ODALARDAN SURUÇ KATLİAMI KINAMALARI

21.07.2015

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları Odası, 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta meydana gelen bombalı saldırıya ilişkin birer basın açıklaması yaptılar.

ÇMO: FAİLLER DERHAL BULUNSUN

Şanlıurfa`nın Suruç ilçesinde 31 canın yaşamını yitirmesine 76 kişinin de yaralanmasına neden olan saldırıyı  şiddetle ve nefreytle kınıyoruz.

Tek amaçları Kobani‘ye dikkat çekmek için basın açıklaması yapmak olan, acılarını kalbimizde hissettiğimiz otuz Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gencimizin ailelerine, sevdiklerine sabırlar diliyoruz.  

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak, olayın faillerinin ve onların arkasındaki güçlerin bir an önce ortaya çıkarılmasını ve yiten canların hesbının sorulmasını istiyoruz. 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

 

 

EMO: TBMM`ye Araştırma Komisyonu Çağrısı…

KATLİAMLARIN GERÇEK FAİLLERİ VE AZMETTİRİCİLERİ ORTAYA ÇIKARILSIN

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin, "Kobane`nin yeniden inşasına katılmak" için gittikleri Şanlıurfa`nın Suruç İlçesi`nde, bugün (20 Temmuz 2015) basın açıklaması yaptıkları sırada uğradıkları terör saldırısını kınıyoruz. Canice gerçekleştirilen, ilk belirlemelere göre 30 gencimizin hayatını kaydettiği ve 100`den fazla kişinin yaralandığı saldırıyı gerçekleştirenler, toplumsal barış ve özgürlük taleplerini susturamayacaklardır. 

AKP`nin Suriye`de rejim karşıtı cihatçı gruplara sağladığı destek çerçevesinde MİT`in kiraladığı tırlarla Suriye`ye taşınan ağır silahlar ve patlayıcılar yalnızca Suriye ve Irak`ta kullanılmamıştır. Bu silah ve mühimmatların zaman zaman Türkiye`deki "hedefler" için de kullanıldığından hiç şüphe yoktur. Reyhanlı`da 11 Mayıs 2013 tarihinde düzenlenen saldırı ve seçim öncesi HDP mitingi sırasında Diyarbakır`ı hedef alan katliama bugün de Suruç saldırısı eklenmiştir. 

Ne yazık ki ülkemizin Suriye ve Irak sınırı bu terör gruplarının lojistik merkezlerine dönüşmüştür. İnsani yardıma muhtaç mültecilerin bile geçmesine izin verilmeyen sınır, silahlı gruplar tarafından rahatlıkla aşılmaktadır. Hatta yaralı teröristlerin tedavileri tüm dünyanın gözü önünde Türkiye`de yapılmaktadır. Muhalif öğrencilerin bile fişlendiği, izlendiği, yargı süreçleriyle yıpratılmaya çalışıldığı bir Türkiye`de, silahlı grupların bu kadar rahat hareket edebilmelerinin izahı yoktur. 

AKP iktidarlarının Suriye ve Irak`ta ülkemizi iç savaşın bir parçası haline getiren dış politikasının faturası, terör saldırılarıyla yurttaşlarımız tarafından ödenmektedir. Emperyalizmin tehlikeli oyunlarına paralel olarak AKP`nin izlediği mezhepçiliğe dayalı, çatışmacı ve her türlü provokasyona açık Ortadoğu politikası, ülkemizi bir felaketin eşiğine kadar getirmiştir.

TBMM`yi Göreve Çağırıyoruz
AKP İktidarı döneminde Hrant Dink cinayeti ile başlayan ve son olarak Suruç`ta yaşanan saldırı ile devam eden katliamların gerçek failleri, planlayıcıları ve azmettiricileri ortaya çıkarılıp, yargılanmamıştır. AKP eliyle yürütülen "toplum mühendisliğinin" bir parçası olan bu katliamların faillerinin yargılanması için, TBMM`de acilen bir araştırma komisyonu kurulmalıdır. Toplumsal barışın yeninde sağlanması için sis perdesinin aralanması zorunludur. 

Başta Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyeleri olmak üzere tüm yurttaşlarımıza başsağlığı diliyoruz. Saldırıdan yaralı olarak kurtulan gençlerimize şifa dilerken, bölgenin barışa kavuşmasıyla birlikte güvenli bir biçimde Kobane`deki çocuklara oyuncak ve umut götürmeye devam etmelerini umut ediyoruz.

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI 
44. DÖNEM YÖNETİM KURULU

 

 

İMO: Suruç katliamının sorumlularını ülkemiz çok iyi tanıyor

Sözün bittiği noktadayız. Aslında Türkiye’nin, Suriye’deki iç savaşa dolaylı-dolaysız dahil olduğu günden bu yana, başta Reyhanlı katliamı olmak üzere yaşananlar sözün tükendiğine işaret ediyordu ancak Suruç’ta bugün yapılan bombalı saldırı şimdiye dek tanık olduklarımızı kat be kat aşan bir vahşetle karşı karşıya olduğumuzu açığa çıkarttı.

Eğer bir ülkede, son derece barışçı ve insani amaçla Suruç’ta bir araya gelen üniversite öğrencilerinin üzerine bomba atılıyor ve ilk belirlemelere göre 30 gencin ölümüne ve 100’e yakın gencin yaralanmasına yol açılıyorsa, bu ülkenin siyasal, toplumsal hayatında köklü değişikliklerin zamanı geçiyor demektir.

Başka bir söze hacet var mı, bilemiyoruz. Öldürülen gençlerin ailelerinin acısını dindirmenin bir yolu var mı, bu konuda fikir dahi yürütemiyoruz.

Bildiğimiz tek bir şey bulunuyor: Reyhanlı katliamı nasıl ki Türkiye’yi Suriye iç savaşına dahil etmenin bir adımıysa, Suruç katliamı ise savaş çığırtkanı karanlık odakların Suriye savaşına girmek konusunda kararlılığını göstermektedir.

Ne baş sağlığı ve sabır dilemek ne de insanları sükûnete davet etmek, duygularımızı açıklamaya kafi gelmeyeceği gibi, ülkemizin içinde bulunduğu kaotik ortamı gölgelemeyecektir.

Sorumlular bellidir, katliamın sorumlularını tanıyoruz. Suriye’deki cihatçı katillere, İŞİD canilerine kol kanat gerenler, Suriye’ye girmek için fırsat yaratmak isteyenler, hatta bunun için gayri nizami plan yapanlar sorumludur ve sorumluların hesap vermesi, içinde bulunduğumuz kaotik ortamından çıkmak için tek yoldur.

Türkiye ya sorumluları yargılayacak ya da Ortadoğu bataklığına teslim olacaktır. Tercih, kamuoyunun önündedir. Kitlesel bombalamalar Ortadoğu ülkelerinin neredeyse kaderidir; Türkiye’nin, Reyhanlı ve Suruç katliamlarıyla, tipik Ortadoğu ülkesi olduğu tescillenmek istenmektedir. Türkiye ya bir Ortadoğu ülkesi haline gelecek ya da demokratik, barışçı, uygar bir toplum olacaktır. Bir tercihle karşı karşıya olduğumuz bilinmelidir.

Yüzlerce gencin olduğu bir ortamda bomba patlatmak, ülkemizi savaşa sokmak isteyenlerin açıktan provokasyonudur. 

İnşaat mühendisleri, bir yandan barışa ve insan hayatına sahip çıkarken, diğer yandan savaş çığırtkanlarına dur demektedir.

 

İnşaat Mühendisleri Odası;
Yönetim Kurulu

 

JMO: SURUÇ`TA İNSANLIK KATLEDİLDİ!

Suruç`ta bugün Kobane`nin yeniden inşasına katılmak, Kobane‘de çocuklara park yapmak için giden gençlerimiz alçakça bir bombalı saldırı ile katledildi... İstanbul ve Ankara‘dan yola çıkarak Urfa`nın Suruç ilçesine ulaşan 300 gencin basın açıklaması yapmak üzere toplandığı Amara Kültür Merkezi bahçesinde yapılan saldırıda çok sayıda gencimiz hayatını kaybetti; yüzlercesi yaralandı.

