KESK BURSA ŞUBELER PLATFORMU'NDAN TMMOB'YE DESTEK

01.01.2015

AKP iktidarının ülke kalkınması ve demokrasi mücadelesinde önemli yeri olan TMMOB'yi etkisizleştirmeye yönelik girişimlerine KESK'ten de tepki geldi. KESK Dönem Sözcüsü Güney Özkılınç, "Halkımız sağlıklı kentlesmeyi, doğal ve kültürel değerlerin korunması için mucadeleyi, iş cinayetlerini TMMOB ile öğrendi" dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Güney Özkılınç, 31 Aralık 2014 tarihinde düzenlediği basın toplantısında AKP iktidarının TMMOB'a yönelik etkisizleştirme girişimine tepki gösterdi.

TMMOB Bursa İKK Sekreteri Remzi Çınar, MMO Şube Başkanı İbrahim Mart, MMO Şube Sekreteri Fikri Düşünceli, Peyzaj Mimarları Odası Bursa İl Temsilcisi Necla Özkaplan Yörüklü, DİSK Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci ile Büro Emekçileri Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Süleyman Ayyılmaz'ın katıldığı basın toplantısında konuşan Güney Özkılınç, TMMOB'ye yönelik etkisizleştirme girişiminin 2008 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün emri ile Devlet Denetleme Kurulu'nun TMMOB’yi incelemesiyle başladığını söyledi.

 

BASIN AÇIKLAMASI

Basına ve Kamuoyuna,

AKP iktidarının uzun süredir TMMOB’ye ve bağlı odalarına müdahale etmek için türlü girişimlerde bulunmakta olduğuna tanık olmaktayız. Aslında bu süreç 2008 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün emri ile Devlet Denetleme Kurulunun TMMOB’yi incelemesiyle başlamıştır. İncelenen 5 tır dolusu evraka rağmen TMMOB’yle ilgili herhangi bir kara lekeye(!) ulaşılamadı. Bunun sonrasında KHK’ler, yönetmelik değişiklikleri ile TMMOB’yi yetkisizleştirmeye, etkisizleştirmeye, üyeleriyle ve toplumla bağını koparmaya çalıştılar. Hiçbirinde amaçlarına ulaşamayınca bu kez yeni bir torba yasa ile TMMOB Yasasını değiştirmeye çalışıyorlar.
Torba Yasa içerisinde gündeme getirilen düzenleme ile TMMOB’nin örgütlülüğünü dağıtıp, kendine münhasır il odaları yaratarak, demokratik ve merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara dönüştürülmesi, siyasi iktidarın yönetimine girmesi, bakanlıklara bağlanması amaçlanmaktadır. Kısaca odaların bağımsızlığı ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Yargı, emniyet, asker, basın ve kimi sözde sivil toplum örgütlerini ele geçiren buralarda hedeflediği kadrolaşmayı sağlayan AKP Hükümeti şimdi de kendine biat etmeyen sendikaları, demokratik işleyişe sahip ülkemizin güvencesi Mimar- Mühendis Odalarını baskı altına alıp kendine bağlı etkisiz ve yetkisiz kurumlar haline getirmeyi amaçlamaktadır.

•    Kentsel topraklara el koyma amaçlı kentsel dönüşüm/rant projeleri sürecini merkezileştirme ve hızlandırmak,
•    Halka ait özel mülkiyet varlıklarına mülksüzleştirme yoluyla el koymak,
•    “Kamulaştırma”yı yeni sermaye birikim süreci için kullanmak,
•    Bütün kamusal ülke kaynaklarını metalaştırmak,
•    Yapı ve kent mimarisini AKP’nin eklektik, öykünmeci, dinsel ideolojik motifleriyle bezemek,
•    Yapı üretim sürecini ve mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetlerini kimliksizleştirmek ve kuralsızlaştırmak, kamusal denetimi ortadan kaldırmak,
•    Anayasal dayanağı bulunan kamu kurumu niteliğindeki, özerk, demokratik, yerinden yönetim kuruluşları olan TMMOB ve bağlı Odalarını yapısal dönüşüme uğratmak,
•    Özel teknik müşavirlik şirketleri yoluyla meslek alanlarını ve örgütlerini işlevsizleştirmek,
•    Yapı üretim sürecinde şehir planlama, mimarlık ve mühendisliğin tasarım sürecini teknik müşavirlik firmalarının faaliyet alanına sokarak önemsizleştirilmek,

İçin kamunun ortak birikimlerini hızla özelleştiren AKP iktidarı, ustalık evresinde bütün ülkenin imara açılmasına, suların, derelerin, ormanların satışına yönelmiş, daha doğrusu doğayı piyasalaştırma yolunu seçmiş ve önündeki engelleri de tek tek yok etmeye çalışmaktadır.

Siyasi iktidarın yaptığı yeni düzenlemede TMMOB’un kamu kurumu niteliğinin ortadan kaldırılması ile kamu yararı gözeterek açtığı davaları açamayacak duruma getirmek istemektedir. TMMOB’un son dönemde kamu yararı gözeterek açtığı aşağıdaki bazı davalara baktığımızda AKP hükümetlerinin pek de haksız olmadığı anlaşılmaktadır!
•    Üçüncü Havalimanı’nın çevre düzeni ve imar planının iptali ve yürütmesinin durdurulması.
•    Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu iptali.
•    Akkuyu’nun Çevre Düzeni Planı’nın iptali istemiyle açılan davada Danıştay durdurma kararı verdi.
•    Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın SİT statüsünün değiştirilmesi kararını Ankara 11. İdare Mahkemesi iptal etti. Danıştay karara yapılan itirazı reddetti.
•    3. Köprü Projesi güzergâhında parçalı değişiklikler öngören 1/5000 imar planı değişikliklerine karşı dokuz meslek odası 17 dava açtı.
•    Yatağan, Yeniköy, Kemerköy ve Çatalağzı termik santrallerinin özelleştirme sürecine ilişkin açılan davalar sürüyor.
•    Galataport ihalesiyle ilgili açılan davayı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
•    Taksim Gezi Parkı`nın yapılaşmaya açılmasına ilişkin idari işlem İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi ve Danıştay tarafından onandı…
Yukarıdaki davalara baktığımızda, TMMOB ve bağlı Odaları, yaşam alanlarına, parkına, toprağına, suyuna, kentine ve ülkesine sahip çıkarak, kamusal yarar ve değerlerini korumak amacıyla birçok dava da aktif rol oynadığını görmekteyiz. Bilim ve tekniğin yol göstericiliğinde görüş ve eleştirilerini kamuoyu ile paylaşarak yerel veya genel iktidarın bilinçli bir şekilde halktan gizlediği gerçekleri halka aktaran TMMOB, ülkemizin güvencesidir.
AKP’nin TMMOB ve bağlı Odalarına yönelttiği saldırılar sadece TMMOB’a değil, tüm toplumun can ve mal güvenliğine yapılmak istenmektedir.

TMMOB’ye yapılan saldırıların, torba yasalarla yok edilemeye çalışmasının nedeni de TMMOB’nin 60 yıldır kamu adına, doğal kaynaklarımızın korunması adına sürdürdüğü mücadeleye ve direnme anlayışına kızan, katlanamayan Bursa valisi gibi valileri ve kurum yetkililerini göreve getiren siyasi anlayışın boğazına kadar sermaye, rant, talan ve yağmaya bulaşmış olmasıdır. 

TMMOB’un ne olduğunu anlamak için, kentimizde halkın sağlığını tehdit edecek DOSAB Termik Santraline Hayır Platformunda aldığı etkin tutuma bakmak yeterlidir. Bu tutum onun halkçı özelliklerinden sadece biridir

HALK; İŞ CİNAYETLERİ, DEPREM, DÜZENSİZ KENTLEŞMEDE YAŞANAN İHMALLERİ TMMOB’DAN ÖĞRENDİ.  TMMOB, GEZİ EYLEMLERİNDEDEGÖRÜLDÜĞÜ GİBİDEMOKRASİ VE EMEK MÜCADELESİNİN DE GÜÇLÜ BİR BİLEŞENİDİR. TMMOB’A YAPILMAK İSTENEN SALDIRIYI KESK’E YAPILMIŞ, HALKINYAŞANABİLİR BİRÜLKE YARATMA MÜCADELESİNE YAPILMIŞ BİR SALDIRI OLARAK GÖRÜYOR VE HER ADIMDA YANLARINDA OLACAĞIMIZI BELİRTİYORUZ.

Bu Torba Yasaya karşı hep birlikte mücadele edelim, durduralım.

Güney ÖZKILINÇ
KESK Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü