19 MART MİTİNGİ HER YÖNÜYLE BAŞARILIDIR

04.04.2005

İşgalin 2. yılında, Küresel Eylem Gününde, "İstanbul Kadıköy'deyiz" çağrısı ile yapılan miting üzerinde değerlendirmelerde bulunanlara karşı TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi ve 19 Mart Mitingi Düzenleme Komitesi Sözcüsü Hüseyin Yeşil, 30 Mart 2005 tarihinde Birgün Gazetesi'ne yazdığı yazıda şunları söyledi:

İşgalin 2. yılında, Küresel Eylem Gününde, "İstanbul Kadıköy‘deyiz" çağrısı ile yapılan miting üzerinde değerlendirmelerde bulunanlara karşı TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi ve 19 Mart Mitingi Düzenleme Komitesi Sözcüsü Hüseyin Yeşil, 30 Mart 2005 tarihinde Birgün Gazetesi‘ne yazdığı yazıda şunları söyledi:

19 MART MİTİNGİ HER YÖNÜYLE BAŞARILI OLMUŞTUR

Sn.Görkem ERDOĞAN‘ın 22 Mart 2005 tarihli BİRGÜN FORUM‘da yayınlanan 19 Mart mitingini değerlendirme yazısı acele kaleme alınmış bir değerlendirmedir.

19 Mart Mitingini değerlendirmeden önce, yaklaşık üç aydır yapılan hazırlıkları bilmek ve bunun için ne kadar ter akıtıldığını görmek gerektiğine inanıyorum.

Ayrıca 11 Emek ve Meslek Örgütünü bu eylem için biraraya getiren TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)‘nin her türlü çabasını bilmeden ve görmeden yapılacak bir değerlendirmenin de eksik ve hatta yanlış olacağını düşünüyorum. Bu nedenle miting hazırlık sürecini kısa da olsa özetlemekte yarar olduğunu düşünüyorum.

Dünya Sosyal Forumu‘nda ve Avrupa Sosyal Forumu‘nda Küresel Eylem Günü olarak kabul edilen 19 Mart‘ta dünyada yapılacak gösterilere paralel olarak Türkiye‘de de bir miting yapılması önerisi DİSK tarafından Aralık 2004 tarihinde Emek Platformu‘na önerildi. Ancak Emek Platformu gündemine alınamadı. Bunun üzerine 25.12.2004 tarihinde TMMOB Yönetim Kurulu, Emek Platformu içinde birlikte hareket edebileceği örgütlerle Emek Platformu gündemine alınmayan bu konuda bir öngörüşme yapma kararı aldı. Yapılan öngörüşme sonucunda 19 Mart Mitingini düzenleyen örgütlerden olumlu mesaj aldı. TMMOB Yönetim Kurulu 30 Ocak 2005 tarihinde bu kez 19 Mart‘ta ABD‘nin Irak‘ı işgalinin 2.yılında dünyadaki gösterilere paralel olarak İstanbul‘da da çağrısına olumlu cevap veren 10 Emek ve Meslek Örgütü ile birlikte miting yapma kararı aldı.

TMMOB‘nin çağrısıyla 02 Şubat 2005 tarihinde İstanbul‘da biraraya gelen TÜRKİŞ, DİSK, HAKİŞ, KESK, TMMOB, TTB, TÜRK DİŞ HEKİMLERİ BİRLİĞİ, TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ, TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ, TÜRMOB ve İSTANBUL BAROSU 19 Mart mitingi için düzenleme kurulu ve çalışma grupları oluşturarak çalışmalarına başladı. Miting tarihine kadar her hafta toplantılar yaparak hazırlıklar gözden geçirildi.

Düzenleme Kurulu 17 Şubat 2005 tarihinde kendini emekten yana tarif eden Siyasi Partiler ve Demokratik Kitle Örgütleri (DKÖ) ile toplantılar yaparak miting hazırlıkları hakkında kendilerine bilgi verdi ve mitinge katılım ve destekleri istendi.

18 Şubat 2005 tarihinde de bir basın toplantısı ile 19 Mart Mitingi kamuoyuna duyuruldu. 14 Mart 2005 tarihinde mitingi destekleyen siyasi parti ve Demokratik Kitle Örgütleri ile bir toplantı daha yapılarak hazırlıklar gözden geçirildi. Son olarak 15 Mart 2005 tarihinde yapılan basın toplantısı ile de kamuoyu mitingin son hazırlıkları konusunda bilgilendirildi ve mitinge katılım çağrısı yapıldı.

3 ay süren bu hazırlıklar sonucunda yapılan mitinge 11 Emek ve Meslek örgütünün yanı sıra CHP, ÖDP, EMEP, TKP, DSİP, DEHAP, HALKEVLERİ, BAK, 78‘liler VAKFI Girişimi ve burada adını yazmayı unuttuğum çok sayıda demokratik kitle örgütü katılmıştır.

İşte 19 Mart Mitingi bu süreç sonunda gerçekleşmiştir. Mitinge yukarıda adlarını belirttiğim Siyasi Parti ve Demokratik Kitle Örgütlerinin katılımının ve desteğinin önemli olduğuna inanıyorum.

