İMO: AKP TAHRİBATININ YENİ ADRESİ ORMANLARIMIZ!!!
İnşaat Mühendisleri Odası, 10 Şubat 2012 tarihinde 2B arazilerine ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
AKP TAHRİBATININ YENİ ADRESİ ORMANLARIMIZ!!!
Basında yer alan haberlere göre "Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun Tasarısı" 1 Şubat 2012 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulmuştur.
AKP iktidarının ilk dönemlerinde satışa sunulmaya çalışılan ancak dönemin cumhurbaşkanı engeline takılan "2B arazileri" bugün daha kapsamlı bir hazırlıkla yeniden gündeme getirilmiştir.
2B arazileri, kamuoyu tarafından sadece "orman vasfını yitirmiş araziler" olarak bilinmektedir. Oysa "2B", çok boyutlu ve karmaşık bir sorun alanıdır. Ekonomik, siyasal, toplumsal ve ekolojik boyutları olan bir sorundur. Ne yazık ki Siyasi iktidarda bu yanlış algı üzerinden konuyu gündeme taşımakta, kamuya ait alanları rant pazarına dönüştürmekte ve halktan gerçeği gizlemektedir. Açıktır ki kendilerine karşı gelecek olan tepkiden çekinmektedirler. Anlaşılan o ki, yaptığı düzenlemelerle tepeden tırnağa tüm yetkileri tek merkezde ve kendi elinde toplayan siyasi iktidar, ormanlarımızı da sermayenin talanına açacaktır.
Oysa, 470 bin hektarın üzerindeki 2B arazilerinin % 4,7‘si ".şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarıdır." Bu yönü ile yasa tasarısı, 17 bin orman köyünde yaşayan 9 milyon kişiyi yakından ilgilendirmektedir. Yasa tasarısı ile "2B arazisi" üzerinde yerleşik bulunan halkın yaşam alanını tekrar satın alması ya da başka bir yerde yeni bir yaşam kurması zorunlu kılınacaktır. Dolayısı ile konunun yerleşim ve kent politikaları ile doğrudan bir ilişkisi bulunmaktadır.
Benzer şekilde ".tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen." yerler de 2B arazisi kapsamında yer almaktadır. Bu açıdan konu tarım politikaları ile doğrudan ilişkilidir ve tarım arazilerinin satışı sonrası bu arazilerin tarım amacıyla kullanılmaya devam edilip edilmeyeceği şüphelidir. Yasa tasarısında bu anlamda da boşluklar bulunmaktadır. Tasarının yasalaşması halinde tarım arazilerimiz büyük bir talan tehdidi altına girecektir.
Tasarı ile "2B arazilerine" orman niteliğinin kaybolması kılıfıyla ormanların talan edilerek yok edilmesinin yolu açılmakta bu talan da büyük bir ranta dönüştürülmektedir. Orman alanlarının ranta açılması aynı zamanda ekolojik açıdan da tehlike çanlarının çalmasına neden olmaktadır.
Ormanların milli park, tabiat koruma alanları, sulak alan gibi ortamlarla iç içe olduğu bilinmektedir. Orman vasfının yitirildiği gerekçesi ile orman bütünü içinde kalan bir bölüm arazinin satılarak yapılaşmaya açılması ekosistemin parçalanmasına da neden olacaktır.
Öte yandan, tasarının yasalaşması halinde imara açılacak alanlarda yapılaşmanın bir gereği olarak alt yapı hizmetleri götürülecek böylece "2B arazisi" olarak tanımlanan bölge dışındaki alanlar da yapılaşmanın getirdiği olumsuzluklardan nasibini alacaktır. Orman ekosistemlerin bozulması uzun vadede büyük yaşamsal sorunları ortaya çıkaracaktır
"2B arazilerinin" satışında siyasi iktidar tarafından sıkça gündeme getirilen bir konusu ise para meselesidir. AKP iktidarı yasa tasarısı ile birlikte başlayacak olan süreçte elde edilecek arazi satışı gelirlerine gözünü dikmiştir. İktidara geldiği ilk günden beri "2B" uygulamasının ekonomik getirileri üzerinden belirli çevreleri ikna etmeye çalışan AKP iktidarı gelecek olan para ile cari açık başta olmak üzere kendi iktidarını sıkıntıya sokan sorunlara çözüm aramaktadır.
"2B arazileri" ve hazineye ait tarım arazilerinin üzerinde plansız ve programsız bir şekilde tasarrufta bulunmanın, çok yönlü olumsuz geri dönüşleri olacaktır. "2B arazilerinin" bir kısmı kentsel ve kırsal yerleşimlerin mekânı haline gelmiş ve üzerinde çeşitli ekonomik, toplumsal, kültürel, siyasal yapılar ve üretim ilişkileri oluşmuştur. 2B Yasa Tasarısı ile orman niteliğini kaybettiği iddiasıyla "orman sınırları dışına çıkarılan" arazilerin, rayiç değeri üzerinden hak sahipleri dışında "üçüncü kişilere" de satışı öngörülmektedir. Bu yerleşim yerlerinde arazinin hak sahibine ya da üçüncü kişilere satılması, devredilmesi çeşitli siyasal ve toplumsal sonuçlar doğuracaktır.
Tasarının "Tanımlar" başlığı adı altında yer verilen 2. maddesinin "f" bendinde; 2B arazileri gecekondu veya kentsel dönüşüm projeleri uygulanacak alanlar arasında sayılmış; bu projeleri yapabilecekler arasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın yanı sıra TOKİ ile ilgili büyükşehir ve öteki belediyelere de yer verilmiştir. Böylece, siyasi iktidara, yaklaşık 3 milyon dönüm "2B arazisinde" yeni rant alanları yaratma olanağı sağlanmıştır.
Görüldüğü üzere AKP iktidarı rant alanlarına yeni yerler eklemekten geri durmamaktadır. Neo-liberal politikaların kararlı uygulayıcısı olan siyasi iktidar, kamu yararı yerine piyasanın yararını kendine ilke edinerek her alanda olduğu gibi ormanlarımız üzerine de geleceğimizi büyük bir risk altına sokan adımlar atmaktadır. Siyasi iktidar yalnızca sermaye birikim sürecine yeni olanaklar sağlayabilecek doğrultuda çözümleme çabası içindedir. Dizginsiz bir biçimde ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal alanı parçalayan siyasi iktidarın hedefinde tüm "mekanlar" bulunmaktadır. "2B arazilerinin" ranta açılması üzerinden planlanan ve orman köylüsünü kalkındırma süsü ile servis edilen bu yıkım ve talan yasası geri çekilmelidir. Doğanın dengesini de alt üst edecek olan bu talan sürecinin sonuçları daha büyük doğal afetler olarak geri döneceği unutulmamalıdır. İnşaat Mühendisleri Odası olarak, Siyasi iktidarın doyumsuz sermaye politikalarına paralel olarak ilerleyen "2B" yasa tasarısı ile arazilerimizin sermayeye peşkeş çekilmesine ve uygulanan talan politikalarına dur diyor, tüm toplumun dokularını bozan siyasi iktidara sesleniyoruz; Rantçı ve piyasacı politikalardan vazgeçin, geleceğimizi rant hırsına kurban etmeyin.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU