TELEKOM HAKKINDA RESMİ YALANLAR, SİVİL GERÇEKLER

02.09.2005

Türktelekom ile ilgili bilgi ve belgeler kamuoyu ile paylaşılmaktadır.

Rakamlarla Türk Telekom Gerçeği
Türk Telekom AŞ‘nin yüzde 55 hissesi, toplam 6.5 milyar dolar karşılığında bir konsorsiyuma satıldı. 1.3 milyar $ peşin, gerisi 5 taksit. 2004 Yılı cirosu 9 Katrilyon TL olan Türk Telekom‘un brüt kârı 3,3, net kârı ise 2,2 katrilyon TL‘dir. Buna göre Konsorsiyum her yıl elde ettiği karlarla taksitlerini rahatlıkla ödeyebileceği gibi üstüne para da kazanacak. Türk Telekom bu gün, yeniden oluşturulmaya kalkışılsa, ilk tesis maliyetinin 200 milyar doları bile geçeceği hesaplanmaktadır. Türk Telekom ihalesinden 10 gün önce Pakistan Telekom‘a 10 milyar dolar değer biçildiği dikkate alındığında, gerek abone sayısı gerekse kârı Pakistan Telekom‘un 4 katı olan Türk Telekom‘un toplam değerinin 40 milyar dolar %55‘inin de 22 milyar dolar etmesi gerekir. Türk Telekom‘un özelleştirilmesinin kendi başına büyük bir hata olduğu gerçeğini bir yana bırakalım, bu boyutta bir hesap hatası ile kimler kurumun yağmalanmasına göz yumuyor? Peşkeşin sorumluları kim?
1.3 milyar $‘a TT yönetiminin ele geçirilmesine kim izin veriyor?

Türk Telekom, 80.000‘i ankesörlü 19.580.000 sabit telefon, 21.500.000 hatlık santrala, 35 milyon km. bakır kablo ve 100 bin km optik kablo şebekesine, tüm köylere uzanan iletişim alt yapısına, 850 işyerine, 3000 Telekom bayisine, cep telefonu operatörü AVEA‘nın yüzde 40 hissesine sahip. 1.200.000 (950.000‘i ADSL) aboneye internet erişimi, tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarına yüz binlerce kiralık devre, F/R, Turpak, ISDN/PRI, ISDN/BA, NMT hizmeti sağlıyor. Ayrıca ihaleden bir gün önce devredilen ve geleceğin teknolojisi olarak kabul edilen CDMA lisansına da sahip. Kablosuz sabit telefon teknolojisi olarak özetlenen, lisans değeri milyarlarca dolar olan ve cep telefonuna rakip olabilecek nitelikteki bu teknoloji Türk Telekom‘un yeni sahiplerine "beleş"e verilmiştir. Türk Telekom‘un almak için yıllarca çabaladığı "CDMA Lisansı", Telekomünikasyon Kurumu tarafından, "İhaleye çıkılması gerektiği" savıyla reddedilmiş, ancak nasıl oluyorsa, ihaleden bir gün önce kabul edilmiş ve T.T‘un üzerine bir de "kaymak" sürülerek daha büyük, daha güzel bir pasta yapılarak yağmalanmıştır.!!!?

Türk Telekom, iç ve dış kredi kullanmayan dünyada çok az sayıdaki Telekom operatörlerinden biridir. Kurumun SSK ve vergi borcu yoktur. Son 5 yılda personel sayısı 15.000 azalmıştır. Türk Telekom, geçen yıl 1.14 Katrilyon TL vergi beyan etti. Ülkemizin en önemli değerlerinden biri olan Türk Telekom, 2000, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında en fazla kurumlar vergisi ödeyen kuruluştur.

Türk Telekom‘un İstihdam Gerçeği

Özeleştirmelere gerekçe gösterilen aşırı personel iddiaları Türk Telekom için doğru değildir. Türk Telekom bu bağlamda dünyanın 7. verimli şirketidir. Türk Telekom‘da çalışan her personel için 309 hat düşmektedir. Aynı oran İsveç için 304, Almanya için 240, Kanada için 237, Fransa için 232, İsviçre için 231, ADB için 170, İngiltere için 148 ve Finlandiya için 147‘dir. Türk Telekom personeli dünyadaki örneklerine göre daha çok iş yükü ile daha verimli olarak çalışmaktadır. Türk Telekom, yalnızca 1700 mühendis ile kırsal yerleşim sayısının daha fazla olduğu, ülkemizin zor coğrafi şartlarına rağmen hizmet vermektedir. Yıllarca telefon faturalarının neden yüksek olduğu sorusuna, "Türk Telekom‘un personel fazlası var, iyi yönetilmiyor, özelleştirilince bu sorunlar bitecek" dendi. Oger Telecom‘un Genel Müdürü Paul Doany bile, ihale sonucunun açıklanmasından sonra, "Türk Telekom‘da 19 milyon aboneye hizmet veren 55 bin çalışan bulunuyor. Bu büyüklükteki bir sektör için bu kadar çalışan insan sayısı, diğerlerine göre iyi bir rakam" demiştir.

Telekomünikasyonun Stratejik Önemi

Türkiye‘de herkesin kimi ne zaman aradığına, ne kadar konuştuğuna, hatta ne konuştuğu bilgisine ve kişisel bilgilerin yanısıra bir takım stratejik bilgilere ulaşma olanağı vardır. Silah kuvvetlerin kiraladığı özel devrelerin güzergahlarının belirlenmesi, bu görüşmelerin kayıtlarına ulaşılmasının, yaratacağı tehditi düşününüz. Tüm internet trafiğinin denetlenmesi, kimin hangi siteleri ziyaret ettiği bilgisinin, e-posta iletişimlerinin kontrol altına alınması ihtimali de bulunmaktadır. Özel bir şirket tüm bu bilgileri kendi ekonomik çıkarları için denetlemek isteyebileceği gibi, yabancı istihbarat örgütleri ile de paylaşabilir.

Türk Telekom‘un özelleştirmesi blok satış şeklinde oldu. Kurumun stratejik olmadığı gerekçesiyle, yabancılara satış konusunda da bir sınırlandırma getirilmedi. Oysa dünyada Telekom alanında yapılan özelleştirmelerde devletler, şirketler üzerindeki kontrolü elinde tutabilmek için blok halinde satış yöntemini tercih etmemekte ve halka arz ve altın hisse yöntemini tercih etmektedirler.. Aşağıdaki listede yer alan ve örnekleri çoğaltılabilecek olan bir çok ülkede telekomünikasyon alanında kontrol stratejik nedenlerle devlete aittir.

Türk Telekom Devletleştirilerek Kuruldu?
İstanbul Telefon Şirketi, 09 Nisan 1936 tarihinde İzmir Telefon İşletmesi ise 24 Ocak 1938‘de bugün yapılmaya çalışılanın tam tersi yapılarak, devletleştirildi. Osmanlı hükümetinin savaş sırasında el koyduğu, işgal altındayken yeniden yabancı sahiplerine iade ettiği telekom şirketleri, kurtuluş savaşının ardından, hizmetin stratejik önemi göz önüne alınarak, devletleştirildi ve PTT‘nin kontrolüne verildi.

Neden Özelleştirmek İstiyorlar?

Ülkemizin gündemine özelleştirmeler, tüm dünyada olduğu gibi 1980‘lerde gelmiştir ve 90‘lı yıllarla birlikte büyük sermaye basınının da desteği ile "çağdaş" bir ekonomik yapının olmazsa olmaz gerçeği olarak tüm topluma propagandası yapılmıştır.

Devletin ekonomik alandan tamamen çekilmesi gerektiği söylemi ile, IMF ve Dünya Bankası emri ile yürütülen özelleştirmeler, işçi ve emekçilerin yarattığı değerlerle oluşturulmuş kamu kurumlarının birkaç sermaye grubuna peşkeş çekilmesi, halkın yoksullaştırılması ve sömürgeleştirme operasyonudur.

Oysa devletin ekonomik alandan çekilmesi, ücreti ile yaşayan milyonlarca insanın piyasanın acımasız rekabetine teslim edilmesi demektir. Bu ülke insanının, insanca yaşama hakkı vardır ve bunun en önemli koşulu eğitim, sağlık, enerji ve haberleşme gibi temel alt yapı hizmetlerinin kamu eliyle verilmesidir.

Özelleştirmelerden elde edilen yararlar..!?

Özelleştirme İdaresi 1986-2004 arasında 188 Kamu Kuruluşunu özelleştirdi, 4.485.979.987 YTL‘si Özelleştirme geliri olmak üzere 5.607.493.989 YTL gelir elde ederken, 7.852.187.789 YTL gideri oldu, aradaki farkı da borçlanarak kapattı. 1986‘dan bu yana ülkemizin önemli değerleri olan 188 kuruluşun elden çıkarılmasına karşın, özelleştirme gelirleri, özelleştirme giderlerini bile karşılamamış, istihdam ve üretim azalmış, yolsuzluklar ve siyasi kayırmacılık artmış, devlet vergi kayıplarına uğramıştır. Devlet; özelleştirdiği pek çok bankayı ve sanayi tesisini içi boşaltıldıktan sonra geri almak zorunda kalmıştır.

Özelleştirme Sonrası Ne Olacak?

Haberleşme altyapısı doğal tekel konumundadır. Doğal tekellerin temel özelliği ilk yatırım maliyetlerinin yüksek oluşudur. Doğal tekellerde bir bölgede birden fazla hizmet ağı kurmak ekonomik değildir. Dolayısıyla özelleştirmecilerin temel iddiaları olan rekabet ortamı yaratarak mal ve hizmet fiyatlarını ucuzlatmak fikri geçersiz bir hayaldir. Sektörde gerçek anlamda rekabetin gerçekleşmesi mümkün değildir. Şu anda Telekom faturalarına yansıyan en önemli kalem vergilerdir. Dolayısıyla özelleşme sonrası herhangi bir ucuzlama mümkün değildir.

Türkiye‘de kurumlar vergisi oranı çok yüksek olduğu için, Telekom‘u alan firma kurumlar vergisi ödememek için, diğerlerinin yaptığı gibi, tüm yatırımlarını, gerekli teçhizatı yurtdışında vergi oranları düşük bir ülkede kuracağı bir şirket üzerinden alarak gerçekleştirecek, böylece kârını yurtdışına aktaracaktır. Bunun sonucunda; yıllarca kurumlar vergisi tahsil edilemeyecektir.

Türk Telekom‘un ekonomik olmayan yörelere yaptığı bakım ve yatırım harcamaları yılda 500 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Türk Telekom‘un yeni sahibine, özelleştirme sonrası Fon‘dan, yani kamu kaynaklarından yılda 500 milyon dolar kaynak aktarılacaktır.

Onbinlerce Türk Telekom çalışanı uzmanlık sahalarıyla ilgili olmayan kamu kurumlarına aktarılacak, çoğu bankamatik memur olarak görev yapacak, üreticiden tüketiciye dönüşecek, hazineye 1 milyar dolara yakın bir külfet yüklenecek Türk Telekom‘da kalacak işçilerin önemli bir bölümü işten çıkarılacak, binlercesi işsiz kalacaktır. Oluşan Personel açığı, taşeronlaştırma yoluyla kapatılmaya çalışılacak; arıza ve bakım işlemleri işin uzmanı olmayan taşeronlar vasıtasıyla yapılacağından hizmet kalitesi düşecektir. Türk Telekom‘a teçhizat satan yerli sanayii çökecek, kablo fabrikaları kapanacak, bu firmalarda çalışan binlerce işçi işsiz kalacaktır.

Türk Telekom‘un özel tekel haline gelmesiyle, hizmet kalitesi ülkenin her kesimine eşit olarak yayılamayacaktır. Yüksek fiyatlar ve kalitesiz hizmet ile karşı karşıya kalınacaktır.

Türk Telekom‘un yeni sahipleri aynı zamanda Avea‘nın da hisselerini kontrol altında tutmaktadır. Cep telefonu operatörü alanında da yeni bir tekelleşme olasılığı bulunmaktadır.

Ya Şimdi Durdururuz, Ya Asla Durduramayız !

Özelleştirmelere karşı yürütülen mücadele her fırsatta özelleştirmeciler tarafından ‘ideolojik‘ olarak değerlendirildi. Hükümet tarafından yürütülen özelleştirme uygulamalarının ekonomik gerekçeleri yoktur. Özelleştirme sürecini ‘devlet işletmeci olmaz, devletin elindeki işletmeleri kar da etse zarar de etse, parayı verene satacağız‘ mantığı ile ideolojik olarak sürdürülüyor. Bu uygulamaların arkasında uluslar arası sermaye gruplarının çıkarları ve IMF‘nin direktifleri bulunmaktadır. Ülkemiz bu süreçte daha çok yoksullaşarak, her alanda yaşamın daha da zorlaşması ile karşı karşıya kalmıştır. Özelleştirmeler ideolojik gerekçelerle sürdürüldüğü için karşı duruş da ideolojik olacaktır.

Türk Telekom‘un ardından sıra diğer gemilerimize gelecek Memurun işçinin ücretinden daha fazla kesinti yapılacaktır. Toplumun tüm kesimleri hızla yoksulluk çukuruna yuvarlanacaktır. Kaynaklarımız IMF‘nin ve Dünya Bankası‘nın çıkarlarını korumaya çalıştığı çok uluslu şirketlere akacaktır.

Türk Telekom‘un yağmalanması girişimlerine karşı Danıştay‘a, yürütmenin durdurulması istemiyle davalar açılmıştır. Halkımızı bu davaların takipçisi olmaya çağırıyoruz.

Türk Telekom‘un talan edilmesini önlemek için başlatılan kampanyaya kurumsal ve kişisel desteklerinizi bekliyoruz. Ayrıntılı bilgi ve destek imzaları için adresini ziyaret edebilirsiniz.

KAYNAKLAR 1-www.worlbank.org/data/wdi2005/wditext/section5.htm 2-Hürriyet Gazetesi ,8 Temmuz 2005 3-OECD,Outlook 2001

TMMOB Elektirik Mühendisleri Odasi Ankara Şubesi

KESK Haber-Sen 2 Nolu Şube

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Ankara Şubesi