Sn. Görkem Erdoğan "19 Mart eylemine katılımı, Emek Platformu‘nun diğer eylemleri gibi yasak savmak kabilinde katılım" olarak değerlendirmektedir. Bu eylem Emek Platformu eylemi değildir. Bu eyleme yasak savmak anlamında katılan gruplar olabilir. Hem Emek ve Meslek Örgütleri hem de diğer katılımcı Siyasi Parti ve DKÖ‘lerinin mitinge katılımında sayı ve coşku olarak elbetteki farklılıklar görülmüştür. Kimi kalabalık, kimi az sayıda kişi ile kimi coşkulu, kimi az coşkulu olarak mitinge katılmıştır. Ancak eyleme öncülük eden TMMOB ile bazı sendika ve siyasi partiler için ya da eylemin tümü için bunu söylemenin haksızlık olduğunu düşünüyorum.

Sn.Erdoğan, tek mekanda çoklu eylemlerden söz etmekte ve 19 Mart eyleminin de bu şekilde gerçekleştiğini dile getirmekte ve "bu karnaval havasının bir askeri disiplin havasına yeğ tutulması gerektiğini ancak manevi anlamda birbirinden bu kadar kopmuş bir topluluğu toplusal muhalefet diye adlandırmanın mümkün olmadığını" dile getirmektedir. Kendi içinde çelişkili olan bu saptamanın eylemi sadece negatif olarak değerlendiren bir anlayıştan kaynaklandığı ortadadır.

Yine Sayın Erdoğan eyleme umut verici katılımlardan söz ederken bazı sendika ve grupların isimlerini vermekte, ancak katılımın asil unsurlarını (örneğin TMMOB vb) ise ya görmemiş ya da görmek istememiştir.

Yine Sn. Erdoğan "Türkiye‘de son dönemde gözlemlediğimiz ve 19 Mart‘ta can alıcı noktalara ulaşan bu problemi aşmak zorundayız yoksa yüzbinlik eylemlerimiz bile onbin kişi etkisi yapmayacak, ulusal basında görmezden gelinecek" demektedir. Ancak 20 Mart 2005 tarihli ulusal basına baktığımızda eylemin; Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, Özgür Gündem, Radikal, Milliyet, Posta, Star, Akşam, Hürriyet, Güneş, Zaman, Vatan, Sabah, Yeni Şafak, Dünden Bugüne Tercüman, Halka ve Olaylara Tercüman, Gözcü, Referans, Vakit gazeteleri ile çok sayıda TV‘de haber olarak yer aldığı ve yine çok sayıda köşe yazarının da eylemi değerlendirdiği görülecektir. Ayrıca İstanbul‘daki 19 Mart eylemi aynı gün Dünya‘da yapılan eylemlerin 6. ve Avrupa‘da yapılanların 4. olmuştur.

Bu tespitler de göstermektedir ki Sn. Erdoğan 20 Mart tarihli ulusal basını görmeden ve incelemeden acele bir değerlendirme yapmıştır. Dolayısı ile söz konusu değerlendirme eksik ve yanlış olmuştur. Yine Sn. Erdoğan‘ın dediği gibi elbette "daha güçlü politik merkezlere ihtiyacımız var", 19 Mart eylemine katılanların büyük çoğunluğunun bunu bildiğini ve bu bilinçle bu doğrultuda çaba harcadığını düşünüyorum. Ayrıca bu eylemin de bu çabalara katkısı olacağına inanıyorum.

Son olarak da Sn. Erdoğan, mitingde Emek ve Meslek Örgütü yöneticilerine (kendisi Demokratik Kitle Örgütleri yöneticileri demekte) söz verme geleneğini terk edelim demektedir. Bu önerinin ne kadar doğru ve geçerli olduğu ayrıca tartışılmalıdır. Ancak sürecin dışından bakarak bu böyle olsun demekle olmuyor. Mitingde daha önce yapılan benzer mitinglerden farklı olarak 11 Emek ve Meslek Örgütü adına 5 konuşmacı ve bir de Irak‘tan gelen bir misafirimiz konuşmuştur. Ve de konuşmalar oldukça kısa tutulmuştur. Bunlar bir çabanın sonucu olabilmiştir. Ortak eylemlilikler devam ettiği sürece bu konuda da önemli adımların atılacağına inanıyorum.

Sonuç olarak 19 Mart eylemi, hazırlıkları çok önceden başlatılan planlı, programlı ve çok sayıda Emek ve Meslek Örgütü‘nün düzenlediği ve çok sayıda siyasi parti ve DKÖ‘nün katıldığı ve yine 20 bine yakın kişinin alanı doldurduğu bir eylem olmuştur. TMMOB olarak her yönüyle başarılı bulduğumuz bu eyleme öncülük etmiş olmanın onurunu yaşamaktayız. 19 Mart Mitingi‘ne katılan tüm emek ve meslek örgütlerine, siyasi partilere, Demokratik Kitle Örgütleri onların üyelerine ve herkese teşekkür ederiz. Ayrıca afişlerimizin tasarımını yapan Sn.Fahrettin ERDOĞAN ile pankart ve dövizlerimizin tasarımlarını yapan Sn. Ersin SALMAN ve Sn.Rauf KÖSEMEN‘e çok teşekkür ederiz.

Hüseyin Yeşil
TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi ve
19 Mart Mitingi Düzenleme Komitesi Sözcüsü