Acımız ve öfkemiz çok büyük... "Birlikte savunduk, birlikte inşa edeceğiz" şiarıyla Kobane‘nin inşaasına destek vermeye giden gençlerimizi  Suruç`ta planlı olarak katleden zihniyeti şiddetle kınıyor,  hepimizin bildiği katilleri de, bu katliama ortam hazırlayanları da lanetliyoruz.

Bu katliamın, siyasi iktidarın ülkemizde ve yakın coğrafyamızda yürüttüğü savaş ve çeteleri kollama politikalarının bir sonucu olduğu görülmeli ve yaşanan katliamdaki sorumlulukları da politikaları da artık sorgulanmalıdır.

İnsanlığın bir kez daha Suruç‘ta katledilmesine, zulme ve savaşa karşı eşitlik, özgürlük ve barış için artık hepimize düşen görev katliamın sorumlularının açığa çıkarılması ve hesabının sorulması için en geniş birlikteliği sağlayacak bir dayanışmayı geliştirmektir.

Başımız sağolsun!

TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

YÖNETİM KURULU

 

 

KMO: İNSANLIĞA YAPILMIŞ SURUÇ SALDIRISINI KINIYORUZ…

Söylenecek her sözün yaşanan acılar karşısında hiçbir anlamının olmadığını biliyoruz. Hiçbir şey insan hayatından önemli değil elbette…

Türkiye yine sözün bittiği bir noktada ve yarın nelere gebe bilemiyoruz.  Ülkemiz Suriye`deki iç savaşa dolaylı-dolaysız dahil olduğu günden bu yana yurdun farklı bölgelerinde bireysel ve kitlesel katliamlar yaşanmakta.  Dış politikada küresel güçlerin sandalına binenler ne yaptıklarının farkında mı? Kendi çıkarları için dünyayı yakmaktan çekinmeyen küresel sermaye hemen yanıbaşımızda yanan ateşi ülkemize de sokmanın gayreti içerisinde. İnsanlık değerlerinin olmadığı bu dünyanın bir parçası olmaya giden bu ülkeyi yönetenleri çok ağır sorumluluklar beklemektedir. Herkes çok dikkatli olmak zorundadır. Her kurum, her kuruluş ve her yönetici sağduyulu, bağımsız ve demokrasi eksenli düşünmek zorundadır.  Otuzbir yurttaşımızın ölümünün hiçbir açıklaması olamaz. Ölümün, insanlık değerlerinin katledilmesinin tarafı olunamaz. Reyhanlı ve Suruç katliamı savaş çığırtkanı karanlık küresel  odakların Türkiye`yi Suriye savaşına sokma konusunda kararlılığını göstermektedir. Bizlere düşen barışı, demokrasiyi ve halkların barış ve kardeşlik içinde yaşamasını savunmaktır.

Kimya Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

 

 

 

MADENMO: BUGÜN SUSARSAK, BUGÜN YAŞAMI SAVUNMAZSAK, YARINI GÖRME ŞANSIMIZ KALMAYABİLİR!

SURUÇ`TA KATLİAM VAR!

2013`de Reyhanlı`da, 2015`de Diyarbakır`da Bugün Suruç`ta, yarın planlanan nedir?

Bu ülke; savaş isteyenlere, gerilimi tırmandırarak saldırıları körükleyenlere boyun eğmeyecektir.

Bugün Suruç`ta gençlerin gösterdiği dayanışma kanla boğulmak istendi. Kobane`deki vahşet dolu saldırılar sonucu oluşan yıkıma karşı dayanışmayı ön plana çıkararak akıllarının ve vicdanlarının sesi ile yola çıkan gencecik insanlarımızı Suruç`ta planlı olarak katleden zihniyeti şiddetle kınıyor, yaşanan tüm saldırıların faillerinin bulunmasının yönetenlerin acil sorumluluğu olarak görüyoruz.

Mevcut iktidarın yıllardır, toplumu kutuplaştırmak, gerilimi körüklemek üzerinden yürüttükleri savaş yanlısı politikaları ve yaşanan olaylardaki sorumluluklarını bir kez daha gözden geçirmeleri elzemdir.

