MADENMO: BEŞ YIL OLDU HALA BİR SONUÇ YOK. UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

11.02.2016

Maden Mühendisleri Odası, Kahramanmaraş ili Afşin ilçesindeki Çöllolar kömür sahasında, 6 Şubat 2011 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde meydana gelen iki ayrı şev kayması sonucu hayatını kaybeden 10 kişiden 9’unun cenazesine hala ulaşılamadığını hatırlatarak 10 Şubat 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

 BEŞ YIL OLDU HALA BİR SONUÇ YOK.
UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

Ruhsat hukuku Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın (ETKB) ilgili teşekkülü Elektrik Üretim Anonim Şirketi‘ne (EÜAŞ) ait olan ve özel sektöre 25 yıllığına işletilmek üzere verilen Kahramanmaraş ili Afşin ilçesindeki Çöllolar kömür sahasında, 6 Şubat 2011 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde iki kez şev kayması meydana gelmiştir. İlk olayda bir işçi, ikinci olayda ise bir maden mühendisi ve bir jeoloji mühendisi olmak üzere toplam 10 kişi kayan malzemenin altında kalarak yaşamını yitirmiştir. Bir işçinin cenazesi olayın meydana gelişini müteakip çıkarılmıştır. Ancak olayın üzerinden 5 yıl geçmesine karşın 9 kişiye hala ulaşılamamış ve bu doğrultuda bir çalışmanın yapıldığı da gözlenmemiştir. Öncelikle yaşamını yitirenlerin yakınlarına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Madencilik sektörünün bilgi ve birikim yönünden öncü kuruluşu olan Odamız 60 yıllık onurlu yaşamı süresince tüm bilgi birikimini halkımızın ve sektörümüzün hizmetine sunmuş ve bu nedenle kamuoyu önünde hak ettiği bir saygınlığa sahip olmuştur.

Odamız 2006 yılında hazırlamış olduğu makale ile taşeronlaşma nedeniyle TTK`da olabilecek kazalara dikkat çekmiş ve akabinde 17 Mayıs 2010`da 30 işçinin ölümüyle sonuçlanan Karadon, 13 Ocak 2013`de 8 kişinin ölümüyle sonuçlanan Kozlu faciaları yaşanmıştır.

Odamızca 2007 yılında Afşin-Elbistan havzasında havza madenciliğinin önemine değinilmiş, havzanın sektörlere bölünerek yapılan taşeronlaştırmanın madenciliğe ve iş kazalarına olumsuz etkilerinin olabileceği belirtilmiş, 6 Şubat 2011`de 1 kişinin, 10 Şubat 2011`de 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan Elbistan faciası yaşanmıştır.

2010 yılında yine Odamız tarafından hazırlanan raporda Soma`da bir facia yaşanabileceği ifade edilmiş ve Ermenek riskli alan olarak belirtilmiştir. Raporun akabinde Soma`da 13 Mayıs 2014 tarihinde ülkemiz tarihinin en büyük faciası yaşanmış ve 5`i maden mühendisi olmak üzere 301, Ermenek`te ise 28 Ekim 2014`te yaşanan olay sonucu 18 maden emekçisi yaşamını kaybetmiştir.

Odamız pek çok kez yaptığı açıklamalarda, iş kazaları konusunda yetkilileri uyarmış ve görevlerini yapmaya davet etmiştir. Bu konudaki son açıklamalar Maden Kanunu değişikliği sırasında 23 Kasım 2014 ve 23 Ocak 2015 tarihlerinde yapılmış olup ancak her zaman olduğu gibi yetkililer, bu ciddi uyarılara kulak tıkamış ve yanlış uygulamalara devam edilmiştir. Yaşanan iş kazaları da bu yanlışlıkların bir sonucudur.

Soma ve Afşin kazaları dünyada örneği çok nadir olan bu boyuttaki maden kazalarının her yönüyle irdelenmesi ve araştırılması, gelecekte benzer kazaların yaşanmaması için çok daha fazla önem taşımaktadır. Bu nedenle Odamız tarafından, yaşanan kazaların nedenlerini araştırmak ve sonuçlarını paylaşmak bir kamu görevi olarak kabul edilmiş ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na ve ilgili kuruluşlara değişik tarihlerde yazıyla başvurularak kazayla ilgili teknik bilgiler istenmiştir. Ancak Afşin kazasında istenen belgeler "ticari sır" ve "Odanız taraf değil" gerekçesiyle verilmemiş, Soma faciasında ise cevap verme gereğinde dahi bulunulmamıştır.

Meslek Odaları, Anayasanın 135. maddesine göre 6235 sayılı kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Söz konusu olayda üyeleri de yaşamını yitirmiş ve halen göçük altındadır. Tüm bu gerçekler ortadayken olayda "taraf" olarak görülmemesini anlamak mümkün değildir. Tamamı teknik ve kamu denetimine açık olan istediğimiz bilgilerin "ticari sır" olarak değerlendirilmesi de ayrıca düşündürücüdür.

Ülkemizde uygulanan küresel politikaların sonucu olarak yaşama geçirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, esnekleştirme, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme uygulamaları nedeniyle mesleğimiz de dahil olmak üzere emek her geçen gün değersizleştirilmiş ve bununla birlikte ülkemizde maden mühendisliği bilim ve tekniğini reddeden, ülkemizde 18. Yüzyıl madenciliğinin uygulanmasına göz yumanlar bundan sonra yaşanacak iş cinayetlerinin de sorumlusu olacaktır.

ETKB ve EÜAŞ ruhsat ve işin sahibi olmalarından öte devlet ve devlet kurumu olmaları nedeniyle hala toprak altında bulunan 9 kişinin cenazesini ailelerine teslim etmek zorundadırlar. Cenazelerin ailelere teslimi mümkün değil ise geçen beş yıllık süre içerisinde konu ile ilgili olarak neler yaptıklarını, neleri planladıklarını ve yapılması gerekenleri kamuoyuyla paylaşmak durumundadırlar. Hiçbir şey olmamış gibi davranarak olayı unutturmaya çalışmak uygun ve doğru değildir.

Maden Mühendisleri Odası olarak olayın takipçisi olacağımızı bildiriyor, yaşamını kaybeden maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
10 Şubat 2016, Ankara