SANAYİNİN SORUNLARI VE ANALİZLERİ (75): 2022 BÜTÇESİ: ADALETSİZ, KARANLIK VE PİNTİ!

10.11.2021

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan, Sanayinin Sorunları ve Analizleri (75): 2022 yılı bütçesi: Adaletsiz, Karanlık ve Pinti başlığıyla 10 Kasım 2021 tarihinde yayımlandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, TÜİK, CB-SBB, Merkez Bankası, Eurostat, OECD, IMF verileri kullanılarak yapılan analizde 2022 bütçesinin vergi ve harcama öngörüleri analiz edildi. Araştırmada, gündemdeki faiz öncelikli bütçenin yeterince şeffaf olmadığı, Meclis’in bütçe hakkını hiçe saydığı ve pandemi dönemi bütçesi özelliği taşımayacak kadar sosyallikten uzak, pinti bir bütçe olduğuna dikkat çekildi. Analizde ortaya çıkan başlıklar özetle şöyle;

  • Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında daha çok “usulen” görüşülen, Saray yönetimince hazırlanmış 2022 merkezi bütçe taslağında devletin faiz harcamalarının eğitim harcamalarının önüne geçtiği ve uygulamada arayı açacağı görülebiliyor. Pandeminin ciddiyetini koruduğu şartlarda sağlık için bütçede pinti tutum sürdürülürken “ulusal güvenlik programlarında” yani asker-polis harcamalarında hiçbir kısıntı yer almıyor. Saray yönetimi, bütçe desteklerini genişleten ülkelerin tersine, pandemi koşullarında sosyal yardım programlarını dar tuttu, sosyal destek ve sağlık bütçesi için borçlanmayı göze almadı, faizleri indirerek halka borçlanmayı önerebildi.
  • Hazine’ye göre Covid-19 kapsamında, Merkezi Bütçeden, İşsizlik Sigortası Fonu, Sosyal Yardımlaşma Fonu’na ek olarak finans sisteminden sağlanan destekler, hibe ve kredi olarak 734 milyar TL’dir. Ama bu tutarın dörtte üçünü, kullandırılan ve ertelenen krediler adı altında borçlandırmaların oluşturduğu görülmektedir. Pandemi tehdidi ve toplumsal tahribatı sürerken 2022 bütçesinde öngörülen kamu açığı/GSYH hedefi de yüzde 3,5’den ibaret. Önceki iki yılda yaşanan eli sıkı, pinti devlet tutumu devam ediyor.
  • Saray yönetiminin hazırladığı 2022 bütçe taslağında her bütçede gözlenen adaletsizlikler hem vergi hem harcama ayağında korunuyor. Vergi ayağında, çoğundan firmaların, servet sahiplerinin yararlandığı ve teknik terimle “vergi harcaması” olarak adlandırılan “bağışlanmış vergiler” yani istisnalar, vergi muafiyetleri, 336 milyar TL ve bu bütçede de toplanması hedeflenen vergilerin dörtte birini oluşturuyor. 2022’de de toplanacak verginin üçte ikisi, her bütçede olduğu gibi dolaylı vergilerden, yani ağırlıkla tüketim vergilerinden oluşacak. Doğrudan vergilerin de ağırlıklı kısmını ücretliler ödeyecek.
  • Toplam vergi gelirleri içinde yüzde 18,5 payı olan gelir vergilerinin tamamına yakını yine ücretlilerin bordrolarından stopaj yoluyla elde ediliyor. Buna karşılık şirketlerin, bankaların kârlarından ödedikleri Kurumlar Vergisi, toplam vergi gelirleri içinde sadece yüzde 15,1 paya sahip. Şirketler ve bankalar birçok istisna muafiyet, vergi iadesi gibi kolaylıklardan yararlandıkları gibi, vergiden kaçınma, vergi kaçırma gibi imkanlara da sahipler ve bu yollarla vergi yüklerini daha da hafifletebiliyorlar.
  • Adaletsizlik, bütçenin harcama ayağında daha büyük. Çünkü bu ayakta toplanan vergi ve öteki gelirler harcanmakla kalmıyor, toplum adına borçlanmaya da gidiliyor ve toplumun borç yükü büyütülerek geleceği ipotek altına alınıyor. 2022’de Hazine’nin ödeneklerinin tamamına yakınını oluşturan faiz giderlerinin, öngörülen bütçenin yüzde 13’ünü tek başına oluşturduğu görülüyor. Buna karşılık, temel, orta eğitim ve yüksekokul olmak üzere üç ayrı programdan oluşan eğitim harcamaları 2022 bütçesinden ancak yüzde 12 pay alabilecek. Yani faiz harcamaları, eğitim harcamalarını yine geçecek.
  • Faiz giderleri bütçede eğitimin önüne geçerken, pandemi şartlarında büyümesi gereken sağlık bütçeleri ise sınırlı kaldı. Tedavi edici ve koruyucu olarak sınıflandırılan sağlık harcamaları 2022 bütçesinde yüzde 6,3’ten, yani faize ayrılanın yarısından ibaret. Buna karşılık “ulusal güvenlik ve toplumsal güvenlik” olarak tanımlanan asker-polis bütçelerinin toplamdaki payı yüzde 10,7.
  • 2022 bütçesi, pandemi şartlarında artan yoksullukla mücadele için toplam bütçenin ancak yüzde 2,8’ini ayırabilmiş durumda. Engelliler için ayrılan pay da yüzde 1,4’den ibaret.
  • Yıllığı yüzde 20’yi bulan tüketici enflasyonunun en önemli ayağı olan gıda enflasyonu, yılı yüzde 30 ile kapatabilecek. Bu sonuçta tarımın ihmali, destekten yoksun bırakılmış olması önemli. 2022 bütçesi tarım programları için sadece yüzde 2,3’lük bir payı yeterli görmüş durumda.
  • 2022 bütçesi, açıkları da hızla büyüyen sosyal güvenlik sistemine toplam ödeneklerin yüzde 11,5’ini ayırmayı tasarladı. Buna karşılık yerel yönetimler bütçeden ancak yüzde 8,4 pay alabilecekler. Bu da demokratikleşmenin önemli göstergesi olan yerele kaynak tahsisinde ne kadar eli sıkı davranıldığını bir kez daha ortaya koyuyor.