Gerek ülkemizdeki, gerekse sınırlarımızdaki güvenliğin sağlanması, eşit yaşam koşulları ve barış hepimizin vazgeçilmezidir. En İnsani talepleri silahlarla, bombalarla yok edileceğini sanmak en büyük aymazlıktır. Eşitlik, özgürlük, barış taleplerinin kanla durdurulamayacağını tüm kesimlerin görmesi ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Bütün bu cinayetleri ve yaşatılan zulmün sonsuz karanlığını lanetliyor, çocuklarımızın geleceği için bizi kanla sınayanlara mücadeleyi bu yolla yok edemeyeceklerini bir kez daha haykırıyoruz.

Kayıplarımız için ülkemize ve acımızı yüreğinde duyan tüm insanlara baş sağlığı ve dayanma gücü diliyoruz.

TMMOB 
Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

 

MMO: Suruç Katliamını Lanetliyoruz

Bugün Şanlıurfa‘nın Suruç ilçesinde Kobane‘nin yeniden inşası çalışmalarına destek olmaya giden sosyalist gençlere yönelik bombalı saldırıda onlarca genç yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Bu vahim olayın müsebbibi herkes tarafından bilinmektedir. Hemen her gün barışın, özgürlüğün, kardeşliğin düşmanlığını yapan ve şeriatçı güçleri destekleyen siyasal iktidar, ülkemiz ve Ortadoğu‘ya kan kusturmaktadır. Emperyalizm ve AKP iktidarı, Ortadoğu‘daki savaş ve katliam ortamının baş sorumlularıdır. Siyasal iktidar, iktidarını koruma mücadelesini uzun süredir sürdürdüğü maceracı dış politikasıyla birleştirmiştir. İktidar, şeriatçı, faşist güçleri kullanarak demokrasi güçlerine yönelik terör ortamı oluşturmaktadır.

Suruç katliamının sorumluları açığa çıkarılarak cezalandırılmalı ve tarih önünde hesap vermelidir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak Suruç katliamını öfke ve lanetle kınıyor; katliamda can veren gençlerin aileleri, yakınları, arkadaşları ve demokratik kamuoyuna baş sağlığı, yaralı gençlere acil şifalar diliyoruz.

Ali Ekber Çakar

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı

 

 

METALURJİMAL.MO: SURUÇ'TA İNSANLIK KATLEDİLDİ

Onlar şiddetli çatışmalar sonucu emperyalizmin yarattığı İŞİD cellatlarının elinden kurtarılan Kobane'nin yeniden inşasına yardım için gidiyorlardı. Çocuklara oyuncak, okullara kitap götürüyorlardı.

Gençtiler, insandılar, sosyalisttiler. Emperyalizmin cellatlarınca katledildiler.

Yüreğimizin yangını öfkemizi büyütüyor.

Suruç’ta bugün Kobane’nin yeniden inşa sürecine destek olmaya giden SGDF’li (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) gençler bombalı bir saldırı ile katledildi.

İŞİD ya da emperyalizmin bir başka kara örgütü tıpkı Reyhanlı'da, Diyarbakır'da ki gibi masum insanları öldürdü. Yüreğinde insan sevgisi olan geleceğe umutla bakan gençler bombalı saldırı sonucu yaşamını yitirdi..

Tıpkı Bağcılar'da, İstanbul'un göbeğindeki konsoloslukta, banka şubesinde, Kızılay Kumrular sokakta olduğu gibi birileri elini kolunu sallaya, sallaya gelip bomba patlattılar Suruç'ta.

Katil de, azmettiren de belli. Ortadoğu, Emperyal tekellerin doymak bilmez hırsları nedeniyle zaten yıllardır kan gölü. Ortadoğu'da sömürgecilerin taşeronluğunu yapanlar, Ortadoğu coğrafyasında kiralık katilleri besleyip barındıranlardır katliamın gerçek sorumluları.

Bu ülkeyi kiralık katillerin, bombacı cellatların cirit attığı bir ülke haline getirenler de en az katiller kadar sorumludurlar.

O katiller döktükleri kanda boğulacaklar, emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı halkların kardeşliği kazanacak.

İnsanlık kazanacak.

TMMOB
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI

 

 

MİMARLAR ODASI: SURUÇ’TA YAŞANAN KATLİAM İNSANLIK SUÇUDUR !

