İSTANBUL İKK: YANIT ARIYORUZ; HALKIN SAĞLIĞI İLE OYNAMAYIN!

24.06.2016

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, bina yıkımları sırasında solunum yoluyla vücuda girerek başta Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) olmak üzere birçok hastalığa yol açan asbest ile ilgili olarak 24 Haziran 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

YANIT ARIYORUZ; HALKIN SAĞLIĞI İLE OYNAMAYIN!

Bina yıkımları sırasında solunum yoluyla vücuda girerek başta Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) olmak üzere birçok hastalığa yol açan asbest ile ilgili İstanbul Milletvekili Opr. Dr. Ali ŞEKER aracılığıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ilettiğimiz sorulara hala bir yanıt alamadık. Halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturan asbest konusu ile ilgili sorularımızı kamuoyu önünde bir kez daha soruyoruz.

16.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" uyarınca riskli yapılar ve 03.05.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3194 sayılı "İmar Kanunu" uyarınca yenilenmesi planlanan mevcut yapıların, yıkımı ve yeniden inşası yapılmaktadır. Ancak; İlgili kanunlar kapsamında gerçekleştirilen bu kentsel dönüşüm ve bireysel yenileme faaliyetleri, hızlı bir yıkımı ve neticesinde oluşacak tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. 

Binaların yapımında kullanılan bir takım malzemelerden dolayı, inşaat ve yıkıntı atıkları; asbest, boya, floresan, civa, asit ve benzeri tehlikeli atıkları muhteva etmektedir. Bu atıkların kontrollü ayrışımının, uzaklaştırılmasının ve bertarafının sağlanmaması ciddi sağlık problemlerine sebep olabilmektedir. Örneğin; tavan kaplamaları, yalıtım malzemeleri, çatı kaplama malzemeleri, zemin döşemeleri, duvar kaplamaları asbest içermektedir. Asbest Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansının her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak belirlediği listede "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır.

Bütün bu etkilerinden dolayı, asbest, civa, asit vb. tehlikeli maddelerin, 18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı resmi gazetede yayınlanan "Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne göre kontrollü olarak ortamdan uzaklaştırılması yasal zorunluluk haline getirilmiştir.

Konu ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ilettiğimiz sorular şöyledir:

1) 2004 yılından itibaren İstanbul'da ilgili kanunlar kapsamında gerçekleştirilen kentsel dönüşüm ve bireysel yenileme adı altında kaç binada yıkım gerçekleştirilmiştir?

2) 2004 yılından itibaren İstanbul'da yıkımı gerçekleştirilen binaların kaçında ilgili yönetmelik gereği yıkımdan önce uzaklaştırılması gereken asbest, civa, asit vb. tehlikeli maddeler uzaklaştırılmıştır?

3) 2004 yılından itibaren bina yıkımlardan sonra ortaya çıkan asbestli malzemelerden mevzuata uygun olarak bertaraf edilenlerin miktarı ne kadardır? 

4) "İşveren ve/veya temsilcileri, asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma işlemleri tamamlandığında, işyerinde asbest tozuna maruziyet riskinin kalmadığını belirten ve ölçüm sonuçlarını da içeren bir belge düzenlenmesini sağlar." maddesine göre somut düzenlenmiş kaç belge vardır?

5) Bina yıkımlarının yoğun olduğu bölgelerde çevreye yayılan asbest miktarını belirlemek için ortam ölçümü yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise sonuçları nelerdir? Yapılmamışsa sebebi nedir?

6) Asbestin zararları ve korunma tedbirleri konusunda işçiler ve yıkılan yapılara yakın oturan kişilerin eğitimleri yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa nasıl denetlenmektedir?

7) Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı, asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması, asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasakları uygulanabilmekte midir? Takibi ve denetimi nasıl yapılmaktadır?

8) Maruziyetten dolayı meydana gelmiş vaka var mıdır? Var ise alınan tedbirler nelerdir?

Cevahir Efe AKÇELİK
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri