha ucuza, kölece çalışma koşullarını egemen kılmak demektir. Bütün bu tasfiyelere ve güvencesizleştirme politikalarına direneceğiz. İşimize, iş güvencemize, geleceğimize sahip çıkacağız. Bu saldırıları püskürteceğiz.

15 Temmuz'da başarısız olan darbecilerin yapacağı beklenen bütün hukuksuzluklar, 15 Temmuz sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal döneminin rutin işleri haline dönüşmüş durumda. 15 Temmuz'dan bugüne hemen bütün toplumsal muhalefet unsurları tasfiyeye yönelindi; binlerce insan sorgusuz sualsiz işinden, ekmeğinden edildi, gözaltına alınıp tutuklandı. KHK ile yeni ve despotik devlet kurulmasına girişildi. Cumhurbaşkanı, meclisi devre dışı bırakma, ülkeyi KHK ile yönetme ve OHAL'i uzun süre sürdürme mesajları veriyor.

Her fırsatta "mili irade"den dem vuran siyasal iktidar seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak kayyımlar atıyor. Bir taraftan halkın iradesi gasp edilirken diğer taraftan belediyelerde çalışanların iş güvenceleri ve sendikal örgütlülükleri tehdit ediliyor. Halkın iradesinin gasp edilmesine sessiz kalmayacağız.

Hiçbir muhalif sese tahammül göstermeyen siyasi iktidar, işçilerin, emekçilerin, alevilerin, kürtlerin, kadınların, çocukların kısaca tüm ezilen, yok sayılan, ötekileştirilenlerin sesi olan televizyon ve radyo kanallarını, gazeteleri kapatıyor. AKP iktidarının sesi olanlar hariç hiçbir basın yayın kurumuna hayat hakkı tanınmıyor. Buradan birkez daha ifade ediyoruz ki, halkların sesini, emekçilerin sesini, kadınların sesini, türkülerin sesini, çocukların sesini kısamayacaksınız. Sesimize sahip çıkacağız.

Bugün 1 Ekim yeni yasama döneminin açılışı olan bugün meclisin önüne OHAL'ın uzatılması ve sınır ötesi hareket için hükümete yetki verilmesini sağlayacak tezkerenin geçirilmesi görüşülecek.

Buradan milletvekillerine sesleniyoruz: İçerde ve dışarda savaş politikasını iktidarını sürdürmenin bir aracı olarak kullanan siyası iktidarın darbe rejimini aratmayacak OHAL uygulamalarını uzatmasına ve ülkemizi daha derin savaş ortamına sokacak Tezkere'nin onaylanmasına izin vermeyin. Darbe rejiminden ve yeni tehditlerden kurtulmak, halkın geleceğini güvenceye almak, gerçekten millet iradesini temsil etmek bir meclisin yapacağı ilk iş tezkereye onay vermemek ve OHAL'e son vererek KHK'lerin yol açtığı özgürlük ihlallerini ortadan kaldırmak olmalıdır.

Buradan bir kez daha hak ve özgürlükleri bu OHAL düzeni ile tamamen ortadan kaldırılmak istenen emekten, demokrasiden, barıştan, insanca bir yaşamdan yana olana herkese sesleniyoruz;

Gün, umutsuzluk günü değil, umudu, dayanışmayı, direnişi, mücadeleyi büyütme günüdür. Ülkemizde yepyeni, mutlu bir hayatın filizlenmesini sağlayacak güç birliğimizde, mücadelemizde, dayanışmamızdadır.
Üstümüze çöken kara bulutları dağıtacak tek güneş birliğimiz, direnişimiz, yarına olan umudumuzdur. Şimdi birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenerek dayanışma, direnme zamanıdır.
Haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sesiz kalmayacağız. Ortak değerlerimize sahip çıkmaya devam edecek, fiili ve meşru mücadelemizi her koşulda sürdürmek için birbirimize daha fazla kenetlenecek bu oyunu bozacağız. Zulmün ve zorbalığın efendileri önünde asla boyun eğmeyeceğiz.

DİSK İstanbul Temsilciliği - KESK İstanbul Şubeleri
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu - İstanbul Tabip Odası