Şanlıurfa İli Suruç İlçesinde bugün yaşanan bombalı saldırıda resmi verilere göre 28 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 35’i ağır olmak üzere 100’e yakın yurttaşımız yaralanmıştır.

Yaşadığımız bu büyük acı nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygı ile anıyor, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı diliyoruz. Yaralıların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz.

Bölge coğrafyasında kaygıyla izlediğimiz süreçte; ortak değerlere yapılan saldırılarda binlerce kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olmaktadır. Ülkemiz sınırında yaşanan çatışma ve işgaller sonucunda, siviller yaşam çevrelerini terk ederek ülkemize ve bölgedeki diğer ülkelere göç etmek zorunda bırakılmaktadırlar.

Bölgedeki çatışmalar ve savaşın getirdiği yıkım sonrası yaşam çevrelerinin yeniden inşası aşamasında; kültürel, sosyal ve coğrafi farklılıkların sürdürülebilirliği için Suruç İlçesi Amara Kültür Merkezi’nde bir araya gelen genç yurttaşlarımız, mezhepçi ve ırkçı şiddetin hedefi olmuştur.

Uygarlıkların ve farklı inançların beşiği olan, ortak birikim ve zenginlikleri geleceğe taşıyan Orta Doğu coğrafyasında ve bölgemizde şiddetin bir an önce durdurularak barışın sağlanması yaşamsal bir önem taşımaktadır. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan çatışma ve savaşlar; barışçıl çözümlere yönelik çabaların artırılması, kültürel ve sosyal değerlerin korunması yoluyla sonlandırılabilir.

Toplumsal birlikteliğin sürdürülmesi için çaba sarf eden duyarlı kesimlere karşı uygulanan şiddet ve merkezi yönetimlerce kullanılan; kamu vicdanını yaralayan saldırgan nefret söylemleri ise sorunların barışçıl yollarla çözümünü zorlaştırmaktadır. 

Bu bağlamda, Mimarlar Odası olarak, Suruç’ta insanlık suçu katliamı gerçekleştirenleri kınıyoruz. Saldırıda hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygı ile anıyor ve yaraların bir an önce sarılmasını diliyoruz. Saldırıyı düzenleyen savaş kışkırtıcısı sorumlular hakkında yürütülen soruşturma süreçlerinin takipçisi olacağımızı değerli kamuoyumuz ile paylaşıyoruz.

TMMOB Mimarlar Odası

 

 

PEYZAJ MİMARLARI ODASI: PARKLARINDA ÇOCUKLARIN OYNADIĞI BİR DÜNYANIN HAYALİNE BİLE TAHAMMÜL EDEMEDİLER !

Dün ülkemizin evlatları öldü.

Başucumuzda insanlık düşmanlarının yakıp yıktığı topraklara çocuk parkı ve kütüphane yapmak için giden gençlerimiz katledildi.

Peyzaj mimarlığı ekoloji temelli bir meslektir. Ve ekolojik sınırlar siyasal sınırları tanımaz. İnsanlık da öyle…

Dün Zap`ın üzerine "kardeşlik köprüsü" kuranların çocukları, yıkımdan çıkmış kardeş topraklara yeşili götürmek için yola çıkmışlardı.

Savaş için değil, savaş sonrası yaşamı yeniden kurmak için…

Bu terörün nedenini niçinini bilmeyen çocukların, yeni bir yaşam kurarken, ağaç dalında ipten de olsa sallanabileceği bir salıncakları olsun diye…

Duymamakta ısrar edilmiş çığlıklarla topladıkları yardımlarla ve hepimize öğretmen kocaman yürekleriyle…
Umut ve sevgiyle yola çıkmışlardı…

Söyledikleri bazılarımıza yabancıydı, farklıydı bazılarımızdan… Ancak hayal ettikleri parkta oynayacaklar sadece çocuklardı…

Genç ve umutlu kalpleri yine gençlere kırdıranları biliyoruz hepimiz. Tarih yüzlerce kez öğretti insanlığa…

Biz peyzaj mimarları, ülkemizde kardeş topraklara çocuk parkı yapmak için giden gençlerimizin katledilmesini şiddetle kınıyoruz. Anılarını ve miraslarını sadece Türkiye ve Rojava`da değil, tüm Dünya`da insanlık mirasının en anlamlı ilmeklerinden biri olarak kabul ediyor, mesleğimiz ve insanlığımız adına saygıyla selamlıyoruz.

Ve Müslümanlar, Hristiyanlar, Ezidiler ve insana insanlığından ötürü kıymet veren her inancın mensupları;

Ve Türkler, Kürtler, Ermeniler, Laz, Çerkez, Arap ve her dilden, her renkten insan;

Biliyoruz, birbirimizden farklıyız, ama biliyoruz biz daha kalabalığız, biliyoruz umut daha büyük.

Biliyoruz ki tüm siyasetlerin üzerinde yeni doğanların ağlamasıdır yarının evrensel marşı…

İşte bu yüzden, dini, dili ırkından bağımsız, doğarken ağlayan hiçbir çocuk bir daha ağlamasın diye, umudun ve insanlığın düşmanlarına karşı birlikte omuz omuza zafere ulaşıncaya kadar mücadele etmeye çağırıyoruz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

11. Dönem Yönetim Kurulu

 

 

ŞPO: DAYANIŞMA, BARIŞ VE BIR BAŞKA DÜNYANIN MÜMKÜN OLDUĞU INANCINI KAYBETMEYECEĞIZ

Dün Şanlıurfa‘nın Suruç ilçesinde yaşanan insanlık dışı bombalı saldırıda, resmi verilere göre 31 yurttaşımızın hayatını kaybetmesinin tarif edilemez acısı içerisindeyiz. Öncelikle kaybettiğimiz gencecik arkadaşlarımızı saygıyla anıyor, ailelerine ve sevdiklerine başsağlığı diliyor ve tüm yaralıların biran önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz. Başka bir dünya özlemi içinde olan ve komşu kardeş halkın çocuklarına yardıma giden bu gençlerimize uygulanan vahşet insanlığımızdan önemli bir parçayı alıp götürmüştür.

Ortadoğu‘yu savaşlar, ölümler, çatışmalarla karanlık bir girdabın içine sokanlara inat, yüreklerinde taşıdıkları barış ve kardeşlik duyguları ile ölüme karşı yaşamı inşa etmeye gidenleri katledenleri lanetliyor, acilen bu işin arkasındaki tüm sorumluların ve örgütlenmelerin açığa çıkarılmasını talep ediyoruz.

Eli kanlı canilerle birlikte, Reyhanlı, Niğde, Diyarbakır, Mersin, Adana derken tüm bu katliamlar karşısında sessiz kalanlar, bu gündemleri sümen altı edenler, Türkiye‘yi savaşın kanlı coğrafyasına çekmeye çalışanlar, katilleri besleyenler ve onlarla işbirliği içerisinde bulunanlar bu katliamın ortak sorumlularıdır. Bu şiddet ortamını arttırma eğilimine karşı, barışın, demokrasinin ve birlikte yaşamın kurulabilmesi için geçmişte hesabı sorulmayan tüm katliamların da dahil olmak üzere sorumlular bir an önce ortaya çıkarılmalı ve hesap vermeleri sağlanmalıdır.

Bizler din, mezhep, ırk, milliyet farklılıklarını barışın, demokrasinin ve birlikte kardeşçe yaşamanın temel unsurları olduğuna inancımızla, bütün farklılıklarımıza karşı barışı birlikte savunarak, militer bir rejime dayanak yapılmak istenen şiddet ortamına karşı ortak sesimizin yükseltilmesi gereken zamanlardayız. Eşitlik, özgürlük, dayanışma, barış ve birarada yaşama iradesi bugün hepimiz için hava ve su kadar kıymetlidir. Bu katliamı yapanlar ve ona yol verenler bilsinler ki, bizler tüm bu değerlerimize her zamankinden güçlü sarılacağız ve daha çok sahip çıkacağız. İktidarın çökmüş dış politikasıyla bizleri getirmek istediği bu şiddet ortamında, yitirdiğimiz arkadaşlarımızın ortaya koyduğu, dayanışma, barış ve bir başka dünyanın mümkün olduğu inancını kaybetmeyecek ve sorumluların ortaya çıkarılmasının örgütlü gücümüz ile takipçisi olacağız.

Basınımız ve kamuoyuna saygılarımızla,

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası