ZEYTİNLİKLER BİR KERE DAHA HEDEFTE ZEYTİNLİKLERİMİZE, TARIM ALANLARIMIZA VE DOĞAYA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

14.12.2022

AKP tarafından TBMM'ye sunulan torba yasada yer alan bir madde zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması girişimine karşı TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 14 Aralık 2022 tarihinde basın açıklaması yapıldı.

ZEYTİNLİKLER BİR KERE DAHA HEDEFTE

ZEYTİNLİKLERİMİZE, TARIM ALANLARIMIZA VE DOĞAYA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

Siyasi iktidarın doğayı ve tarım alanlarını yok etmeye yönelik adımları devam ediyor. Bu doğrultuda Maden Kanunu’na bir madde eklenerek zeytinlik alanlarda elektrik üretimine yönelik madencilik faaliyeti yapılabilmesinin önü açılmak isteniyor.

İlk planda doğrudan kömür yakıtlı termik santral işletmecisi bir şirkete zeytinlik alanları ortadan kaldırma hakkı tanıyan, yasa değişikliği maddesi ileride birçok başka zeytin sahalarında ve hatta orman, mera, tarım alanlarında tarım ve orman müdürlüklerinden izin alınmadan madencilik faaliyeti yapılabilmesi riskini taşımaktadır.

İktidar partisi milletvekilleri tarafından hazırlanan ve 14 Aralık günü TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşüleceği belirtilen “Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlıklı torba yasa tasarısında yer alan zeytinlik alanlarda elektrik ihtiyacını karşılamaya yönelik madencilik faaliyeti yapılabilmesinin önü açmaya yönelik teklif geri çekilmelidir.

Tasarıya gerekçe olarak elektrik ihtiyacının öncelikle yerli kaynaklardan karşılanması amacıyla elektrik üretimine yönelik yürütülen madencilik faaliyetlerinin, zeytinlik alanlarda kayıp yaşanmadan, dengeli bir biçimde sürdürülmesi doğrultusunda tabi olacağı usul ve esasların belirlenmesi gösterilmesine rağmen, ilgili madde, ilk planda adrese teslim bir düzenlemedir. Öncelikle, tasarıda belirtilen zeytinlik alanlarda kayıp yaşanmayacağı iddiası tamamen bilim dışıdır. Bilindiği gibi Mart 2022’de çıkarılan ve benzer içerikte olan Maden Yönetmeliği Değişikliği toplumda büyük tepki görmüş, Danıştay tarafından yürürlüğü durdurulmuştur. Şimdi gündeme getirilen bu teklifle, Danıştay’ın kararı yok sayılarak, yönetmelikle aşılamayan konu kanun değişikliği olarak getirilmiştir. Söz konusu kanun maddesiyle İC İçtaş-Limak ortaklığı tarafından işletilmekte olan Muğla-Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralları başta olmak üzere, santrallara kömür temini uğruna elektrik üretim şirketlerine zeytinlik sahaları ve devamında orman, tarım, hayvancılık alanlarını ve yerleşim yerlerini ortadan kaldırma hakkı tanınarak, yöre halkının yaşam hakkını tehdit edilmektedir.

Adı geçen santralların 2019 yılsonuna kadar tamamlamaları gereken çevre koruyucu yatırımlarını henüz tamamlamamış olmalarına rağmen üretimlerine devam etmelerine göz yumulmaktadır. Bu yetmemiş gibi, söz konusu düzenleme ile zeytinlik alanların kanunlarda tanımlanan amaçlar dışında kullanıma açılması önerilerek yurttaş hakları ve kamu yararı yok sayılmakta, sonraki nesillere aktarılması gereken doğal zenginliklerimiz ve endemik gen kaynaklarımız ülkemizin elektrik üretiminin kolaylıkla ikame edilebilen bir kısmını gerçekleştiren bu iki santralın işletmecilerinin kısa vadeli yatırımlarına, çıkarlarına heba edilmek istenmektedir.

Zeytin sahalarının “kamu yararı” gerekçesi ile de olsa ömrü doğal olarak sınırlı madencilik faaliyetlerine tercih edilmesine yönelik kanun teklifi öncelikle Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” olarak ifade edilen çevre hakkına aykırılık oluşturmaktadır. Teklif ile 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve Anayasanın 90. Maddesi gereğince usulüne uygun olarak kabul edilerek iç hukuk kuralı haline gelen "Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması " isimli uluslararası sözleşme de ihlal edilmektedir.

Zeytin hayattır. Zeytin alanlarında zeytin ağaçları, diğer bitkiler ve canlılar ile birlikte insanlar yaşam sürmektedir. Zeytinliklerin taşınması demek tüm bu canlılarla birlikte insanların da yerlerinden, yurtlarından tutunamayacakları topraklara, yerlere sürgüne gönderilmeleri demektir. Bunlar kabul edilemez! Zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı ve doğamızı hedef alan söz konusu kanun teklifi geri çekilmelidir.

EMİN KORAMAZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı