İSTANBUL İKK: İŞÇİLERİN YAŞAM HAKKI ÜZERİNDEKİ ERTELEMELER KABUL EDİLEMEZ

29.09.2016

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonu, 29 Eylül 2016 tarihinde MMO İstanbul Şubesi'nde "İşçilerin Yaşam Hakkı Üzerindeki Ertelemeler Kabul Edilemez!" başlığıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklaması, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik tarafından okundu.

İŞÇİLERİN YAŞAM HAKKI ÜZERİNDEKİ ERTELEMELER KABUL EDİLEMEZ

30 Haziran 2012 tarihinde yayınlanan  6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre kamu kurumu sayılan işyerlerinde ve az tehlikeli sınıfta yer alıp 50‘den az çalışanı olan özel işletmelerde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli istihdamı zorunluluğunu yetişmiş personel bulunmadığı gerekçesiyle ilk önce 1 Temmuz 2014 olarak belirtilmiş ardından ilgili yasa maddesinin uygulama zorunluluğu 1 Temmuz 2016 tarihine ertelenmişti.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre kamu kurumu sayılan işyerlerinde ve az tehlikeli sınıfta yer alıp 50‘den az çalışanı olan özel işletmelerde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli istihdamı zorunluluğu 1 Temmuz 2016 tarihinde uygulamaya girmiş olup süreç hakkında Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu “İş Sağlığı Ve Güvenliği yasası ile ilgili bir ertelemenin söz konusu olmadığını 1 Temmuz 2016 tarihinde tüm İSG maddelerinin uygulamaya geçeceğini” ve iş verenlerin bu konuya hazırlıklı olmaları konusunda basın açıklamasında bulunmuştur. 

Ancak yasanın uygulamaya geçişinden iki ay sonra 7 Eylül 2016 tarihinde Resmi gazetede yayınlanan ”Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair başlığı” altında yayınlanan 6745 sayılı kanun ile birlikte 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununda tanımlanan kamu kurumlarında ve 50’den daha az çalışanı olan  az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma zorunluluğu 1 Temmuz 2016 tarihinden 1 Temmuz 2017 tarihine bir kez daha ertelenmiştir.

Mevcut durumunda dahi iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin çalışma sürelerinin son derece yetersiz olduğu bu uygulama sürekli olarak ertelenmeye devam etmektedir. İşveren sendikaları ise bu uygulamanın ertelenmesini değil tamamen kaldırılmasını istemektedir.

Bu erteleme 30 Haziran 2012 tarihinde yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun uygulanmasında karşılaşılan tek erteleme olmayıp 6331 sayılı yasanın can alıcı maddeleri, işveren sendikalarının itirazları ve baskıları neticesinde yasanın çıkartılışından dört yıl sonra dahi uygulamaya alınmamıştır.

Kömür madenlerinde sığınma odası yok

"Bakanlık tarafından ertelenen yönetmelikte; madenlerde sığınma odası zorunluluğu getirilmiş ancak yine aynı yönetmeliğe eklenen “Kömür ve türevleri hariç olmak üzere yeraltı maden işyerlerinde, acil durumlarda kullanılmak amacıyla sığınma odaları kurulur” ibaresi ile madenler içinde en fazla ölümlü iş kazalarının yaşandığı kömür madenleri kapsam dışı bırakılmıştır. Daha sonra “hayat hattı” ve “personel takip sistemi” kurulması zorunlu hale getirilmiştir.

“iş sağlığı ve güvenliği” başlığı altında  açıklanan önlem paketi içinde yer alan maddeler bir bir ertelenirken en son 24 Mart 2016 tarihinde Resmi Gazete`de yayınlanan "Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik"in geçici 3. Maddesi ile "personel takip sistemi" ve "hayat hattı" hükümleri uygulanmaya başlanmadan 01 Ocak 2017 tarihine ertelenmiştir. Maden işletmelerinde Avrupa Birliği mevzuatına uygun malzeme ve koruyucu sistem kullanma şartı da 2020 yılına ertelenmişti. AKP hükümeti maden emekçilerinin ve tüm çalışanların yaşam haklarını sürekli ileri bir tarihe ertelemektedir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre “iş kazası” tanımında yer almadığı için değerlendirilmeyen ölümler/yaralanmalar ise ÇSGB tarafından göz ardı edilmektedir. Okul lavabosunun üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitiren 6 yaşındaki Efe BOZ, okulun raylı demir kapısının üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitiren 7 yaşındaki Şükrü Salih Sağlam, Osmaniye'de ortaokul öğrencilerini taşıyan gezi otobüsünün sulama kanalına devrilmesi ile yaşamlarını yitiren 14 öğrenci, kamusal alanda yaşanan daha bir çok iş cinayeti ÇSGB tarafından göz ardı edilmektedir.

Son olarak 20 Eylül 2016 günü Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Cevat Sayılı Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde bir derslikte rüzgardan dolayı alçıpan tavanın çökmesi sonucu 4 öğrenci ve 1 akademisyenin yaralanması ve 28 Eylül 2016 günü MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde Hasan Karamemet İlkokulu'nda sınıfta bulunan klimadan kaynaklı çıkan yangında can kaybının olmaması bizler için sevindirici bir haberdir. Ancak bu yaşananların incelenip daha büyük felaketlerin olmaması için önlem alınmasına yönelik hiçbir çalışma yapılmadığı gibi ÇSGB bu yaşananları “iş cinayeti” ve “iş kazası” olarak dahi tanımlamamaktadır.

Ertemeler Yapılırken İşçiler Hayatını Kaybetmeye Devam Ediyor

İSİG Meclisi verilerine göre 2015 yılında en az 1730 işçi, 2016 yılının ilk sekiz ayında ise en az 1250 işçi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirmiştir. Çalışma yaşamının önemli bir bölümünü tutan kamusal alanlar (devlet daireleri, hastane, okul vb.) ile 50 nin altında çalışanı olan az tehlikeli firmaların iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli istihdamı zorunluluğunun ertelenmesi Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve AKP hükümeti için istatistik haline gelen İş Cinayetlerinin ve Meslek Hastalıklarının her yıl daha fazla artmasına neden olmaktadır.

Devlet dairesi, kamu kurumları ve özellikle eğitim kurumlarında, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun uygulanmamasının sonucu olarak sadece çalışanlar değil kamusal hizmet almak üzere o yapıları kullanan tüm vatandaşın yaşam hakkını tehlikeye atmaktadır.

AKP hükümetinin yasa/yönetmelik erteleme alışkanlığı Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından takip edilerek her türlü yasal süreçte konuya müdahil olunmaktadır. En son; grizu gazı ve/veya yanıcı gazlar veya tozlar nedeniyle patlayıcı ortama sahip yeraltı kömür ocakları ile bu tip madenlerin yerüstü tesislerinde bulunan teçhizat ve koruyucu sistemlere ilişkin düzenlemeleri içeren “Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik (ATEX)”in uygulamasını 2020 yılına erteleyen Bakanlar Kurulu kararına karşı TMMOB tarafından açılan iptal ve yürütmeyi durdurma davasında Danıştay 17. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş olup yönetmeliğin 2020 yılına ertelenmesi şimdilik engellenmiştir.

Birliğimizin bize yüklediği sorumluluk gereği, iş cinayetlerinin yaşanmaması ve güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması için geçmişte olduğu gibi bugün de mücadelemize devam edeceğiz. Güvencesiz çalışma, taşeronlaşma, kayıt dışı istihdam, çocuk işçilik, göçmen işçilik ve kadın işçilerin sorunları çözülmeden, gerçek sorumlular yargılanmadan, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği çalışmalarında tüm meslek odaları, sendikalar ve bu alanda faaliyet gösteren tüm bileşenlerin görüşleri alınmadan hayata geçirilen yasa, yönetmelik ve uygulamalarla iş cinayetlerinin önlenmesinin mümkün olmadığını bir kez daha belirtiyoruz. İş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının önlenmesi için gerekli olan yasa ve yönetmeliklerin her türlü erteleme ve geçiştirmeden vaz geçilerek ivedilikle uygulamaya alınmasının takipçisi olacağımızı siz basın emekçileri aracılığıyla kamuoyuna duyuruyoruz.

TMMOB İSTANBUL İKK İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KOMİSYONU