ETİ BOR A.Ş.'NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ KARARI GERİ ALINMALIDIR

10.01.2001

Bor madenlerinin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması devlet eliyle sürdürülmeli, Eti Holding'in özelleştirilmesi kararı geri alınmalıdır.

Türkiye‘de son dönemlerde ortaya çıkan ekonomik ve sosyal alanlardaki olumsuz gelişmeler, bizlerin yıllardır karşı çıktığı, ama bütün hükümetlerin ısrarla uyguladığı özelleştirme politikalarının yanlışlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Özelleştirilen işletmelerin özel sektöre devrinden sonraki durumları ortadadır. Çoğu kapatılarak, üretimden çekilmiş, arazileri rant kaynağı haline getirilmiş, binlerce işçi işsiz kalmıştır. Bugün aynı yanlışlara geçmişten hiçbir ders alınmadan uygulamaya devam edilmektedir.

Bizleri bir araya gelerek bu açıklamayı yapmaya iten bu gelişmelere paralel olarak, madencilik sektörümüzün lokomotifi Eti Holding‘i özelleştirmeye ve tasfiye etmeye, Türkiye‘nin petrolü bor madenlerinden devlet tekelini kaldırmaya yönelik kaygı verici girişimlerdir.

Bilindiği gibi, Eti Holding‘in elindeki madenlerin özel sektöre verilmesi ve bu kurumun adım adım tasfiyesi için önce banka ve madencilik bölümleri birbirinden ayrılmış, bankacılık bölümü özelleştirilmiş, madencilik bölümü 7 anonim şirketten oluşan Eti Holding‘e dönüştürülmüştü. Özelleştirme Yüksek Kurulu‘nun 20 Aralık 2000 tarihli kararı kurumun özelleştirilmesi ve madencilik sektöründen fiili olarak tasfiyesi için son aşamadır.

Bor madenlerindeki devlet tekelinin kaldırılması doğrultusunda 2840 sayılı yasada yapılmak istenen değişiklik de bu sürecin önemli bir parçasıdır.

Bor madenlerindeki devlet tekelini kaldırmak için çalışmalar yürüten mevcut hükümetimizin sayın başbakanı Bülent Ecevit, 1978 yılındaki hükümeti döneminde bor madeninin ülkemiz açısından önemini bilerek bor sahalarını devletleştirmişti. Uzak görüşlülüğüyle tanınan Sayın Başbakan‘a bugün bor madenleri üzerindeki devlet tekelinin kaldırılmak istenmesine niçin izin verdiğini sormak hakkımızdır.

Sayın Başbakan, acaba 1978 yılından bugüne kadar geçen süre içinde bor madenlerinin Türkiye açısından stratejik önemi mi azalmıştır? Yoksa, bilimsel ve teknolojik gelişmelerle bor madenlerinin yerini alacak yeni bir maden mi bulunmuştur?

Hayır, tam tersine bor madenlerinin kullanım alanları, daha da artmış, uzay teknolojisinden nükleer teknolojiye kadar bir dizi stratejik alanda vazgeçilmez hammadde veya ürün haline gelmiştir.

Türkiye açısından bor madenlerini stratejik yapan özelliklerini, gelişmelerin ışığında bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz:

Dünya toplam bor rezervinin %63‘ü Türkiye‘dedir. İkinci büyük rezerve sahip ABD‘nin payı %13.7‘dir.

Bor madenlerini işleten Eti Holding dünya toplam üretiminin %31‘ini gerçekleştirmektedir. Eti Holding dünya bor pazarını kontrol eden iki dev tekelden birisidir.

Bor, ülkemizin dışsatımında en büyük paya sahip madendir. Eti Holding tüm olumsuz koşullara karşın bor dışsatımı ile ülkemize yılda 220 milyon ABD doları kazandırmaktadır. Bu miktar uç ve ileri uç yatırımlarıyla Eti Holding‘in pazarlama koşullarında 750-800 milyon dolara çıkabilecektir.

Kısaca, Ortadoğu ve Kafkas ülkeleri için petrol ne kadar önemli ise, Türkiye için de bor madenleri o kadar önemlidir. Bu gerçeği hükümete bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Bor madenlerindeki devlet tekelinin kaldırılması durumunda, Türkiye, kısa süre içerisinde, özel sektör eliyle bor madenlerini ve ikinci tekel konumunda olduğu pazarını yabancı tekellerin eline verecektir.

Sonuç olarak;

Bizler, aşağıda adları yazılı kuruluşlar olarak, IMF‘nin istemleri ve özel sektörün baskılarıyla yapılmak istenen düzenlemelerin, ülkemiz madenlerini sonunda yabancı tekellere teslim anlamına geleceğini vurguluyor, bu yanlış politikalara karşı hukuki ve demokratik platformlarda kararlı bir biçimde mücadele edeceğimizi belirterek diyoruz ki;

Eti Holding‘in özelleştirilmesi kararı geri alınmalı, KROM, GÜMÜŞ, BAKIR, ALİMİNYUM gibi değerli madenlerimiz devlet eliyle işletilmeye devam edilmelidir.

2840 sayılı yasa titizlikle korunmalı, üretimden işlenmesine pazarlamasına tüm işlemler Eti Holding tarafından yapılmaya devam edilmelidir.


KİGEM, PETROL-İŞ SENDİKASI, T. MADEN-İŞ SENDİKASI, GENEL MADEN-İŞ SENDİKASI, TMMOB/MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI, JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI, METALURJİ MÜHENDİSLERİ ODASI, KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI, MADEN-SEN.